18 Nisan 2022

, ,

Liderlik Etme Yöntemleriyle İlgili Bazı Sorunlar


[Liderlik etme yöntemleri ile ilgili olarak alınan bu kararı Mao Zedung Yoldaş, Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi için kaleme almıştır.]

● ● ●

 

1.

Biz komünistlerin yaptığımız her işte uygulamak zorunda olduğu iki yöntem vardır. İlk yöntem, geneli özel ile birleştirmek, ikincisi de liderliği kitlelerle birleştirmektir.

2.

Belirlenen her türden görevde, genel ve kapsamlı bir çağrı yapılmadığı takdirde geniş kitleler, eylem için harekete geçirilemezler. Öte yandan, lider pozisyonunda olan insanlar, kendilerini genel çağrılar yapmakla sınırlandırırlarsa, kişisel faaliyet yürüttükleri bazı örgütlerde çağrıda bulundukları işte derinleşip somut adımlar atmazlarsa, belirli bir noktada atılım gerçekleştirip kazanımlar elde etmez, bu kazanımları başka birimlere yön vermek için kullanmazlarsa, o vakit bu liderler, yaptıkları genel çağrının içeriğinin doğruluğunu hiçbir şekilde sınayamazlar veya zenginleştiremezler, bu noktada da yapılan çağrının hiçbir sonuç vermemesi gibi bir tehlikeyle yüzleşirler.

Örneğin, 1942’de parti içerisinde yürütülen, yanlışları düzeltme hareketi, genel çağrı özel olanla birleştirildiği, genel çağrı özele ilişkin yön anlayışı ile bütünleştirildiği her durumda başarılar elde etti. Buna karşılık, bu yöntemin kullanılmadığı durumlarda ise hiçbir başarı elde edilmedi.

1943’teki düzeltme hareketinde ise Merkez Komitesi’ne bağlı her bir büro ve alt büro, bunların yanında, her bir bölge ve şehirdeki parti komitesi, genel çağrı yapmanın yanında (ki bu çağrı, tüm yılı kapsayan yanlışları düzeltme planıyla ilgiliydi) süreç içerisinde deneyim elde etmek adına aşağıdaki adımları atmak zorundadır.

Örgütün kendisinden ve başka örgütlerden, ayrıca civardaki okullardan veya askerî birliklerden en fazla iki ya da üç birim seçilecek. Bu birimler, kapsamlı bir biçimde incelenecek, birimler dâhilinde yürütülen düzeltme hareketindeki gelişmelere, birimlerin ideolojik özellikleri, çalışmadaki coşku düzeyi ve birimlerde çalışan personelin belirli bir kısmının yürüttüğü çalışmalardaki zayıf ve güçlü yanlarla ilgili ayrıntılı bilgiler elde edilecek. Bunun dışında, ilgili birimlerin pratikte yüzleştikleri sorunlara somut çözümler bulmakla görevli kişilere kişisel kılavuzluk hizmeti sunulacak. Her bir örgütteki, okuldaki veya askerî birlikteki liderler, belirli sayıda alt birime sahip olduğu için, aynı şeyleri yapacaklar. Liderler, liderlik ve öğrenme pratiğini bu yöntem aracılığıyla birleştirecekler. Lider konumundaki hiçbir kişi, belirlenmiş bazı alt birimlerde çalışan kimi kişiler ve olaylar üzerinden somut bir deneyim elde etmedikçe, kimseye yol gösteremeyecekler. Bu yöntem, her yerde öne çıkartılmalı ki partinin her türden kademesinde faaliyet yürüten, lider konumundaki kadrolar, bu yöntemi uygulamayı öğrenebilsinler.

3.

1942’deki düzeltme hareketi kapsamında edinilen deneyim, aynı zamanda yanlışları düzeltme çalışmalarının başarısı için süreç dâhilinde her bir birimde bir lider grubun oluşturulması gerektiğini ortaya koymuştur. Bu grup, az sayıda eylemciden oluşmalı, bu birimin başındaki isimler, grubun çekirdeğini teşkil etmeli, ilgili grup, kendisini harekete iştirak eden kitlelere sıkı sıkıya bağlamalıdır. Yalnız bu lider grup, ne kadar faal olursa olsun, yürüttüğü faaliyet kitlelerin faaliyetleriyle birleşmediği sürece, hiçbir yaraya merhem olamayacak, hiçbir sonuç üretemeyecektir. Öte yandan, eğer kitleler, kendi faaliyetlerini gerektiği biçimde örgütlemek için güçlü bir lider gruptan yoksun olarak faaliyet yürütecek olurlarsa, bu tür bir faaliyet de uzun ömürlü olmayacak, doğru yönde ilerleyemeyecek veya bir üst aşamaya geçemeyecektir.

