30 Nisan 2022

,

Kavga

1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma gününü kutlayacağız. Yüz yılı aşkındır ezilen halklar, 1 Mayıs’ı tüm benlikleriyle kutlar. “Benlik” diyorum, çünkü 1 Mayıs, sadece emek mücadelesinin değil, aynı zamanda ırksal mücadelenin de bir simgesi olmuştur.

1 Mayıs 1886’da ABD Louisville, Kentucky’de Siyahilerin parklara girmesi yasaktı. Altı bini aşkın siyah ve beyaz emekçilerden oluşan kalabalık, 12 saat çalışma süresini protesto ettikten sonra, Siyahilerin girmesi yasak olan Ulusal Park’a doğru yürüyüşe geçerler. Siyahlar ve beyazlar ele ele parka girerek insanlık tarihine yeni bir kavram kazandırırlar. Bu tarihe kazılan kavram, “emek kardeşliği”dir.

1 Mayıs günlerinde yüzbinler, dünyanın her yerinde “özgürlük” diye haykırdılar. 1921 ve 1926 1 Mayıs’larında, ABD’de, İngiltere’de, Almanya’da, İtalya’da, Brezilya’da, Sovyetler’de, Kanada’da, hatta Güney Afrika ve Japonya gibi birçok ülkede milyonlarca emekçi alanlara döküldü. Hiç görmedikleri renklerini, bilmedikleri dillerini, hatta yemeklerini ve müziklerini dahi bilmedikleri iki insan için. Altı yıl boyunca “özgürlük” diye bağırdılar.

Kim miydi bu iki kişi?

9 Mayıs 1920 günü Nicola Sacco ve Bartolomeo Vanzetti adında iki İtalyan göçmen tutuklandı. Hırsızlıkla ve cinayetle suçlandı. Ve gerçek suçlular ortaya çıkmasına, görgü tanıklarının polis dayatmasıyla ifadelerinin değiştirildiği ortaya çıkmasına rağmen, Sacco ve Vanzetti idama çarptırıldı. Neden mi çünkü bu iki İtalyan göçmen anarşistti.

Dünya halklarının kardeşliğini ve emeğin kutsallığını savunuyordu. Dünya emekçileri birlik oldu, bu iki İtalyan Anarşist için.

Evet Nicola ve Bart idam edildi. Ama başı dik gittiler idama.

Şunları söylemişti Vanzetti son kez mahkemede:

“Yaptıklarım için değil, inandıklarım için çile çekiyorum. Ama haklı olduğuma öyle inanıyorum ki, beni üst üste iki kez idam edebilseniz ve iki kez dünyaya gelebilsem, yine de bu yaptıklarımı yapmak için yaşardım.”

Bartolomeo Vanzetti ve Nicola Sacco altı yıl boyunca kendileri için toplanan milyonlarca dünya emekçisinin ölüm karşısında sergilediği gururu oldu, başı dikliği oldu. Bükülmez, kırılmaz emek kardeşliğinin simgesi oldu.

1 Mayıs dünya halklarının beraberliğinin bir simgesidir. Bundandır ki 1 Mayıs özüne uygun kutlanmalıdır.

Unutmayalım ki savunduğumuz değerlerin bugünlere ulaşmasında temel rolü, bizden öncekilerin hayatlarıyla vermiş oldukları kavganın sağlamlığı oynamıştır.

Louis Lingg, Haymarket olaylarında tutuklandı, yargılandı ve idama mahkûm edildi.

Mahkemede, “Sizi tanımıyorum, sizin yasalarınızı nizamınızı, kuvvete dayanan yetkinizi tanımıyorum, bu yüzden asın beni” dedi. 10 Kasım 1887 günü idamına bir gün kala hücresinde intihar etti. Louis, Almanya’dan göç etmiş bir işçiydi, anarşistti ve kendisini değerlerine adamış ve daha 23 yaşında iken hayatını yitirmişti.

Kavgamız yeni değildir, kökleri yüzlerce yıl öncesine uzanan köklü bir geçmişe sahiptir.

Ve bugün geçmişimize bir göz atsak, kadınıyla erkeğiyle nice yiğitlerin baş eğmez, ölüme bir aşkla gittiklerini görürüz. İşte bundandır ki dün olduğu gibi bugün de kavga hakkıyla verilmeli, devrim bir nefes gibi sürekli bellekte diri tutulmalıdır.

Umutsuzluk çoğu zaman esir alsa da düşüncelerimizi, kapılsak da çoğu zaman yenilgi rüzgârlarına, yine de diri tutmalıyız fikirlerimizdeki devrim alevini.

Belki bugün değil ama muhakkak bir gün kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla hep beraber dalgalandıracağız kızıl bayrağı, gururla, memleketin dört bir yanında.

Kutlu olsun bayramımız, birliğimiz, kardeşliğimiz, emeğimiz.

Can Şahin
29 Nisan 2022

0 Yorum: