15 Şubat 2019

,

Economist

Burjuva Hayırseverler ve Devrimci Sosyal Demokrasi

The Economist[1] Britanyalı milyonerler adına konuşan bir dergi olarak, bugünlerde savaş konusunda oldukça öğretici bir hattı takip ediyor. En eski ve en zengin kapitalist ülkede gelişmiş sermayeyi temsil eden bu isimler, savaş karşısında gözyaşlarına boğuluyorlar ve barış isteklerini sürekli yineliyorlar. Oportünistler ve Kautsky ile birlikte sosyalist bir programın barış propagandasını içermesi gerektiğini düşünen tüm sosyal demokratlarsa, Economist’i okusalar, yaptıkları yanlışın kanıtını da görmüş olacaklar. Zira onların programı sosyalist değil, burjuva pasifisttir (barışçıdır). Devrimci eyleme dair propaganda olmaksızın görülen barış rüyaları, sadece savaşa yönelik korkunun ifadeleridir ve sosyalizmle ortak hiçbir yöne sahip değildir.
Kaldı ki Economist dergisi, sırf devrimden korktuğu için barıştan yana durmaktadır. Örneğin 13 Şubat 1915 tarihli sayısında şu türden pasaja rastlamak mümkündür:
“İnsandan yana olanlar, barışın sağlanması ile birlikte dünya genelinde orduların da küçüleceği günü büyük bir umutla beklemektedirler. […] Gelgelelim, mevcut güçlerin Avrupa’da işleyen diplomasiyi gerçek hayatta kontrol altında tuttuğunu bilenler, ütopya peşinde değildirler. Gelecek, kanlı devrimlerle, emekle sermaye veya Kıta Avrupası’nda iktidarda olan sınıflarla kitleler arasında yaşanacak şiddetli savaşlara dair ihtimallerle yüklüdür.”
27 Mart 1915 tarihli sayısında ise Sör Edward Grey’in vaat ettiği biçimiyle, milletlere özgürlüklerini vs. temin edecek bir barışın sağlanması ile ilgili ifadelere rastlıyoruz. Derginin ifadesiyle, eğer bu umut boşa düşerse, “savaş kimsenin nereden başladığını ve nerede biteceğini bilemeyeceği bir devrimci kargaşaya yol açacak.”
Britanya’daki barış yanlısı milyonerler, barış için ağlayıp duran Kautsky müritleri ve benzeri türden sosyalist ağıtçılar, oportünistlere kıyasla, bugünün siyasetini daha iyi anlıyorlar. İlk olarak burjuvazi, kapitalist sınıfın mallarına el konulana dek, “eski güçler diplomasiyi gerçek hayatta kontrol altında tuttuğu sürece”, demokratik barışla ilgili ifadelerin boş ve aptalca bir ütopyadan, hayalden ibaret olduklarını biliyor. İkinci olarak burjuvazi, gelecekte kanlı devrimlere tanıklık edileceğine, devrimci bir kargaşanın hâkim olacağına dair akla yatkın bir değerlendirmede ve tahminde bulunuyor. Burjuvazi açısından bir sosyalist devrim, her zaman “devrimci kargaşa” demektir.
Kapitalist ülkelerin uyguladıkları bu gerçekçi siyaset dâhilinde barışa yönelik sempati karşımıza üç şekilde çıkıyor:
(1) Nispeten daha eğitimli ve bilgili olan milyonerler, devrimlerden korktukları için barışın hemen tesis edilmesini istiyorlar. Bu insanlar, akla yatkın bir yaklaşım dâhilinde ve doğru bir yöntemle, kapitalizm koşullarında (ilhakların yaşanmadığı, fakat silâhların sınırlandırıldığı bir gerçeklikte) her türden “demokratik” barışı ütopik bir adım olarak tarif ediyorlar.
Oportünistler ve Kautsky’ye bağlı isimler, işte bu cahillere has ütopyayı savunuyorlar.
(2) Bilgisiz halk kitleleri (küçük burjuvazi, yarı proleterler, işçilerin belirli bir kesimi vs.) barışı isteme konusunda muğlâk bir tutum sergiliyor, bunun yanı sıra savaşa karşı tepkileri artıyor, ama öte yandan devrimci duygular da tüm muğlâklığı dâhilinde, gelişme kaydediyor.
(3) Proletaryanın münevver, en ileri müfrezesi olarak devrimci sosyal demokratlar, kitlelerin duygularını dikkatle inceliyor, barışa dönük giderek artan çabalarından yararlanıyor, ama bu noktada kapitalizm koşullarında “demokratik” barışa dair ham hayallere omuz vermiyor, hayırseverlerin, devlet kurumlarının ve burjuvazinin yerini kapmaya dair ümitleri boş yere beslemeye çalışmıyor, bunun yerine, muğlâk devrimci duygu ve düşüncelere belirli bir netlik kazandırıyor, kitleleri savaş öncesi siyasete dair binlerce olgu ile aydınlatıyor, bu çalışmayı kitlelerin deneyimi üzerine inşa ediyor. Sosyal demokratlar, burjuvaziye ve ülkelerdeki hükümetlere karşı kitlesel devrimci eyleme dönük ihtiyacın demokrasiye ve sosyalizme uzanan yegâne yol olduğunu sistematik bir üslup dâhilinde, sebatla ve yolundan sapmadan ispatlamak için yola revan olmuşlardır.
V. I. Lenin
Sotsial-Demokrat Sayı 41
1 Mayıs 1915
Dipnot
[1] The Economist, Londra’da 1843 yılından beri haftalık olarak yayınlanan kapitalist dergi. 15 Şubat 2019 tarihli son sayısında dergi, sosyalizmin güçlenmesinden bahsediyor, efendilerine binyıl sosyalizmin yükseldiği konusunda ikazlarda bulunuyor, muhtemeldir ki bu konuda hem sol hem de sağ içerisinde alınacak, gerekli önlemlere dair ipuçları sunuyor. –çn.

0 Yorum: