05 Eylül 2024

, ,

Kızıl Bayrak Piramitler Üzerinde Dalgalanacak

Mısır Sosyalist Partisi delegesi Hüsnü Arabi’nin Komintern’in dördüncü kongresinde doğu sorunu başlıklı oturumda yaptığı konuşma:


Yoldaşlarım benden şunları söylememi istediler: “Biz Mısırlı komünistler, kızıl bayrağın piramitler üzerinde dalgalanacağı günün uzak olmadığına inanıyoruz. Selam olsun Kremlin’in üzerinde dalgalanan kızıl bayrağa.”

Mısırlı işçilerin ve köylülerin selamlarını getirdim size. Şimdi de bu selamların ardından sizlere bazı kişisel yorumlarımı iletmek istiyorum.

Mısırlı işçiler, kapitülasyonların yükü altında eziliyor, İngiliz emperyalizminin, yabancı kapitalistlerin ve kendi burjuvazisinin boyunduruğu altında çile çekiyor. Mısır toprağındaki verimlilik, İngiliz emperyalizminin Uzakdoğu’ya doğru genişleme süreci için gerekli köprü olarak sahip olduğu coğrafi konumu, Afrika’yı Mısır üzerinden Anadolu’ya bağlayan Filistin demiryolunun inşası, Kahire’den Güney Afrika’ya doğru uzanacak demiryolu hattının inşa edilmesi ihtimali, tüm bunlar, emperyalist sömürücülere umut aşılıyor, öte yandan, Mısırlı işçilerin çilesini artırıyor.

Bugün Mısır, sosyalist fikirler için olgunlaşmış durumdadır. Mısır Sosyalist Partisi’ndeki büyüme bunun kanıtıdır. Ağustos ayında kurulan parti, kısa sürede bin kadar üyeye kavuştu. Mısır, sosyalist fikirler için olgunlaştığından, komünist propagandanın işleyeceği, ülkenin komünizme doğru evrileceği yola döşenecek her türden engele mani olmak için elimizden geleni yapıyoruz.

Mısır, Komünist Enternasyonal ailesine girememiş olsaydı, Mısır’ın ortaya koyduğu onca gayretin hiçbir sonuç üretmeden heba olmasına izin verseydik, bu ülkedeki gericilik, Doğu’daki devrime zarar verecek, Batı’da devrimin gecikmesine neden olacaktı.

1919 ve 1920’de herkesin takdirle karşıladığı ayaklanmalar yaşandı. İngiliz emperyalizminin gücünü sarsan bu ayaklanmalar, Mısırlı kapitalistlerin temel bir dersi edinmelerini sağladı. Bu olaylar karşısında ürken İngiliz hükümeti, Mısırlı kapitalistlerle birlikte Mısır’a bağımsızlığını bahşetmek zorunda kaldı.[1] Fakat halk, bu türden boş vaatlerle kendisinin kandırılmasına izin vermedi. Bu vaatlerin içeriği de kendileri gibi boştu. Bunların ilk talebi, ulaşım bağlantılarının İngilizler eliyle korunmasını öngörüyordu. Çünkü İngiltere, Hindistan yolunun savunulmasını ısrarla talep etmişti. İkinci talep, Sudan’a egemen olunmasıyla ilgiliydi. Burada amaç, İngiltere adına Manchester pamuk fabrikalarını besleyecek yeni hammadde kaynağını güvence altına almaktı. Üçüncü talep, ulusal azınlıkların korunmasıyla ilgiliydi. Dördüncü maddede ise kapitülasyonların son bulması talebine yer veriliyordu. Bu son iki talep, listeye İngiltere’ye Mısır’ın içişlerine karışma hakkı vermek amacıyla eklenmişti.

Mısırlı kapitalistler, kısa süre önce Liberal Parti isminde bir parti kurdular. Bu partinin amacı, yeni anayasayı savunmak ve Mısır’la İngiltere arasında imza edilmiş olan anlaşmayı onaylamak.[2] Parti, kendi programını hazırladı, mecliste ilgili akımı temsil edecek adaylarını seçti. Seçimler önümüzdeki Ocak ayı içinde yapılacak.

Mısır Sosyalist Partisi, düşmanın yüzünü herkese açıktan göstermiş olmasını memnuniyetle karşılamaktadır. Arapların bir atasözü vardır: “Güzellik çirkinlikle yan yana geldiğinde daha üstünmüş gibi görünür.”

Liberal Parti’yle mücadelemiz giderek yoğunlaşıyor. Bu çatışma bizi korkutmuyor, zira biz, Mısır Sosyalist Partisi’nin gücünün ve nüfuzunun günbegün arttığını görüyoruz.

Ekonomi ve siyaset sahasında elde ettiğimiz konumu korumayı biliyoruz. Hükümetin utanma nedir bilmeden attığı her adımı basında hemen ifşa ediyoruz. İşçilere gidiyoruz, sosyalist fikirleri onlara hem sözlü olarak hem de broşür ve bildiriler yoluyla açıklıyoruz. 1 Mayıs kutlamalarında propaganda yapma fırsatını hiç kaçırmıyoruz. Hükümet propaganda faaliyetlerine yasak getirmiş, partimiz yasa dışı faaliyet yürütüyor ve ülkemiz kuşatma altında olsa da proleter güçleri bayrağımız etrafında bir araya getirmeyi, üç ayrı şehirde eylemler ve gösteriler gerçekleştirmeyi bildik.

Mısır’da yapılacak ilk meclis seçimini kullanmayı düşünüyoruz. Seçim öncesinde haftalar boyunca yoldaşlarımızın işçileri temsil etmelerini sağlamak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Bir iki koltuk kazanmayı başarırsak, Doğu’da komünizmin itibarını artıracak, ülkede partimizin temellerini daha da güçlendireceğiz.

Sanayi meselesine gelince, Mısır, esas olarak bir tarım ülkesidir. Buna karşılık, ülkede tarım sorunu giderek derinleşmektedir. Parti, bugünlerde bu sorunu tartışıyor ve yakın gelecekte bir tarım programı hazırlamayı umut ediyor.

Sanayi işçilerinin örgütlenme düzeyi iyi. Yüz kadar sendika var. Parti yasallaştığı için iki sendika örgütleme imkânı buldu. Varolan üç sendikayı da Kızıl Sendikalar Enternasyonali’ne üye yaptı. Fakat bu sendikalarda örgütlü işçi sayısı sadece 2.750. Bir sonraki kongrede bu sayıya birkaç sıfır daha eklemeyi umut ediyoruz.

Beş sendikada komünist hücreler oluşturduk. Ayrıca diğer sendikalarda parti üyelerimiz çalışıyor. Diğer sendikalarda da hücreler kurmadan önce çok çalışmamız gerekiyor.

Burada bir başka hususa değinmek istiyorum. Komünist Enternasyonal, Mısır sorununu incelemek için bir alt komite oluşturdu. Bu komitenin son toplantısına tüm üyeleri katılmadı. Katılanlar, Mısır’daki partiyi muhtelif yanlışlarından dolayı kınayan bir karar aldı. Bence bu tavır doğru, zira sadece hiçbir şey yapmayan, hata yapmaz.

Geçmişte parti yanlışlar yapmış olsa bile ben, ileride iyi şeyler yapmak için elinden geleni yapacağına inanıyorum. Bu kararın alındığı oturumda komitenin sadece üç üyesi vardı ve bu üç üyeden biri karara itiraz etti.

Ben, önümüzdeki yıl Komünist Enternasyonal’in Mısır Sosyalist Partisi ile ilgili anlayışını geliştireceğine ve beşinci kongrede aldığı bu kararı revize edeceğine inanıyorum.

Yaşasın Komünist Enternasyonal!

Hüsnü Arabi
23 Kasım 1922

[Kaynak: Toward the United Front: Proceedings of the Fourth Congress of the Communist International, 1922, Yayına Hz.: ve Çeviren: John Riddell, Brill, 2012, s. 714-716.]

Dipnotlar:
[1] Mısır’da gerçekleşen 1919 devriminde milli bağımsızlık yanlısı kitlesel gösterilere, grevlere ve sivil itaatsizlik eylemlerine tanık olundu. Bu ayaklanma bastırılsa da kitlelerin baskısı devam etti, neticede İngiltere ülkeye Şubat 1922’de İngilizlerin hâkimiyetini daimi kılan koşullara tabi olan, biçimsel bir bağımsızlık bahşetti.

[2] Liberal Parti’nin asıl adı Vefd Partisi. Bağımsızlık yanlısı hareket 1919 devrimine öncülük etti. Mısır 1922’de kısıtlı bir bağımsızlığa kavuşunca Vefd Mısır’ın hâkim politik partisi hâline geldi.

0 Yorum: