Yaban
sıçanı, Kuzey Avrupa ve Asya’nın tundralarında yaşayan, yaklaşık on beş santim
uzunluğunda, ufak tefek bir kemirgendir. Yaban sıçanları, herhangi bir sebebi
olmaksızın hep birlikte aniden göç ediyorlar. Bu göç, genelde deniz sularında
toplu intiharla neticeleniyor. Bu türden bir davranışı neden sergiledikleri
bilinmiyor. Zoologların sunduğu açıklamalar yetersiz kalıyor, önerilen
açıklamalar bir süre sonra hükmünü yitiriyor.
Yirminci
yüzyılın en aydınlık zihinlerinden biri olan Primo Levi, bu olguyu sorgulamış
ve konuya kendince ikna edici bir yorum getirmiş.
Hepimiz,
tüm canlıların yaşamaya devam etme arzusu içerisinde olduğu fikrini kanıksamışız.
Yaban sıçanlarında ise bu arzu, bir sebepten ortadan kalkıyor. Yaşama içgüdüsü,
bir biçimde ölüm içgüdüsüne evriliyor.
Ben,
bugün başka canlı türlerinin, bilhassa insan denilen canlı türünün de başına
benzer bir şey geldiğine inanıyorum.
Yaşananın
adı, kolektif intihardır.
Dili
içgüdüyle ve beden içi itkileri tetikleyen dışsal bir dizi cihazla ikame eden
insan, suni ve epey karmaşık bir yoldan yaban sıçanlarının kaderini paylaşıyor.
İnsanlar,
yaşamları için belirli gerekçeler ve sebepler sunamazlarsa yaşayamazlar. Her çağda
bu gerekçeler ve sebepler, din, efsane, politik inanç, felsefe ve ideal
biçimini alırlar. Söz konusu gerekçeler, bugün, insanlık tarihinin en zengin ve
en teknolojileşmiş kesitinde hükmünü yitirmiş, insanlar kendilerini belki de
ilk kez sadece biyolojik planda hayatta kalma pratiğine doğru kapattılar. Görebildiğimiz
kadarıyla insanlar, bu kapanışı bir türlü kabullenemiyorlar.
Hastalık
ve ölüm üzerinden her an her türden ideal gerekçenin tehdit altında olduğu
sağlık terörünün uygulamaya konulmasını ancak buradan izah edebiliriz. Üreticilerinin
ürettikleri aşıların uzun vadede yol açacağı etkilerinin bugünden öngörülemeyeceğini
söylediği, genotoksisite (hücrelerdeki genotoksinlerin yol açtığı hasarın ölçümü)
ve karsinojenite (kanser üretkenliği) testleri ve gerekli prosedürler
bakımından bu aşıların şartlara uymadığı, testlerle ilgili son tarihin Ekim
2022 olarak belirlendiği koşullarda milyonlarca insanın kitlesel aşılama
kampanyalarına maruz kalışını ancak buradan izah edebiliriz.
İnsanların
birkaç yıl içerisinde yaban sıçanlarına benzer bir davranış sergileme, insan
türünün kendi soyunun tükendiği bir gerçeğe doğru ilerliyor olma ihtimali, kesinlikle
mevcuttur.
0 Yorum:
Yorum Gönder