Hasımlarımız, sosyalistlerin tavrını,
sosyalistlerin her zaman dile getirdikleri ve savundukları ilke ve yöntemler
temelinde yargılama zahmetine hiç girmiyorlar. Girseler, bu sefer bu ilkeler ve
yöntemler üzerine gerçek manada kafa yormak ve somut bir şeyler yapmak zorunda
kalacaklar. Onlar hakkında bir hükümde bulunma gereği bile duymuyorlar, zira bu
konuda herhangi bir beceriye de sahip değiller.
Hasımlarımız, karakterli insanların karşısında
başı kesik tavuğa dönüyorlar, karanlıkta ilerleyip el yordamıyla yollarını
bulmaya çalışıyorlar, dedikodunun, iftiranın ve gıybetin kör karanlığa gömülmüş
sokaklarında tüm ümitlerini yitiriyorlar. Bu insanlar dosdoğru, alabildiğine
tutarlı hiçbir hareketi ve tavrı idrak dahi edemiyorlar. Her daim olguların,
mevcutta yaşanan olayların büyüsüne kapılıyorlar. Olguları kendi içinde ve salt
o olguların kendisinden yola çıkarak değil de onların geçmiş ve gelecekle
ilişkisi dâhilinde tartıp bu şekilde hükümde bulunan, olguları esas olarak yol
açtığı etkiler ve ebedi niteliği üzerinden değerlendiren karakterli insanları
asla anlamıyorlar. Hasımlarımız, olgulara tapan birer gizemcidir. Gizemci ise
hükümde bulunamaz, sadece o olguyu kutsar ya da ondan nefret eder.
İtalyan sosyalistleri, sahip oldukları gücü,
karakterlerini muhafaza etmelerine borçludur. Duygusallığın üstesinden gelmek,
eyleme geçmek, kolektif hayatın tezahürlerini somutlamak için gerekli itki
anlamında, kalp atışlarını bir süreliğine susturmayı başarmak, İtalyan
sosyalistlerine ait birer meziyettir.
Tarihin bu döneminde İtalyan sosyalistleri,
tarihin amaçları doğrultusunda insanlığın en kusursuz hâline ulaşmayı
bilmişlerdir. Artık insanlık, yanılsamaların, vesveselerin tuzağına kolayca
düşmemektedir. O, manevi hayatın aşağılık biçimlerini faydasız ve zararlı
gördüğü için redde tabi tutmuştur. Onda duygusallıktan ve hassas yüreklerdeki
atışlardan eser yoktur.
İtalyan sosyalistleri, bu hâli, duygusallığı ve
yanılsamaları bilinçli bir biçimde reddettiler. Çünkü onlar, o büyük
öğretmenlerinin öğretilerini, ayrıca sosyalist eleştirinin süzgecinden
geçirilmiş, burjuva gerçekliğinin ürettiği öğretileri nasıl bilince
çıkartacağını biliyorlardı.
İtalyan sosyalistleri, toplumsal sınıfın
taleplerinin tayin ettiği mücadelenin içerisinde azimli ve kararlı bir biçimde
dövüşmeye devam etti. Bir kolektif olarak İtalyan sosyalistlerini, karşılarına
çıkartılan, acı ve elem dolu hiçbir sahne rahatsız etmedi. Bir kolektif olarak
İtalyan sosyalistleri, katledilmiş bir çocuğun hâlen daha nefes alıp veren
bedeni ayaklarının dibine atıldığında bile düşüp bayılmadı. Yaşanan keşmekeş,
her bireyin iliklerine kadar yaşadığı karışıklık hâli, kalp ağrısı, herkesin
yüreğinde olan duygudaşlık, sınıfın o granit gibi sert bedeninde tek bir çizik
bile atamadı.
Her bir insanın yüreği var ama sınıfın, bu bitap
düşmüş insanlığın genelde adlandırdığı biçimiyle, bir yüreği yok. Sınıfın bir
iradesi, bir karakteri var. Tüm hayatını bu kararlılık, bu karakter
biçimlendiriyor, gerisi lafı güzaf. Sınıfın dayanışması, sınıfsal olmayan bir
biçim alamaz, sınıfın mücadelesi, sınıfsal olmayan bir biçim kazanamaz, sınıfın
Enternasyonal’den gayrı bir milleti yoktur.
Sınıfın yüreği, sınıf olmanın bilincinden,
amaçlarına ve geleceğine dair bilinçten başka bir şey değildir. Gelecek sadece
ona aittir ve o gelecek için kimseyle işbirliğine gitmez, kimsenin kendisiyle
dayanışma içine girmesini talep etmez, kimseden yürek atışlarını susturmasını
istemez. Sınıfın nabzı inatla, direşkenlikle atar, sınıf, kendisine yabancı
olan her şeye karşı acımasızdır, o kararlılığını muazzam ölçüde dinamik ve
yaratıcı potansiyeliyle birlikte ortaya koyar.
Hasımlarımız bu gerçekleri asla anlamazlar. İtalya’da
karakter, idrak edilen ve bilinen bir şey değildir. İtalyan sosyalistlerinin
istifade edebileceği yegâne şey, karakterdir, İtalya’ya has ruhtur. İtalyan
sosyalistleri, İtalya’ya şu ana dek mahrum kaldığı şeyi, kendisiyle
alabildiğine gurur duymasını sağlayacak çelikten bir karaktere sahip olma
konusunda canlı ve hiç dinmeyen örnekliği armağan ettiler.
Antonio
Gramsci
3 Mart 1917
Kaynak
0 Yorum:
Yorum Gönder