02 Şubat 2019

,

Katil ABD'nin Kuklaları


Katil ABD Kuklaları Aracılığıyla
Maduro’ya Karşı Darbe Tezgâhlıyor
ABD emperyalizmine karşı Venezuela halkının ve Maduro Hükümeti’nin yanındayız!
Bugüne dek ABD emperyalizmi Latin Amerika’yı sürekli kendi arka bahçesine çevirmek istedi. Sömürüye ve açık işgale karşı direnmiş, Augusto Sandino, Simon Bolivar, Farabundo Marti gibi insanlar ve halk önderleri, katledildiler. Yirminci yüzyılın ikinci yarısında sözde bağımsızlığını elde eden kıtada emperyalist, yeni sömürgeci güçlerden yana olan işbirlikçiler iktidara taşındılar. İnsanlar bu koşullarda emperyalizme boyun eğmediler, birçok Latin Amerika ülkesinde anti-emperyalist halk kurtuluş hareketleri açığa çıktı.
Bu sebeple ABD emperyalizmi kendisine karşı çıkan Latin Amerika hükümetlerini tasfiye etmek için birçok farklı yönteme başvuruyor. Bölgenin tarihi arkasında ABD’nin olduğu katliamlar ve darbeler üzerine kurulu. Yirmi birinci yüzyılda ilerici hükümetleri devirmek için ABD darbe yoluyla hükümeti devirmeye çalışmak, işbirlikçi paramiliter çeteleri sokağa salmak, bu anlamda işbirlikçi muhalefeti oluşturmak yanında esas olarak ekonomik tedbirler dayatmak gibi adımlardan oluşan bir dizi yönteme başvuruyor. 2002’deki darbe girişiminde muhalefet Venezuela’da Chavez’i devirmek için bu yollara birçok kez başvurdu ancak başarılı olamadı. 2009’da Honduras cumhurbaşkanı Zelaya bu şekilde devrildi.
Son dönemde Arjantin ve Brezilya’da benzer süreçler işliyor. 2015’te Arjantin’de ABD emperyalizmi kendisine karşı çıkan, çıkarlarına ters düşen Kirchner hükümetini bertaraf etti. 2016’da Brezilya’da ABD, Lula sonrası kurulan Rousseff hükümetini devirdi. Bu sefer “hükümet yetkilerini kötüye kullandı” bahanesine sığındı. Arjantin’de işbirlikçi Macri iktidara geldi, Brezilya’da ise faşist Bolsonaro. Nikaragua’da ise Sandinist Ulusal Kurtuluş Cephesi [FSLN] hükümetini gene aynı şekilde yetkileri kötüye kullanma bahanesi üzerinden devirmek için geçen yıl ABD işbirlikçileri eliyle örgütlediği “muhalefet”i sokaklara saldı. Aynı adımı Venezuela’da da attı: ilkin ülke, ekonomik tedbirlerin dayatılması sonucu krize sürüklendi, ardından işbirlikçiler “Maduro protestoları” adı atlında sokaklara salındılar. ABD ve işbirlikçileri tüm bu yapıp ettiklerinden tatmin olmadılar ve bu noktada patlayıcı yüklü bir insansız hava aracı ile Maduro’ya karşı suikast girişiminde bulundular.
Bu sürecin en son halkası ise kendisini Ulusal Meclis olarak adlandıran gayrımeşru oluşumun lideri Juan Guaido isimli ABD işbirlikçisinin kendisini Venezuela başkanı ilân etmesiydi. Kısa bir süre sonra ABD emperyalizminin destekçileri Maduro’yla ilişkileri birer birer kopartıp Guaido’nun başkanlığını tanıdılar. Bu hamleye cevap olarak Venezuela Ordusu Maduro’nun yanında olduğunu ve ABD’nin girişiminin gayrımeşru olduğunu cümle âleme ilân etti. Ardından Maduro Venezuela halkına seslenip onun bağımsızlığını savunmaya çağırdı ve ABD ile tüm diplomatik ilişkilerin koptuğunu söyledi. Maduro ABD’li diplomatlara ülkeyi terk etmeleri için 72 saatlik bir süre verdi.
Peki ABD emperyalizmi Venezuela’ya neden saldırıyor?
Çünkü emperyalistler ciddi bir kriz içerisindeler. Krizse iç savaş demek. Bölgesel savaşların kışkırtılması demek. Darbe tezgâhlamak demek. Yaptırımlar dayatmak, katliamlar yapmak demek.
Dünyanın her yerinde olduğu gibi ABD emperyalizmi bunları Latin Amerika’da da yapıyor. Bu sefer sıra Venezuela’da… Tüm bu işleri hiçbir ilke, düzenleme veya kanun tanımaksızın yapıyor. Tek ilke ve tek kural var o da ABD emperyalizminin öz çıkarları.
Bu biz şunu söylüyoruz:
Gerçek terörist ABD emperyalizmidir.
Dünyamız için en büyük tehlike ABD emperyalizmidir.
Bunun yanı sıra emperyalizme boyun eğmiş, silâhlarını yere indirmiş, emperyalizmle ve işbirlikçileriyle uzlaşan, onlarla ittifak kurmak için yollar arayan hükümetler ve örgütler için de bir çift laf etmek gerek: tek yol devrimdir, kurtuluş ancak sosyalizmde mümkündür.
Başka bir orta yol mevcut değildir. Emperyalizmle uzlaşma yolları peşinde koşmaya, onlarla barışmaya dönük hiçbir çaba halkları kurtuluşa erdirmeyecektir.
ETA, FARC, URNG ve PKK gibi birçok örnek bu tespitin doğruluğunu bir kez daha ispatlamıştır.
Venezuela halkı, AKP-Erdoğan hükümeti gibi emperyalist işbirlikçi faşist hükümetlerin kuyruğuna tutunmak veya onlarla işbirliği yapmakla da kurtuluşa eremez. Kurtuluş, Venezuela’daki hâkim sınıfları, burjuvaziyi yok edip halk iktidarını inşa etmekle mümkündür.
ABD emperyalizmi halkın geleceğini rehin alamaz.
ABD emperyalizmi halkın iradesini ayaklar altına alamaz!
Bu sebeple ABD emperyalizminin Venezuela’ya müdahalesine karşıyız ve onu şiddetle eleştiriyoruz!
Venezuela’da dökülen her damla kanın sorumlusu ve suçlusu, ABD ve diğer emperyalistlerdir!
Çin Devrimi’nin lideri Mao’nun dediği gibi, Halk kimsenin mağlup edemeyeceği yegâne kaledir. Halkı, halk iktidarını ve halkın desteğini almış bir hükümeti kimse yenemez. Kâğıt kaplan olan ABD emperyalizmini arkasına almış olan Guaido gibi soytarılar, yenilmeye ve yok olmaya mahkûmdurlar. Venezuela halkı Guaido gibi hain işbirlikçilerini de ABD emperyalizmini de bozguna uğratacaktır. Ne kadar güç olursa olsun, Maduro hükümeti Venezuela halkıyla birlikte emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı mücadele yürütecek, onlar karşısında diz çökmeyecek, Suriye’de olduğu gibi, emperyalizme ağzının payını verecektir. Buna tüm kalbimizle inanıyoruz.
Anti-emperyalist Cephe olarak bizler, ABD emperyalizminin Latin Amerika halklarına yaşattığı zulmün, katliamların ve acının bilincindeyiz. ABD emperyalizminin Güney Amerika’yı kendi arka bahçesi kılmaya yönelik girişimleri karşısında duyduğumuz öfkeyle, ta ilk günden beri Maduro hükümetinin, Venezuela halkının yanında, Maduro’ya karşı darbe tezgâhlayan ABD emperyalizminin karşısında olduğumuzu beyan ediyoruz.
Emperyalizm yenilecek, Venezuela halkı kazanacak!
Kahrolsun ABD emperyalizmi ve işbirlikçileri!
Katil ABD Venezuela’dan defol!
Anti-emperyalist Cephe
28 Ocak 2019

0 Yorum: