Menşevik Enternasyonalistlerin ve Sol Sosyalistlerin
Tek Parti Diktatörlüğü Karşıtı Çağrıları
Aşağıdaki
belgeler, Bolşevik liderlerin tüm sosyalistlerle yürütülen görüşmeleri
sonlandırmalarından iki gün sonra, 5 Kasım 1917’de Petrograd’da yayınlanan
Menşevik Enternasyonalistlerin gazetesi Kıvılcım’da yer aldı. Birer
çağrı niteliğindeki bu metinlerin “Herkese!” ismini taşıyan ilki,
gazetenin birinci sayfasında yayınlandı. Birkaç gün sonra Bolşevikler
Moskova’da zafer kazandılar. “İşçilere, Askerlere ve Köylülere!” ismini
taşıyan ikinci çağrının altında Menşevik Enternasyonalistlerin, Sol Sosyalist
Devrimcilerin, Birleşik Sosyal Demokrat Enternasyonalistlerin, Polonya
Sosyalist Partisi’nin (“Levitsy”) ve Yahudi Sosyalist İşçi Partisi’nin (Poaley-Zion)
imzaları var. Muhtemelen metin, 4 Kasım 1917’de kaleme alındı.
● ● ●
Herkese!
Kan
akıyor… İç savaş kapımıza dayandı. Ülkede hükümet yok. Ordu, emirleri kimden
alacağını bilmiyor. Rus tarihinin cisimleşmiş hâli olan Kremlin, ağır top
mermileriyle bombalanıyor. Moskovalılar, endişeli bir hâlde kıyım beklentisi
içerisindeler. Petrograd, Rusya’dan ve tüm dünyadan koptu. Yarının ne
getireceğini kimse bilmiyor.
Moskova’da,
Petrograd’da ve cephede tek dilim ekmek yok. Hepimiz açlıkla karşı karşıyayız.
Çünkü son yaşanan olaylar sebebiyle demiryolu trafiği durdu, şehirlerde ekonomi
kilitlendi, sokaklara düzensizlik hâkim, yurttaşlar gruplar hâlinde
birbirlerine şiddet uyguluyorlar. Posta ve telgraf işlemiyor, ekmek bulmak için
diğer şehirlerle iletişim kurulamıyor. Şehirlerde oluk oluk kan aktığına dair
haberleri işiten ve korkuya kapılan köylüler, artık yiyecek maddelerini
şehirlere göndermiyorlar. Bunlar olurken son ana kadar bekleyen Kaledin,
başkenti tahıl ve kömürden mahrum kılmak için güney demiryolunu ele geçirdi.
Petrograd
ve Moskova’nın işçileri ve askerleri! Mesele, güttüğümüz tüm davaları, devrim
ve demokrasinin kurtuluşu, özgürlük ve barış davamızı kurtarmaktır. Tek parti
iktidarı sovyet kongresine yaslansa da elli bin süngüye ve bizim
fedakârlıklarımıza bel bağlıyor olsa da onun ülkenin bitap düştüğü, Alman
ordusunun başkentimizin kapısına dayandığı, içteki düşmanın devrimi yok etmek
için hazırlık yaptığı günlerde onun devrimci iktidarın görevlerini yerine
getiremediğini görmüyor musunuz?
Biz
enternasyonalistler, sovyet kongresinin ilk gününde gündeme getirdiğimiz aynı
talebi bir kez daha dillendiriyoruz: Tüm demokrasi güçleri anlaşarak mevcut
çatışmaya son versinler.
Tüm
Rusya Demiryolu İşçileri Sendikası, bu hedef doğrultusunda, bütün sosyalist
partilerin temsilcilerinin katılacakları konferans sürecini başlattı. Sosyalist
Devrimci Partisi ve Menşevikler, Bolşeviklerden Halk Sosyalistleri’ne tüm
sosyalist partileri içerecek bir hükümetin kurulması konusunda anlaşmaya
vardılar. Ama Petrograd’da elde ettiği askeri başarı ile mest olan Bolşevik
Parti, uzlaşmayı imkânsız kılacak anlaşma şartlarına uyulmasını talep etti. İç
Savaş ve yıkım sona ermeyecek.
Bolşevik
Parti, yeni hükümetin merkezî yürütme komitesine, yani Bolşeviklere hesap
vermesini istiyor. Bu şu anlama geliyor: hükümete başka partilerden
sosyalistler girse bile sadece Bolşeviklerin politikalarını uygulayacaklar.
Oysa köylülüğün ve kent yoksullarının büyük bir kısmı, ayrıca cephedeki
askerler, Bolşeviklerin politikalarını kabul etmiyorlar. Sosyalist Devrimciler
ve Menşevikler, böylesi bir hükümete hizmet verse bile köylüler ve devlet
kurumlarındaki tüm memurlar, bugünkü Leninist hükümet gibi her türden hükümeti
boykot edecekler. Bu sebeple hükümet, tedarik sorununu çözemiyor, ekonomideki
karışıklığı gideremiyor, Kaledin’e karşı mücadele edemiyor, tüm cephelerde
yaşanan yenilgilere mani olamıyor. Lenin’in hükümeti gibi bir yapı başkente
ekmek veremez. Sahip olduğu yetersizlikler sebebiyle barışı güvence altına
alamaz, kurucu meclisi toplayamaz, toprak komiteleri kanununu uygulamaya
koyamaz.
Ülkeyi,
maceracılığın yıkımdan başka bir şey getirmeyen bu politikasından ancak tüm
demokrasi güçlerini içeren, işbirliğine dayalı gerçek bir hükümet kurtarabilir.
Bu tür bir hükümet, tüm demokrasi güçlerine, yani işçi-asker sovyetlerine,
köylülüğe, kent meclislerine, cephe örgütlerine ve sendikalara dayanmalıdır.
Böylesi bir hükümette çoğunluğa tek bir parti sahip olamaz. Bir parti, diğer
partileri küçük göremez. Tüm partiler, kurucu meclisin toplanmasına dek geçecek
birkaç hafta içerisinde ülkenin çöküş yaşamasına karşı onu savunma konusunda
anlaşmaya varmalıdırlar. Bu, en önemli husustur. İşçiler ve askerler böylesi
bir hükümete güven duyacaklardır, çünkü onlar, bu hükümetin dürüst bir barış ve
özgürlük siyaseti yürüteceğini, burjuvaziyi içine almayacağını bileceklerdir.
Hükümet ise demokratik kesimlere güvenecek, onların iktidarını terör yoluyla
pekiştiren parti yandaşlarını içermediğini bilecek, o hükümet iç savaş hükümeti
olmayacaktır.
Kaledin’i
ve karşı-devrimcileri susturmak için gerekli güçleri, ancak böylesi bir hükümet
devreye sokabilecek, onlara karşı tüm şehirlerde ve kasabalarda süren
mücadelesine herkesin destek vermesini ancak bu tür bir hükümet sağlayacaktır.
İşçi
ve asker yoldaşlar! Bugün bu türden bir koalisyonun kurulması, tümüyle
Petrograd’da iktidarı elinde bulunduran Bolşeviklere bağlıdır. Bu talepleri
onlara iletin! Elinizden geleni yapın ki Petrograd, şiddetin hâkim olduğu,
silâhların konuştuğu, sivillerin can verdiği, küçük bir kıvılcımın korkunç bir
yangının fitilini ateşleyeceği bir savaş alanı hâline gelmesin! Lenin’in
hükümetinden, iktidarı tüm demokrasi güçlerinin birlikte oluşturacağı hükümete
devretmesini talep edin.
Yaşasın
devrim!
Yaşasın
demokrasi!
Yaşasın
barış!
● ● ●
Kıvılcım Gazetesi Yayın
Yönetmenleri
İşçilere,
askerlere ve köylülere! Devrim tehlikededir!
Sovyet
kongresinin belirli bir kısmının Petrograd’daki ayaklanma üzerinden oluşan
zemin üzerinde kurduğu hükümet, sadece Bolşevik yanlısıdır. Bu hükümet, örgütlü
tüm demokrasi güçlerinin onayını asla alamaz. Hükümet, tek parti hükümeti
olarak ülkede ihtiyaç duyacağı destekten mahrum kalacaktır.
Koalisyon
politikalarının tümden iflas ettiğini hâlen daha anlamayan sağcı unsurlar,
demokrasi güçleri içinde yaşanan ayrışma sebebiyle mülk sahibi sınıflara
yakınlaşmaktadırlar.
Tüm
bu gelişmeler, karşı-devrimin işlerini kolaylaştırmaktadır. Bolşevik
ayaklanmayı ezme bahanesi arkasına saklanan karşı-devrimciler, devrimi boğmak
için tüm güçlerini seferber etmektedirler. Ülkeyi korkunç sarsıntılar ve kan
banyosu tehdidi ile karşı karşıya bırakan iç savaş, demokrasiyi yok edecek,
devrimi yıkıma sürükleyecektir.
Bu
koşullarda ekonomik tahribatı, ancak örgütlü demokrasi güçlerinin tüm
kesimlerince kurulacak ve destekleyecek bir devrimci demokrat hükümet
önleyebilir, ancak bu türden bir hükümet, ülkeyi barış limanına yanaştırabilir,
toprak sorununu çözebilir, kurucu meclisin toplanmasını ancak o güvence altına
alabilir.
Biz,
devrimci demokrasinin her iki kampının, mülk sahibi sınıfların karşı-devrimci
koalisyonunu püskürtebilecek birleşik bir demokratik hükümet kurmak için
işbirliği yapması çağrısında bulunuyoruz. Biz, demokrasinin iki kampının
birleşik devrimci cepheyi kurmasını, böylelikle devrimin askerlerin, işçilerin
ve köylülerin kanında boğulmamasını istiyoruz.
Menşevik Enternasyonalistler
Sol Sosyalist Devrimciler,
Birleşik Sosyal Demokrat Enternasyonalistler,
Polonya Sosyalist Partisi (“Levitsa”)
Yahudi Sosyalist İşçi Partisi (Poaley-Zion)
[Kaynak:
Competing Voices from the Russian Revolution, Yayına Hazırlayan: Michael
C. Hickey, Greenwood, 2011, s. 491-493.]