E. Capiro, Marx ve Engels Yeni Ren Gazetesinin
Matbaasında/1849.
Resim 1895’te yapıldı, orijinali şu an Moskova Marx ve Engels Müzesi’nde
bulunuyor.
Marx
ve Engels Yeni Ren Gazetesi Matbaasında adıyla bilinen bu tablo, Marx ve
Engels’in doğum ve ölüm yıldönümlerinde, Marksizm üzerine yazılarda sol basında
en çok kullanılan, sosyal medyada en çok paylaşılan, en çok posteri basılan, en
bilinen ve en sevilen Marx-Engels resimlerinden biridir.
Ancak
bu kadar iyi biliniyor görünen bu resimde, çoğu izleyicisi ve hatta
paylaşımcısı için bilinmeyen ya da dikkat ve merak edilmeyen birçok kritik öğe
de vardır. Öyle ki resim, herhalde Marx ve Engels’i daha fazla ön plana çıkarma
kaygısıyla, bazen, onların sol tarafındaki figürler kesilerek/sansürlenerek
yayınlanır. Bu durumda Marksizm tarihinde çok önemli bir figür gözden
kaybolmakla kalmaz, resmin çok kritik bir öğesi daha, ön tarafta bir dolaba
dayalı olarak duran silahlar da (iki tüfek!) gözden kaybolur. Ya da belki kimi
reformistler, resimden o silahları sansürleyebilmek için, Marx ve Engels’in
yanındaki figürleri de kesmeyi göze almışlardır, kim bilir?
Silahlar
gözden kaybolunca ya da resimde görünüyorsa bile bunlara dikkat edilmezse,
resmin çok önemli bir bağlantısı, tarihsel-diyalektik imgelemi daha gözden
kaybolur. Bu, silahlarla masanın üzerinde duran gazete ön baskı prova sayfaları
ve tipo matbaadaki kilit emek araçları arasında bulunan kurşun harf kalıpları
arasındaki bağlantıdır. Silahlar, devrimci ve silahlı bir ayaklanma sırasında,
her an karşı devrimci monarşist güç ve çetelerin silahlı saldırı veya tutuklama
tehdidi altındaki devrimci gazeteyi/matbaayı savunmak içindir. Ayrıca o
silahlar, gazete yakınlarında da çatışmalar olduğunda katılmak için hazır
bekler.
Silahlar
ile kurşun harf dizgi kalıpları arasındaki ilişki, daha sonra Sovyet devrim
sinemacısı Einsenstein’ın geliştireceği diyalektik kurgu tekniğini çağrıştırır.
Devrimci gazete ve matbaanın da, tıpkı o tüfekler gibi, bir devrimci siyasal
silah olduğu, böylece çok güçlü biçimde vurgulanır.
Marx
ve Engels’in yanındaki figür, Marx’ın daha sonra Kapital’i anısına
adayacağı komünist yoldaşları, 1848-49 devrimi sırasında Marx ve Engels gibi
Komünistler Birliği Merkez Komitesi üyesi ve Yeni Ren gazetesinin
editörleri ve yazarları arasında olan Wilhelm Wolff’tur. Wolff, 1848 devrimi
sırasında, aynı zamanda Frankfurt’un devrimle ortaya çıkan demokratik parlamentosuna
komünist vekil olarak seçilmişti. Onun arkasındaki figür de, onun kardeşi ve
yine gazetenin editör ve yazarları arasında olan Ferdinand Wolff’tur. Arka
planda gazetenin bir prova sayfası üzerine bir matbaa işçisi ile konuşan,
sarışın ve genç figür, yine Komünistler Birliği MK üyesi ve gazete editörleri
ve yazarları arasında olan Ernst Dronke’dir.
Gazete
editörler ve yazarlar kurulunda, aynı zamanda Komünistler Birliği MK üyeleri
olan, Karl Marx (baş editör/yazar), Friedrich Engels, Wilhelm Wolff (komünist
işçi ve öğretmen, 1834-38 arası devrimci faaliyetleri nedeniyle hapis yattı.
Belçika’daki sürgünden itibaren Marx ve Engels’in en yakın yoldaşı oldu. Devrim
sırasında kısa bir dönem Frankfurt demokratik parlamentosunda komünist vekil
olarak seçildi. İsviçre ve sonra İngiltere’ye sürgüne gitti. Vasiyetinde mutevazı
parasal birikimini Marx’a bıraktı) Ferdinand Wolf, Heinrich Burgers (1852’de
Köln Komünistler davasından 6 yıl hapiste yattı), Ernst Dronke, Georg Weerth
(şair, 1849’da gazetedeki bir şiiri nedeniyle 3 ay hapiste kaldı) yer alıyordu.
Matbaa
işçilerinin kızıl başlıkları devrimci jakobenlerinkinin aynısıdır. Onların
gazete matbaasında gönüllü olarak çalışan komünist matbaa işçileri, büyük
olasılıkla da Komünistler Birliği üyesi işçiler olduğunu gösterir. Komünist
matbaa işçileri arasında bir kadın işçinin de olması, Marx ve Engels’i
işçilerle birlikte gösteren resimlerde kadın işçilerin görünmesi istisnai
olduğundan, özel bir öneme sahiptir.
Matbaa
işçilerinin işlerini büyük bir tutku, azim ve motivasyonla yapıyor olmalarıyla,
çalışmalarının sömürücü patronlar için yabancılaştırıcı bir iş değil, kendi
devrimci sınıf çıkarları ve hasretlerini için olduğu vurgulanır.
Resimde,
hem gazetenin editörler/yazarlar kurulu içinde hem matbaa işçileri arasında,
hem kafa emeği ile kol emeği arasında, hem de kadın ve erkek işçiler arasında,
güçlü bir proleter devrimci demokrasi ve tutkulu bir kolektif-bileşik
çalışmanın varlığı vurgulanır.
Yeni
Ren gazetesi
başlığında “demokrasi organı” diye yazan devrimci-demokratik bir yayın organı
olmakla birlikte, devrim sürecinde liberal burjuvazinin aristokrasi-monarşi ile
uzlaşma ve anlaşmaları teşhir ediliyor, ittifak gözetilen küçük burjuvazinin
yalpalamaları eleştirip, liberal burjuvaziden uzaklaştırılması ve proletaryaya
yakınlaştırılması gözetiliyordu. Proletaryanın devrimci-demokratik cephe içinde
öncü ve bağımsız güç olması gerektiğine güçlü vurgular ve çağrılar yapılıyordu.
Komünistler
Birliği’nin yayın organı olan gazete, aynı zamanda proletaryanın bağımsız
devrimci partisinin kurulmasını hazırlama amacını da taşıyordu. Bu çerçevede
resimdeki matbaa işçileri, bir bütün olarak proletaryanın devrimdeki öncü
rolünü ve nihai amacını da temsil eder hale gelir.
Marx,
aynı zamanda gazetenin baş editörü/yazarı olarak öne çıkarılmıştır. Tüm
dikkatiyle gazetenin prova baş sayfasının incelenmesine odaklanmış görünürken,
aslında o gazetenin bir organı olduğu devrimci tarihsel süreç ve gelişmeleri
kafasında derinlemesine analiz eder gibidir.
Engels’in
Marx’ın omzu üstünden gazetenin matbaadan yeni çıkmış prova sayfasına bakarken,
biraz havai duruşu ve boyun bağının bir ucunun havada durması, resmin
görünmeyen arka planındaki bir başka olguya işaret eder. Engels, Yeni Ren
gazetesinin çıkış sürecinde, devrim ve karşıdevrim güçlerinin çatıştığı Macar
cephesine gitmiş, oradan iç savaşın siyasal boyutuyla birlikte askeri-taktik
boyutlarını da analiz eden haber ve yazıları gazeteye göndermişti. Öyle ki
gazetedeki bu Macar cephesi yazılarındaki askeri taktik analiz ustalığı, bu
yazıların uzun süre Macar ordusundaki bir anonim üst düzey subay tarafından
yazıldığının sanılmasına yol açmıştı.
Resim,
bu bütünlüğü içinde, bir yanıyla da devrimci gazete ve matbaasını, devrimci
ayaklanma ve iç savaşlar sürecinde devrimci proleter bir siyasal, pratik,
askeri kurmay karargâhı gibi betimler. Hatta önde pres makinesinde çalışan
işçinin hareketi, savaş topuna mermi sürmeyi çağrıştırır.
Marx
ve Engels tarafından yazılan, Komünistler Birliği MK’sı ve üye devrimci
işçilerinin de tartışıp katkılarda bulunduğu Komünist Parti Manifestosu
Şubat 1848’de yayınlandı. Yeni Ren Gazetesi/Demokrasi Organı ise günlük
gazete olarak, 1 Haziran 1848’de yayınlanmaya başlandı.
Komünist
Parti Manifestosu, çok az basılabilmiş ve dağıtılabilmiş olsa da,
ondaki fikirlerin çoğunu, 3 bin tirajla başlayıp 6 bine kadar çıkan Yeni Ren
gazetesi devrim sürecinde yaygınlaştırmaya çalıştı. Marx, Engels ve Komünistler
Birliği, gazetenin yayını için Prusya’daki sanayi ve işçilerin en yoğun olduğu
Ren bölgesinin merkezi Köln kentini seçmişlerdi. Gazete, o dönem birbirinden
özerk olan Almanya’nın çeşitli bölge ve kentlerindeki, Macaristan, Avusturya,
İtalya, İsviçre, Polonya’daki devrimci ayaklanma, hareket ve çatışmalara,
Çarlık Rusyası ve İngiltere’ye ve hepsinde çelişkin sınıfların durum ve
tutumlarına dair çok sayıda haber, analiz, yazı yayınladı. Paris/Fransa’daki
işçi sınıfının devrimci Haziran ayaklanması başta olmak üzere, Avrupa çapındaki
devrimci ayaklanma ve savaşımlarla çok güçlü ve etkin enternasyonal dayanışma
gösterdi.
Marx’ın
1847’de işçilere verdiği Ücretli Emek ve Sermaye başlıklı seminerin
yazılı kayıtları da ilk kez Yeni Ren gazetesinde 9 günlük bir dizi
olarak yayınlandı. Arka plandaki Komünist Manifesto gibi, Ücretli
Emek ve Sermaye dizisi de, gazetenin programatik çizgisi olarak devrimci
demokratik savaşım içinde uzlaşmaz sınıf karşıtlığı eksenine, ilk eldeki hedef
olan mutlakiyetçi monarşinin yıkılmasıyla silahların burjuvaziye çevrileceğine
işaret ediyordu. Gazetedeki Ücretli Emek ve Sermaye dizisinin önsözünde
Marx şunları yazmıştı:
“Paris’teki Haziran
ayaklanması, Viyana’nın düşüşü, Kasım 1848’de Berlin’deki trajedi-komedi,
Polonya, İtalya ve Macaristan’ın umutsuz kurtuluş çabaları, İrlanda’nın
açlıktan kırılması – bunlar Avrupa sınıf mücadelesinin ana olaylarıdır.
Burjuvazi ile işçi sınıfı arasındaki ilişkiyi (bu yazı dizisinde-bn) özetledik
ve bununla, her devrimci ayaklanmanın, amacı sınıf mücadelesinden ne kadar uzak
görünürse görünsün, devrimci işçi sınıfı zafer kazanana kadar zorunlu olarak
başarısız kalacağını kanıtladık; – proleter devrim ile feodal karşı devrim
dünya çapındaki bir savaşta karşı karşıya gelinceye kadar her türlü toplumsal
reform bir ütopya olarak kalacaktır.”
Yeni
Ren
gazetesinde Marx’ın Paris’teki Haziran işçi ayaklanması üzerine 2 yazısı da,
1950-52’de yayımlanacak Fransa’da Sınıf Savaşımları ve 18 Brumaire’in
ilk taslağı olarak görülebilir.
Almanya’da
1848’in sonlarından itibaren liberal burjuvazinin monarşiyle anlaşıp uzlaşması,
küçük burjuvazinin titrekliği gibi temel nedenlerle devrimci ayaklanmaların
daralmaya ve gerilemeye başlamasıyla gazeteye dönük baskılar yoğunlaştı.
Monarşist ve Reich ordularından birlikler Marx’ın kaldığı evi kuşatıp gazetenin
evde bulunan bir yazarını tutuklamak istediler. Marx, yoldaşını vermeyi
reddedince, evdekilerin silahlı olduğunu düşünen ve çatışmayı, ve Köln/Ren
bölgesindeki işçilerin öfkesini göze alamayan askeri komutan birliklerini geri
çekti. Ancak 6 gün sonra Marx’a ülkeyi 1 gün içinde terk etmesi resmen tebliğ
edildi. Bunun anlamı, yoksa tutuklanacağı veya öldürüleceğiydi. Gazeteye artan
baskı, saldırı, tutuklama, sürgünler, devrimci ayaklanma ve savaşların
gerilemesi, matbaanın karşı devrim ordusu tarafından kuşatılmasına dönüştü.
Kuşatma sırasında gazete ve matbaada çatışmaya hazır 12 tüfek bulunuyordu.
Yapılan uzun ve gergin pazarlıklar sonucunda gazete ve matbaadaki yazar ve
işçilere topluca sürgüne gitmeleri koşuluyla dokunulmayacağı sözü verildi.
Son
sayı, 19 Mayıs 1849’da kırmızı mürekkeple, karşı devrime karşı bir meydan okuma
deklarasyonu ve Köln işçilerine bir çağrı ile yayınlandı. Köln işçilerine son
yazısı, “son sözümüz her zaman ve her yerde şu olmaya devam edecektir: İşçi
Sınıfının Kurtuluşu!” cümlesiyle bitiyordu.
Marx
ve Engels’in toplu eserleri ve MEGA kapsamında yayımlanmış olan Yeni Ren gazetesindeki
1848-49 yazılarının çoğu (Ücretli Emek ve Sermaye dışındakiler) ne yazık
ki Türkiye’de bilinmiyor, çevrilmiş değil. Komünist Manifesto ile Fransa’da
Sınıf Savaşımları kitapları arasında yer alan, bir devrim sürecinin
göbeğinden olduğu kadar Marksizmin tarihsel gelişiminde de bu kadar öneme sahip
yazıların Türkiye’de bilinmemesi ve merak da edilmemesi çok üzücü. Bu yazıların
en azından bir kısmının İngilizceleri Marxist Internet Archive’den
indirilebilir ve okunabilir: MIA.
Son
bir not olarak, “Marx ve Engels Yeni Ren Gazetesi Matbaasında” resmi 1895’te E.
Capiro imzasıyla yapılmış. Ancak ne yazık ki E. Capiro hakkında İngilizce
internet kaynaklarında bir bilgiye ulaşamadık. (İsim İtalyan’a benzemekle
birlikte, resim, Almanya’da anti-sosyalist yasanın kaldırılmasından sonra bu
resmi İtalyan asıllı ya da takma isimle bir Alman sosyalist ressam tarafından
yapılmış olabilir.) Resmin fotografik gerçekçiliğine karşın, 1848-49’da
fotoğraf teknolojisinin o kadar gelişkin olmadığı, dolayısıyla ressamın resmi,
bir fotoğraf belgesinden değil, ama 1890’lardaki gelişmiş fotoğraf perspektiflerinden
esinlenerek, Marx, Engels, Komünistler Birliği ve Yeni Ren gazetesi
yazın, anı ve arşivlerini tarayarak, Avrupa ve Almanya’da 1848-49 dönemine
ilişkin Marx’ın ve Engels’in yazdıklarını inceleyerek, bu resmi hem sınıfı
savaşımları hem de Marksizmin tarihsel devrimci bir sıçrama momentinin
yoğunlaştırılmış devrimci bir ifadesi olarak kafasında canlandırmış gibi
görünüyor.
İşçi Sınıfı Sanatı
17 Mayıs 2024
Kaynak
0 Yorum:
Yorum Gönder