Kitleler, genelde üç kısımdan oluşurlar: nispeten faal kısım, arada kalmış kısım ve nispeten geri kısım. Dolayısıyla liderler, aktif unsurlar içerisinde yer alan az sayıda kişiyi liderlik etrafında toplamak, arada kalmış kısmın seviyesini yükseltmek ve geri kalmış kısmı kazanmak için bu kişilere bel bağlama becerisi gösterebilmelidirler.

Kitlelerle gerçek manada birleşmiş ve kaynaşmış bir lider grup, kitle mücadelesinden kendisini tecrit ederek değil, ancak kitle mücadelesi denilen süreç dâhilinde adım adım oluşturulabilir. O büyük mücadele süreci dâhilinde birçok örnekte de görüldüğü üzere, lider grubun bileşimi, ilk, orta ve son aşamada asla değişmeden kalmaz, kalamaz. Mücadele süreci içerisinde öne çıkmış olan eylemciler, lider grubun nispeten kendilerinden aşağıda olan veya giderek yozlaşmış olan ilk üyelerinin yerini alsınlar diye sürekli teşvik edilmelidirler. Birçok yerde ve birçok örgüt içerisinde çalışmaların ilerletilememesinin ana sebebi, kitlelerle birleşip kaynaşmış, kendisini bu anlamda sürekli sıhhatli tutmuş bir lider grubun olmamasıdır. Yüz kişilik bir okul, birkaç kişiden veya yirmi otuz kişiden oluşan bir lider gruba sahip değilse, asla işletilemez. Bu lider grup, suni bir biçimde rastgele yan yana gelmemeli, mevcut somut koşullara uygun olarak biçimlenmeli, en faal, en dürüst ve en dikkatli öğretmen, personel ve öğrencilerden oluşmalıdır.

Okul, askerî birlik, fabrika veya köy… her türden örgütün küçük ya da büyük olduğuna bakmadan, buralarda Stalin’in partinin bolşevikleşmesi için belirlediği on iki şartın lider çekirdek kadronun oluşturulması ile ilgili olan dokuzunu devreye sokmak zorundayız.[1] Bu türden bir lider grup içinse Dimitrov’un kadro politikası ile ilgili yürüttüğü tartışmada sıraladığı dört şart dikkate alınmalıdır: davaya mutlak bağlılık, kitlelerle temas kurma, bulunduğu yerin bilincinde olma ve disipline riayet etme.[2]

Savaş, üretim, yanlışların düzeltilmesine dönük faaliyetleri içeren eğitim çalışmaları, çalışma sürecinin kontrolü, kadroların geçmişlerinin incelenmesi gibi faaliyetlerde asıl gerekli olan, lider grubu kitlelerle birleştirme yöntemini benimsemek, buna ek olarak, özelde hareketin gideceği yönü de veren genel çağrı ile bağlantı kurmaktır.

4.

Partimizin pratikte yürüttüğü tüm çalışmalarda doğru liderlik, ister istemez “kitlelerden kitlelere” doğru işleyen bir süreçtir. Buna göre, kitlelerdeki dağınık ve sisteme oturtulmamış fikirler, çalışma üzerinden yoğun ve sisteme dayalı fikirlere dönüştürülmeli, ardından da kitlelere gidip, onlar o fikirleri benimseyene dek ilgili fikirler yayılmalı ve izah edilmeli, bu fikirlere sıkı sıkıya bağlı kalınmalı ve onların doğruluğu eylemlilik sürecinde sınanmalıdır. Sonrasında kitlelerden gelen fikirler, bir kez daha yoğunlaştırılmalı, süzgeçten geçirilmeli, bir kez daha kitlelere gidilmeli, böylelikle fikirler, sebatla uygulamaya konulmalı ve sonuç alınana kadar onlarda ısrarcı olunmalıdır. Bitimsiz bir döngü dâhilinde, tekrar tekrar bu işlem yinelenmeli, böylelikle fikirlerin her seferinde daha doğru, daha hayatî ve daha zengin olması sağlanmalıdır. Marksist bilgi teorisi budur.

5.

Lider grubun bir örgüt veya mücadele içerisinde kitlelerle kurduğu doğru ilişkiye vurgu yapan anlayış, liderliğe ait doğru fikirlerin ancak “kitlelerden kitlelere” akabileceğine dair anlayış ve genel çağrının, liderlerin fikirlerinin uygulamaya konulduğu aşamada özelde hareketin gideceği yön bilinciyle birleştirilmesi gerektiğini söyleyen anlayış, ilgili meselelerde kadrolar arasında oluşan yanlış görüşleri düzeltmek için bugün başvurulan düzeltme hareketi dâhilinde herkesçe benimsenmelidir.

Birçok yoldaşımız, eylemcileri liderlerden oluşan bir çekirdeğin oluşturulması konusunda yönlendirmenin önemini ya görmüyorlar ya da bu konuda yeterince iyi değiller. Yoldaşlarımız, bu çekirdeğin kitlelerle sıkı bağlar kurmasının önemini görmüyorlar ya da bu konuda yeterince iyi değiller, bu da onların bürokratlaşmasını ve kitlelerden kopmasını beraberinde getiriyor. Birçok yoldaşımız, kitle mücadelelerinin ortaya koyduğu deneyimleri anlamanın önemini görmüyorlar ya da bu konuda yeterince iyi değiller, sadece kendilerinin akıllı olduğunu sanıyorlar, öznelci fikirlerini dillendirmeye fazla düşkünler, bu da onların fikirlerini boş ve pratikten kopuk kılıyor. Birçok yoldaşımız, bir görevle alakalı genel bir çağrıda bulunmakla yetiniyorlar, özel ve somut yönün bu genel çağrının hemen ardından belirlenmesi meselesinin önemini görmüyorlar veya bu konuda yeterince iyi değiller. Bu sebeple yaptıkları çağrı, iki dudakları arasında, kâğıtta veya konferans salonunda esir kalıyor.

Bugün yürütülen yanlışları düzeltme hareketi dâhilinde bu kusurları gidermenin, liderlikle kitleleri kaynaştırmanın, yaptığımız çalışmalarda, çalışmaların kontrolünde ve kadroların geçmişinin incelenmesinde genel olanla özel olanı birleştirmenin bir yolunu bulmalıyız. İleride yapacağımız tüm çalışmalarda bu yöntemleri de tatbik etmeliyiz.

6.

Kitlelere ait fikirleri alın, yoğunlaştırın, ardından kitlelere gidin, o fikirlerde ısrarcı olun, onları uygulamaya koyun, böylelikle liderlikle ilgili doğru fikirler geliştirin. Liderliğin temel yöntemi budur.

Fikirlerin yoğunlaştırılması ve onlarda ısrarcı olunması gereken süreçte asıl önemli olan, genel çağrı ile özelde belirlenecek yönü birleştirme yöntemini kullanmaktır. Bu, temel yöntemin önemli bir parçasıdır. Bu anlamda, genel fikirleri (genel çağrıları) belirli sayıda vaka dâhilinde özelde belirlenecek yön bağlamında formüle edin, onları birçok farklı birim içerisinde sınayın (bu işlemi sadece siz yapmayın, başkalarına da yapmalarını söyleyin), ardından, yeni deneyimi yoğunlaştırın (özünü çıkartın), genel anlamda kitlelere kılavuzluk etme noktasında gerekli olan yeni yönelimleri belirleyin.

Yoldaşlar, bu yöntemi hem bugün sürmekte olan düzeltme hareketi hem de diğer her türden çalışma tarzı dâhilinde uygulamalıdırlar. Bu yöntemin uygulanması ile ilgili beceri arttıkça daha iyi liderlik edilecektir.

7.

Devrimci savaş, üretim, eğitim, düzeltme hareketi, çalışmaların kontrolü veya kadroların geçmişinin incelenmesi, propaganda çalışması, örgütlenme çalışması, casuslukla mücadele gibi faaliyet alanlarıyla ilgili herhangi bir iş alt birimlere tevdi edilirken, tüm işler dâhilinde örgüt ve bölümleri alt örgütün liderliğine bağlı olmalı ki bu lider, konuyla ilgili sorumluluk üstlenebilsin. Bu sayede hem işbölümü hem de birleşik merkezî liderlik somutta karşılık bulabilsin.

Hiyerarşik olarak üstte duran bir bölüm, sadece alttaki örgütün ilgili bölümüyle ilişki kurmamalı (örneğin, örgütlenme, propaganda veya casuslukla mücadeleden sorumlu üst bölüm, sadece alttaki örgütün ilgili bölümüyle ilişki kurmamalı), sekreter, başkan, yönetici veya okul müdürü türünden alt örgütteki her şeyden sorumlu olan kişinin hiçbir şeyden haberdar olmamasına veya sorumluluk üstlenmemesine izin verilmemelidir. Belirli bir sorumluluğu olan kişi de her şeyden sorumlu olan kişi de bilgilendirilmeli, her ikisine de sorumluluk verilmelidir. İşbölümü ile birleşik liderliği kaynaştıran bu merkezci yöntem, her şeyden sorumlu kişi üzerinden, çok sayıda kadroyu, hatta kimi zaman örgütteki tüm personeli, belirli bir görevin ifası noktasında harekete geçirmesini, böylelikle belirli bölümlerdeki kadro kıtlığı sorununu aşabilmesini ve çok sayıda insanı yürütülen çalışma dâhilinde aktif birer kadroya dönüştürebilmesini mümkün kılar. Bu da liderlikle kitleleri kaynaştırmanın bir yoludur.

Örneğin, kadroların geçmişini inceleme işini ele alalım. Eğer bu iş tek başına yapılacak olursa, sadece örgüt içerisinde bu işten sorumlu bölüm ilgili işi yaparsa, iş layıkıyla yapılamayacaktır. Fakat belirli bir örgütün veya okulun başındaki isim, elindeki kadronun önemli bir kısmını, hatta hepsini veya öğrencilerin belirli bir kısmını veya tamamını çalışma sürecine dâhil ederse, öte yandan, bölümün lider kadroları, yukarıdan doğru yönü gösterip, kitlelerle liderliği birbirine bağlama ilkesini tatbik ederse, hiç şüphe yok ki kadroların geçmişlerinin incelenmesi işi herkesi tatmin edecek bir biçimde başarıyla neticelendirilir.

8.

Belirli bir yerde birden fazla önemli iş aynı anda yürütülemez. Bir seferde sadece bir önemli iş yapılabilir, önem açısından ikinci veya üçüncü sırada olan diğer işler o önemli işi tamamlar. Neticede belirli bir yerellikte her şeyden sorumlu olan kişi, orada sürdürülen mücadelenin geçmişini ve koşullarını dikkate almalı, birbirinden farklı işleri uygun bir sıraya koymalı, kendi planlaması dışında yukarıdan gelen her talimatı uygulamamalı, önemli işlerin sayısını bollaştırıp kafa karışıklığına ve düzensizliğe yol açmamalıdır. Ayrıca, hiyerarşik olarak bu kişinin bağlı olduğu üstteki örgüt, alttaki örgüte sahip oldukları önem düzeylerini, acil veya önemli olup olmadıklarını belirtmeksizin, çok sayıda görev vermemeli, böylelikle, yürüttükleri çalışmalar dâhilinde alttaki örgütlerin attıkları adımları çelmelememeli, neticede ucu açık sonuçların ortaya çıkmasına neden olmamalıdır.

Tüm durumu dikkate alıp, her bir yerelliğin tarihsel koşulları ve mevcut şartları ışığında bir plan yapmak, her bir dönemde çalışmaların önemli olanlarını ve hangi sırayla yapılacağını belirlemek, alınan karar uyarınca bu işleri sebat ederek bitirmek ve neticede kesin sonuçlara ulaşmak, liderlik sanatının önemli bir kısmını teşkil eder. Bu, aynı zamanda liderlik yöntemindeki sorunun ne olduğunu da bize söyler. Bu anlamda, genelle özelin birleştirilmesi ilkesiyle kitlelerle liderliğin kaynaştırılması ilkesinin uygulanması aşamasında bu sorunun çözümü için de uğraşılmalıdır.

9.

Bu yazıda liderlik yöntemleriyle ilgili ayrıntılar ele alınmadı. Umarız, tüm yerelliklerde faaliyet yürüten yoldaşlarımız, burada belirlenen ilkeleri derinlemesine tefekkür ederler ve kendi yaratıcılıklarını bu ilkeler temelinde ortaya koyarlar.

Mücadele zorlaştıkça, komünistlerin sahip oldukları liderlik vasfını geniş kitlelerin talepleriyle sıkı sıkıya bağlama, genel çağrıyla özelde belirlenecek yönü bütünleştirme, böylelikle öznelci ve bürokratik liderlik yöntemlerini tümüyle ortadan kaldırma ihtiyacı da o ölçüde artmaktadır.

Partimiz içerisinde lider konumunda olan tüm yoldaşlarımız, öznelci, bürokratik liderlik yöntemlerinin karşısına her daim bilimsel, Marksist liderlik yöntemleri ile çıkmalı, bu öznelci, bürokratik liderlik yöntemlerini alt etmek için bilimsel, Marksist liderlik yöntemlerini kullanmalıdırlar.

Öznelciler ve bürokratlar, kitlelerle liderliğin, genel olanla özel olanın birleştirilmesi ilkesini hiç anlamıyorlar. Onlar, parti çalışmalarının gelişimini sekteye uğratıyorlar. Liderlik etme noktasında başvurulan öznelci ve bürokratik yöntemlerle mücadele etmek için bizim, hem kapsam hem de derinlik açısından bilimsel, Marksist liderlik etme yöntemlerine başvurmamız gerekmektedir.

Mao Zedung
1 Haziran 1943
Kaynak

Dipnotlar:
[1] Bkz.: J. V. Stalin, “The Prospects of the Communist Party of Germany and the Question of Bolshevization", Works, İngilizce baskısı.: FLPH, Moskova, 1954, Cilt. VII, s. 39.

[2] Bkz.: Georgi Dimitrov, “Unity of the Working Class Against Fascism”, Selected Articles and Speeches, İngilizce baskısı.: Lawrence & Wishart, Londra, 1951, s. 138-39.

0 Yorum: