06 Ağustos 2014

,

Şingal: Kürdistan'ın Leningrad'ı


Son beş gün içinde on binlerce Ezidî Kürd, Kuzeybatı Irak’taki bir dağda sıkışıp kaldı. Bu insanlar, şehirlerini zalim bir düşmanın işgal etmesi sebebiyle evlerinden kaçan Şingalli siviller.

Bu insanlar, dünyadan tecrit edilmiş durumdalar. Onlarcası çıplak ve kayalık dağda açlık ve susuzluktan öldü, sadece Pazartesi günü ölü sayısı 40 idi. IŞİD militanları, ayrıca yüzlerce Ezidî kadını ve kızı savaş ganimeti olarak aldıklarını söylüyorlar.

Ezidîler, düşmanın uyguladığı zulüm sebebiyle evlerini terk ettiler. İnsan hayatı, insana ait gelenek ya da mirasa dair hiçbir saygısı olmayan bir grup İslamcı savaşçı tarafından kuşatıldılar. Bu savaşçılar, kendileri gibi olmayan herkesi öldürme konusunda kesin bir kararlılık içerisindeler.

Ezidîler düşmanın hainliğine teslim olmaktansa, çorak dağda maruz kalacakları açlığı ve belirsizliği seçtiler.

Şingal, orada hiçbir işi olmayan bir grup tarafından işgal edildi. Bu grup, yereldeki halkı İslam’a döndürmeyi mi umut ediyor? Orada sonsuza dek kalacaklarını mı zannediyorlar? Bu imkânsız.

Ezidîler, inançlarını 4.000 yıldır muhafaza ettiler. Komşularının yüzlerce yıl uyguladıkları zulme ve aşağılama gayretlerine ve ilk İslam fethine direndiler, karşı koydular ve hayatta kalmayı bildiler. Bugün de teslim olmayacaklar.

Tıpkı II. Dünya Savaşı esnasında direniş geliştiren Leningrad halkı gibi onlar da sadece beş gün değil beş yıl direnmesini bilecekler, dağlara kaçacaklar ve kıyım gerçekleştiren o radikal gruba kesinlikle boyun eğmeyecektir.

Ezidîler, Irak’taki en barışçıl halktır: onlar dinî faaliyetlerini yürütürler, toprakları ekip biçerler ve yalnız kalmak isterler.

Asla kimseye zarar vermezler. Sizi kendi dinlerine döndürmek istemezler ve size asla dinlerini dayatmazlar.

Ama Irak, barışçıl bir halk için uygun bir yer değil. Çeşitlilik için de… Ezidîlere “şeytana tapanlar” denilir. On yıl boyunca köylerine bomba yüklü araçlarla saldırılar düzenlenmiştir. Musul’a iş bulmak için giden gençleri kaçırılmış ve başları kesilmiştir.

Ezidîlerin bugün yaşadıkları zulüm dünyanın vicdanı için bir sınav niteliğindedir. Batı’nın Şiî-Sünnî savaşına karışmak istememesi belki anlaşılır bir durumdur ama onun bu asil halkın çektiği çile karşısında sessiz kalmaması gerekir.

Eğer dünya dinî çeşitlilikle, dünya mirası alanları, antik kültürler ve etnik çeşitliliklerle ilgili olarak samimi ise, o vakit bu yaşananlara ilgi göstermesi zorunludur.

Leningrad halkı, Hitler güçlerince yaklaşık üç yıl boyunca kuşatılmış, kuşatma düşman yenilene dek sürmüştür. Ezidî Kürdler de düşmanlarından bir gün kurtulacak, er ya da geç geri dönüp evlerini ve tapınaklarını inşa edeceklerdir.

Ama neden oturup onların ölümlerini izliyoruz? Kürdistan’ın her köşesinden gençler silahlanıyorlar ve bugün Şingal’de savaşıyorlar. Tüm dünya da aynısını yapmak zorundadır.

Eyüp Nuri

0 Yorum: