19 Mayıs 2021

, ,

Malcolm X Caddesi


Ankara'da bir caddenin adının Malcolm X olarak değiştirilmesi utanç verici bir gelişmedir ve riyadan ibarettir.

1. Malcolm X, davasına bağlı bir anti-emperyalisttir ve “Amerikanizm”i dünya barışının yüzleştiği en büyük tehdit olarak değerlendirmiştir.

2. Malcolm X, “uluslararası batılı güçler”le diplomatik bir ilişki kurulamayacağını, onların kullandıkları ve saygı duydukları tek dilin “zorun dili” olduğunu söylemiştir.

3. Müslüman Kardeşler’in öne çıktığı, Amerikan Kongresi’ni ziyaret edip oval ofiste Eisenhower’la görüştüğü, bir yandan da (Mısır cumhurbaşkanı Nasır’a karşı suikast girişimleri tertiplemiş, ona karşı komplolar kurmuş) Eden ve Dulles ile temas kurduğu dönemde Malcolm X Afrika gezisindeydi ve bu gezi esasında Afrika’nın birliğini savunan Ben Bella, Nyerere, Nkrumah ve Nasır gibi sosyalist liderlerle bir araya geliyordu.

4. Afrikalı-Amerikalılar Birliği Teşkilâtı’nı kurduktan sonra Malcolm X davasına karşı Cemal Abdünnasır’dan başka kimsenin cömert bir tutum sergilemediğini söyledi ve ona övgüler dizdi.

5. Malcolm X, “dünya genelinde ırkçılıkla ve emperyalizmle mücadeleyi sosyalistler veriyor” diyordu.

6. Erdoğan ise ekonomi açısından neoliberal, siyaset düzleminde gerici, dış politika konusunda ise kendi kendisine verdiği telkinlerle hareket eden bir isim. Uzun süre batı emperyalizmine bağımlı bir çizgiyi takip ettikten sonra bugün kendisine uygun gördüğü her türden ittifakın içinde yer alıyor, Rusya ile oynamaktan da geri kalmıyor.

7. NATO üyesi olan Türkiye, yaklaşık yüz yıldır başkalarına bağımlı bir devlet olarak varlığını sürdürmüştür. O, Ürdün, Irak monarşisi, Pehlevi hanedanlığı ve Suud sarayı ile birlikte hep gerici birliklerin içerisinde yer almıştır.

8. Türkiye hep Yunanistan ve Suriye gibi komşu ülkelere yönelik NATO saldırılarının ana merkezi olagelmiştir.

9. Yüze başka konuşurken Türkiye, gayrimeşru işgalci devletle diplomatik, askeri ve ticari ilişkilerini sürdürmektedir. Erdoğan birkaç kez İsraillilerle görüşmüş, ticaret anlaşmaları imzalamış, “İsrail terörü”nü lanetlediğine dair ifadelerinin ardından, diplomatik ilişkileri yeniden tesis etmiştir. Ara sıra hem Erdoğan’a hem de İsrailli liderlere kitle desteği konusunda imkân sağlayan bağrışmalara tanık olunsa da, Suriye gibi konularda iki ülke, askeri ve lojistik alanında işbirliği içerisinde hareket etmiştir.

İslam dünyası Erdoğan’ın her sözüne aklını yitirmişçesine, ona yağcılık yaparak, duygusal tepkilerle karşılık vermektedir. Onun zihinlerimiz üzerinde önemli bir hâkimiyeti söz konusudur. İslam dünyasına mensup halklar, açık ki bir kahraman ve kurtarıcı arayışındadırlar. Halkla ilişkiler üzerine kurulu çalışmalarını zekice yürüttükleri için esasen bu halklara ihanet eden kişiler, kahramanmış gibi muamele görmekte, el üstünde tutulmaktadırlar. Halklarımız bu karşı-devrimci isimlerden medet ummakta, onların isteklerini yerine getireceğini düşünmektedirler.

Birilerinin Malcolm X’in o uzlaşma bilmez anti-emperyalist mirasını çalmalarına izin verilmemelidir.

Emperyalizm Karşıtı Müslümanlar
8 Nisan 2019
Kaynak

0 Yorum: