Ondan sonra onun yerini kim tuttu? Son gelişmede
gördük, bir hanım tuttu. Tabii göğsümüzün iftiharla kabarması lazım.
Toplumumuzda en çok ezilen insanımız, bir işçi sınıfı örgütünün başına gelmiş,
ne alkışlanacak şey...
Ne yazık ki, bu hanım ve arkadaşları da, TİP'in o
baston yutmuş eski şefine karşılık, bir tezgâhtar tutum içine girdi. Tezgâhı
kurtardık, dedi. Ve şimdi, işte kumaş dokuyacağız. Ne Hint kumaşı dokuyacak?
Bildiri yayacak ve ara sıra da Parlamentoda nutuk çekecek.
Bu, bildiğimiz gibi, militan sosyalizm değildir.
Bunun dünya ölçüsünde bilinen adına Parlamentarizm
denir. Ve o Parlamentarizmi de destekleyen, sözde işçi örgütü sayılan Sendikalizm vardır. Sendikalar, işçi
sınıfı içine sokulmuş veyahut girmiş aristokrat işçilerin elinde olduğu için
Sendikalizm adını alacak tiptedir. Öteki beylerin, hanımlarınsa, politik
davranışları tamamen Parlamentarizm adıyla anılan, yani Meclis bülbüllüğü
biçiminden öteye geçemedi.
Bunlar üzerine bir küçük cümleyle karakteristik
yapmak istedik mi, kendimizin söz söylemesindense, bir Usta'nın şu sözünü
aktaracağım. Diyor ki:
“Uygulaması
burjuva demokrasinin gerçekten halk dostu olabilirmiş sanısını uyandıracak,
şartların ve kanun maddelerinin tasarılarını hazırlama yolunda çabalar denli toyca
ve kısırca bir iş olamaz.”
Parlamentarizmin bence, dört başı mamur
tanımlaması bu cümleyle gösterilir.
Şu halde, bu 5 kol
sosyalist akım içinde, TİP kolunun karakteristiği, bu iki satırla yeter kadar
aydınlanmıştır sanıyorum.
Hikmet Kıvılcımlı
0 Yorum:
Yorum Gönder