Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, bölgeye girişleri,
emperyalist güçler ve onların uşakları tarafından desteklenip, sunulan
imkânlarla önü açılan gerici silâhlı grup IŞİD’den halkını ve kendisini
savunmak amacıyla Kobanê’de mücadele eden Kürd direnişi ile dayanışma
içerisinde olduğunu ifade eder.
Yoldaş Halid Bereket’in okuduğu bildiri şu şekildedir:
Kobanê’de IŞİD’e ve onun emperyalist destekçilerine karşı Kürd direnişinin
verdiği mücadeleyi desteklemek amacıyla, tüm Filistinli ve Arap devrimci
güçleri gayretlerini birleştirmek zorundadır.
Suriye, Irak ve bölgedeki diğer halklar, emperyalizmin
saldırısı altındadırlar, bu saldırı, sadece hava saldırıları ve işgal ile
değil, gerici bölge güçleri, mezhepçiliğin teşvik edilmesi ve mezhepçi kaos
programını uygulamaya sokan gerici silâhlı grupların eliyle
gerçekleştirilmektedir. Emperyalizm, bölgedeki ana çatışmayı, yani Siyonizm ve
emperyalizmle halk arasında yaşanan çatışmayı, bölgenin ayrılmaz parçaları olan
azınlık gruplarına kitlesel, gerici şiddetin dayatılması ile ikame etmenin
yollarını aramakta, öte yandan da söz konusu gerici silâhlı gruplar, Siyonist
ve emperyalist güçlere zerre dokunmamaktadırlar. Bu saldırılar, Gazze’de
Filistin halkına karşı Siyonizmin en son gerçekleştirdiği soykırım amaçlı
saldırı ile eşzamanlı gerçekleşmiştir. Biz, emperyalizmin hayrına Suriye’nin
kaynaklarının yağmalanmasına ve ülkenin parçalanmasına yönelik tüm gayretlere
karşı kendi birliğini korumaya çalışan Suriye halkının yanındayız. IŞİD ve
müttefiklerinin amacı, bu birliği parçalamaktır.
Bugün kadın-erkek tüm Kürd savaşçılar, bölgedeki
varlığı emperyalizm, onun müttefikleri ve ajanları tarafından desteklenen,
silâhlandırılan ve bölgeye emperyalistlerce yerleştirilen bu gerici güçlere
karşı özgürlükleri ve hayatları için mücadele etmektedirler. Kobanê’ye bugün
IŞİD’in ABD silâhlarıyla saldırması ne bir tesadüftür ne de saf manada bir
simgelere başvurma meselesidir. Kürd direnişi içinde, mücadelenin ve liderliğin
tüm düzeylerinde, bilhassa kadın savaşçıların oynadığı rol, feda ruhunun kahramanvari
bir örneğidir.
Burada ayrıca not edilmelidir ki, bugün Kobanê’ye
saldıran söz konusu gerici silâhlı grupların Suriye’ye girişlerini teşvik eden,
ABD’nin önemli bir askerî müttefiki ve İsrail’in en büyük ticarî ortaklarından
biri olan Türk devleti ve hükümetidir. Aynı zamanda son birkaç gün içerisinde
Türk devletinin silâhlı güçleri, onlarca Kürd göstericiyi katletmiştir. Fransa
ve Türkiye tarafından dayatılan “güvenli bölge" ile ABD ve müttefiklerince
yapılan hava saldırıları, emperyalizmin bölgeye girişinin basit bir kılıfından
başka bir şey değildir. Yegâne gerçek güvenlik, ancak halk mücadelesi ve
direnişi eliyle tesis edilebilir, emperyalist ordular ve hava güçlerince değil.
Emperyalist ordular ya da emperyalist hava
saldırıları, bölgemize tek bir çözüm, tek bir yardım sunmayacaktır. Bu güçlerin
gittikleri her yerde tek getirecekleri, terör, mezhepçilik, gericilik ve
ölümden başka bir şey olmayacaktır. Hegemonyalarını sürdürmek ve halkımızın
kaynaklarını yağmalamanın yollarını arayan, bölgedeki terörün ana kaynağını
teşkil eden ve saldırgan gerici güçleri yöneten emperyalizme ve Siyonizme karşı
koyacak ve zafere ulaşacak olan, halklarımızın birleşik mücadelesidir.
FHKC
0 Yorum:
Yorum Gönder