28 Şubat 2024

,

Siyasi Partiler ve Önümüzdeki St. Petersburg Seçimleri



Aşağıda Lenin tarafından 13-14 (26-27) Ocak 1907 tarihlerinde kaleme alınan “Sosyal Demokratlar ve Duma Seçimleri” adlı broşürün IV. bölümünün çevirisine yer veriliyor. Yazının genelinde olduğu gibi bilhassa şu paragrafta geçen “Kara-Yüzler”i AKP-MHP faşizmi; “Kadetler”i CHP olarak okumak mümkün: Kara-Yüzler tehlikesi, Kara-Yüzlerin aldıkları oyların ardında değil, tam da hükümetin şiddete başvurma ihtimalinin, seçmenlerin tutuklanması ihtimalinin, vb.nin ardında yatıyor. Bu tehlikeyi savmanın yolu Kadetlerin kuyruğuna takılmaktan değil, kitlelerde devrimci bilinci, devrimci kararlılığı geliştirmekten geçer. Oysa bu bilincin ve kararlılığın gelişmesini herkesten çok Kadetler engelliyor.” Yazının dipnotunda geçen “ya liberal burjuvazi ya devrimci proletarya”, bugün unutulmuş bir ayraç olarak hatırlatılmayı bekliyor.

* * *

Siyasi Partiler ve Önümüzdeki St. Petersburg Seçimleri


St. Petersburg’daki seçimlerden sonra olaylar şimdi nasıl görünüyor?

Seçimlerde üç ana listenin yarışacağı şimdiden belli oldu: Kara-Yüzler, Kadetler ve Sosyal-Demokratlar.

İlkini Oktobristler destekleyecek; ikincisini Menşevikler ve Halkçı Sosyalistler, üçüncüsünü ise muhtemelen Trudovikler ve Sosyalist-Devrimciler; ne yapacağına karar verememiş partilerin, henüz net bir cevabı olmayan partilerin de (kısmen Sosyal-Demokratlar içindeki bölünme sebebiyle) Kadetlerin yanında yer alması da büyük bir olasılık.

St. Petersburg’da bir Kara-Yüzler tehlikesinden söz edilebilir mi, ya da şöyle soralım, Kara Yüzlerin seçimleri kazanma tehlikesi var mı? Menşevikler ki onlar şimdilerde sosyalistlerden ayrılıp Kadetlerin kuyruğuna takılmış durumdalar, böyle bir tehlike mevcut diyorlar.

Bu, düpedüz bir yalandır.

Kadetlerin Reç’inde bile, son derece sakınımlı ve diplomatik, her ayrıntısında liberallerin çıkarlarını koruyan şu Reç’te bile Bay Vergezhsky imzalı bir makalede, Oktobristlerin, seçim gösterilerinde tümüyle geri planda kaldıklarını ve seçmenlerin Kadetlerle sosyalistler arasında bocaladıklarını okuyabiliyoruz.

Seçim gösterilerinden ve Lidval vakasının[1], Herzenstein[2] katillerinin yargılandığı davanın bıraktığı izlenimden, Kara-Yüzler zulmünün açığa çıkmasından, vb. edindiğimiz tüm bilgiler, Sağcı partilerin seçmenler arasında pek de sevilmediğidir.

Buna rağmen seçimlerde hala bir Kara-Yüzler tehlikesi olduğundan söz edenler hem kendilerini hem de işçi kitlelerini aldatıyorlar. Bir Kara-Yüzler tehlikesi var diye yaygara koparıp ağlamanın yalnızca bilgisiz seçmenlerin desteğini kazanmak için Kadetlerin bir girişimi olduğu ortada.

Kara-Yüzler tehlikesi, Kara-Yüzlerin aldıkları oyların ardında değil, tam da hükümetin şiddete başvurma ihtimalinin, seçmenlerin tutuklanması ihtimalinin, vb.nin ardında yatıyor. Bu tehlikeyi savmanın yolu Kadetlerin kuyruğuna takılmaktan değil, kitlelerde devrimci bilinci, devrimci kararlılığı geliştirmekten geçer. Oysa bu bilincin ve kararlılığın gelişmesini herkesten çok Kadetler engelliyor.

St. Petersburg’daki gerçekten önemli mücadele, Kadetlerle Sosyal-Demokratlar arasındadır. Trudovik partileri kendi güçsüzlüklerini en ılımlı ve yarı-Kadetçi “Halkçı Sosyalist Parti” ile hareket ederek ve nihayet bağımsız ve sağlam bir tavır gösteremeyerek kanıtlamışlardır zaten.

Şayet Menşevikler seçim arifesinde sosyalistlere ihanet ederlerse, Trudoviklerin ve Sosyalist-Devrimcilerin bizim söylemlerimize sahip çıkacakları tartışmasız olacak. Her yerde olduğu gibi St. Petersburg’da da engellenen seçmenler yoksul halktır; onlar da hiç şüphesiz Kadetleri değil, sosyalistleri ve Trudovikleri izleyecekler. St. Petersburg’daki seçimler böylece esas mücadelenin önemini ortaya koyuyor; bu mücadele daha önceden tüm Rusya’da Rus devriminin akıbetini ilgilendiren köklü sorunlar ortaya çıktığında da ortaya konmuştu.[3]

Menşeviklerin ihaneti seçim kampanyasında işimizi daha da zorlaştırıyor; ama tam da bu durum, bağımsız bir Sosyal-Demokrat kampanya yürütmenin önemini arttırıyor. Proletarya, küçük burjuvazinin kararsızlığı ile mücadele etmede sınıf bilincini ve kitle dayanışmasını arttırmaktan, politik gelişimin deneyimleri aracılığıyla onları eğitmekten başka bir araca sahip değil ve olamaz da.

Trudovikler kararsızlık yaşar ve Menşevikler de çeşitli pazarlıklara girişirken bizler de tüm enerjimizi bağımsız bir ajitasyon çalışmasına vermek zorundayız. Herkes biliyor ki Sosyal-Demokratlar her koşulda ve başarısızlığa düşmeksizin kendi listeleri ile çıkıyorlar. Tüm yoksul seçmenler biliyor ki yapacakları tercih Kadetlerle sosyalistlerden birini tercih etmektir.

Seçmenler bu tercih üzerinde kafa yormak durumundalar. Her durumda bu eylem tam da kitlelerin politik bilincini geliştirmeye yardımcı olacaktır ve bu da Kadetlerden X kişisinin ya da Y kişisinin sandalye kazanmasından çok daha önemlidir. Eğer kentli yoksul kitleler Kadetlerin sözlerine kanarlarsa, eğer bir kez daha Gurko ve Kutler ve de Milyukov’un “barışçı” ilerleme ve “barışçı” yasama gibi liberal laf ebeliklerinin ve liberal vaatlerinin şaşaasına kapılacak olurlarsa, olaylar onların hayallerini paramparça edecektir.

Devrimci Sosyal-Demokratlar kitlelere tüm gerçeği söylemeli ve kendi yollarından şaşmamalıdırlar. Proletaryanın verdiği mücadele sonucu Rus devriminde elde edilmiş gerçek kazanımların tutkunu olanlar, çalışan ve sömürülenlerin içgüdüsüne sahip olanlar proletarya partisinin izinden gideceklerdir. Bu partinin görüşlerindeki doğruluk, Rus devriminin gelişmesinin her yeni aşamasında kitleler için daha da ve daha da açık hale gelecektir.

V. I. Lenin
25 Ocak 1907
Çeviri: Marksist-Leninist Arşiv

[Kaynak: Collected Works, Progress Publishers, 1965, Moskova, Cilt 11, ss. 431-455.]

Dipnotlar:
[1] Lidval Vakası: Büyük işadamı ve spekülatör B. Lidval ve İçişleri Bakanı V. I. Gurko vakası. Gurko’nun yardımıyla Lidval, Rusya’nın kıtlık çeken kırsal bölgelerine 1906 yılı Ekim-Aralık ayları arasında, 10,000,000 pud çavdar temin edeceğine dair hükümetle bir anlaşma yaptı. Lidval, Gurko’dan hükümet fonlarından avans mahiyetinde büyük miktarda ödeme aldı; ama 1906 Aralık ayı ortalarına gelindiğinde toplam tahıl miktarının onda birinden daha azı demiryollarına getirildi. Hükümet fonlarının zimmete geçirildiği ve kıtlık üzerinden spekülasyon yapıldığı herkesçe anlaşıldı ve bu olayı yargı önüne taşıması için hükümete baskı yapıldı. Ama olay hiçbir zaman yargıya intikal etmedi; olayın Gurko’ya maliyeti ise onun yerinden edilmesi oldu. Lidval vakası, çar hükümetinin halk karşıtı politikalarının açığa çıkmasını sağladı ve beraberinde Sağcı partilerin İkinci Devlet Duması seçimlerinde başarısızlığa uğramasını getirdi.

[2] Lenin burada, (18 (31) Temmuz 1906’da Finlandiya’da Kara-Yüzler ajanları tarafından öldürülen) Birinci Devlet Duması’nda bir Kadet temsilcisi olan M. Y. Herzenstein’ın katillerinin çar hükümeti tarafından yapılan gülünç yargılanmasına gönderme yapıyor. Gerçek böyle olduğu halde kamuoyunun genişçe bir kesimi cinayetin sorumlularının kimler olduğunu biliyordu; çar hükümeti katillerin ceza almasını engellemek için elinden geleni yaptı. Soruşturma kasten yavaş yürütüldü, duruşmalar pek çok kez ertelendi ve nihayet 3 (16) Nisan 1907’de dava düştü.

[3] Bununla ilgili ilginç bir olay da sonraki gün seçmenlerin Kolomna’da yaptıkları mitingdir. “Trudovik” Vodovozov (sırf, Kadetlerdense Trudoviklerden yararlanma amacıyla açıkça bir Trudovik olmuştur) sol partiler bloğu içerisinde Kadetlere altı sandalye yerine iki sandalye verilmesi yönünde bir çözüm önermiş ve önerisini sağlam kazığa bağlamıştır. Bu ne budalalık böyle! Bir kere sandalyeleri daha az düşecek şekilde dağıtmazdan evvel kazanmak gerekir Bay Vodovozov, Kadetlerin peşi sıra sürüklenmek değil! Ama böylesine “gürültücü bir lider” önderliğinde yapılan böylesi bir miting bile kitlelerin Kadetlerdense Sola meylettiklerini göstermektedir. Bizler, bu kitlelerin önüne alternatif olarak çıkmak zorunda bırakıldık: ya liberal burjuvazi ya devrimci proletarya. -Lenin

0 Yorum: