18 Ekim 2019

Onlar Ölü Şimdi


Nicola Sacco ve Bartolomeo Vanzetti’nin kamuoyuna mal olmuş, yoğun duyguları tetikleyen davası, yirminci yüzyılın başlarında Amerikalı radikaller için bir mihenk taşı ve şiar hâlini almıştı. İki İtalyan göçmen, 1920 yılında gerçekleşen bir silâhlı soygun esnasında bir mutemeti öldürmekle suçlanıyordu. Eldeki kanıtlar mesnetsiz olmasına karşın Sacco ve Vanzetti, sırf göçmen ve anarşistler diye alelacele yargılanıp hapse atıldı. Ardından da birçok ülkede düzenlenen gösterilere, yapılan eylemlere rağmen, 23 Ağustos 1927’de idam edildi. Romancı John Dos Passos, Sacco ve Vanzetti’yi Massachusetts’teki hapishanede ziyaret ettikten sonra dava ile ilgili çalışmalarda daha fazla yer almaya başladı. 1920 sonbaharında Sacco-Vanzetti Savunma Komitesi’ne katıldı. Dava ve idam süreci, yazarın edebî çalışmalarında karşılık buldu. Kaleme aldığı “Onlar Ölü Şimdi” isimli şiir, Ekim 1927’de ABD Komünist Partisi’yle yakından ilişkili olan New Masses dergisinde yayımlandı. Sade ve yalın bir dille yazılmış olan şiir, ele aldığı mesele konusunda şairin elinden bir şey gelmemesine bağlı olarak, sahip olduğu formu inkâr ediyor ve “Bu bir şiir değil” diye başlıyor. Şiirde idamın sadece Sacco ve Vanzetti’nin değil, davayı şüphe ve öfkeyle takip eden insanların da düşlerine bir son verdiğinden bahsediliyor.
* * *
Sacco ve Vanzetti için Methiye: “Onlar Ölü Şimdi”
Bu bir şiir değil,
Gri mapus kıyafetleri içinde iki adam,
Biri yedi yıldır işlememiş elinin hasta canına bakıyor.
Bilir misin bir yılın kaç çektiğini
Ya da
Bir gün yirmi üç saatken mapus döşeğinde
Parmaklıklar boğduğunda insanın hayâllerini
Kaç saat vardır bir günde?
Sen bilir misin hücredeki insanın hayâllerini?
Onlar ölü şimdi.
Yine kazandı zift kokulu çarklar,
Yaktı tüm bedenleri.
Etleri Massachusetts’in mavi göğüne,
Hayâlleri rüzgâra karıştı.
“Onlar ölü şimdi” diyerek
Vali’nin sekreteri dürttü Vali’yi,
“Onlar ölü şimdi” diyerek
Yüksek Mahkeme Yargıcı dürttü kendisini,
“Onlar ölü şimdi” diyerek
Üniversite Rektörü dürttü içindeki nefreti.
Sonra tüm ölülerin yüzünde kuru bir gülümseme belirdi;
Öldü beyaz yakalı,
İpek şapkalı,
Redingotlu adam.
Atlayıp otomobillerine,
Gezdiler bir uçtan bir uca Boston sokaklarını.
Artık özgürdü hayâlleri,
Uzaktaydı artık o zift kokan hücre.
Sesleri, dillerine yabancı on binlerin nefesinde yankılandı
Ve aynı şarkıyı hep bir ağızdan söyledi on binler.
Şarkı çığlık olup patlattı Massachusetts’in kulak zarını.
Şimdi varsa cesaretin, buna şiir de!
John Dos Passos
Ekim 1927

0 Yorum: