23 Aralık 2019

,

Memmingenli Köylülerin Şartları


Memmingenli Köylülerin Şartları
24 Şubat-3 Mart 1525
1.
Bizim mütevazı ve en samimi ricamız şudur ki biz, ruhumuzun gıdası olan, ruhumuzu herhangi bir insanın katkısı, fikrî müdahalesi veya talimatına gerek kalmaksızın besleyen yüce ve her şeye kadir olan, capcanlı Kelâm’ı ve kutsal kitapları duyuracak bir papazı seçebilmeliyiz. Aynı papaza gerekli yetkileri biz bahşedeceğiz. Eğer bu papaz yanlış yaparsa onu azledip yerine başkasını getireceğiz, ama bu, tüm komünün bilgisi dâhilinde gerçekleşecek. Aziz Paul’ün bize gösterdiği biçimiyle, kutsal Kelam duyurulmaz ise biz kurtulamayız.
2.
Gelirimizin onda birini aşar vergisi olarak ödemek zorundayız. Artık bu vergiyi ödememeliyiz diye düşünüyoruz, çünkü Yeni Ahit bu vergiyi ödememizi emretmiyor. Öte yandan seçtiğimiz papazın maddi ihtiyaçlarını biz karşılayacağız.
3.
Bugüne dek biz acınası bir hâl dâhilinde, yoksul serfler olarak kullanıldık. Oysa Mesih, o kıymetli kanı ile bizi alıp günahlarımızdan kurtardı. O hem çobanımız hem kralımızdır. Tüm adil ve makul işlerde Tanrı’nın tayin ettiği güçlere itaat edeceğiz, dolayısıyla amacımız otoriteyi ortadan kaldırmak değil, ama Hristiyan lordlar olarak sizin bizi serflikten kurtaracağınıza hiç şüphemiz yok.
4.
Bugüne dek yoksulların sudaki balığı bile avlamasına izin yoktu. Bize göre bu adaletsizliktir, Tanrı’nın Kelamı da bunun adaletsizlik olduğunu söylemektedir, çünkü Yüce Tanrı insanı yaratmış, sudaki balık, havadaki kuş, yani yeryüzündeki tüm hayvanlar karşısında onu muktedir kılmıştır. Bu ricamız, müşterek suları bilmeden satın alan kişi ile ilgili değildir, çünkü bu tür bir durumda Hristiyan, kardeşini sevme şartı uyarınca hareket etmek zorundadır.
5.
Bizim mütevazı ve en samimi ricamız şudur ki biz, şimdiye dek günbegün katlanıp artan hizmetler sebebiyle uzun süredir ağır bir şekilde mağdur edildik. Ecdadımızın sunduğu hizmetler temelinde merhametli bir yaklaşım sergilenmeli, bu yaklaşım, Tanrı’nın Kelamı ile uyumlu olmalıdır.
6.
Bugüne dek arazileri kullanmadan önce ödenmek zorunda olan giriş ücretlerinin ağır yükünü çekmek zorunda kaldık. Bir arazi uygun fiyata kiraya verildiğinde kiracı ve mirasçıları ek dayatmalar olmadan o araziden faydalanabilmelidir.
7.
Bazı köyler para ve hapis cezalarıyla karşı karşıya. Eski uygulamanın muhafaza edilmesini istiyoruz.
8.
Bizim mütevazı ve en samimi ricamız şudur ki şimdiye dek ormanlar, tarlalar, otlaklar konusunda köylüler olarak epey çile çektik, bir zamanlar komünlere ait olan bu ve benzeri haklar köylülere geri verilmelidir.
9.
Biz, bir feodal lorddan bir arazi kiraladığımızda onu kendi çıkarımıza olacak şekilde işleyebilmeli, ürünlerimizi dilediğimiz vakit bizim belirlediğimiz yerde feodal lordun engellemesiyle karşılaşmadan satabilmek istiyoruz. Eğer Yüce Tanrı mahsul vermezse ya da dolu yağdırırsa feodal lord, o vakit koşullara göre bizden aldığı kiradan feragat etmelidir.
10.
Bazı araziler konusunda sırtımıza ağır yükler bindirildiğinden, bu yüklerin azaltılmasını istiyoruz.
Hâsılı: son ricamız dâhilinde biz, eğer Tanrı’nın Kelamı ile çelişen bir veya birden fazla şart öne sürmüşsek o şart hükmünü yitirecektir. Aynı şekilde, şartların kabul edildiği durumda, sonrasında bu şartın Tanrı’nın Kelamı üzerinden adalete aykırı olduğu görülürse, o şartın bize sağladığı hakları almayacağız. Buna karşılık eğer sonrasında bir ya da birden fazla şartın Tanrı’nın Kelamı ile çatıştığını görürsek, bunu kıymetli konseyin huzurunda açıklarız ki bu hareket feodal lordlar kadar bizim için de hayırlı olacaktır. […]
Thomas Müntzer
[Kaynak: Radical Christian Writings: A Reader, Yayına Hazırlayan: Andrew Bradstock ve Christopher Rowland, Blackwell Publishers, 2002, s. 79-80.]

0 Yorum: