ABD’nin Güney Sudan’da rejim değişikliği yapmaya
çalıştığı artık sır değil. Neden? Çünkü Güney Sudan Cumhurbaşkanı Salva Kiir,
ülkesinde Çin petrol üretimini desteklemeye devam etmekte kararlı, bu proje,
çoğunluğunu Çin’in elinde bulundurduğu tek enerji projesi.
ABD, petrol sahaları kapatıldığı takdirde, boru
hatları geçiş ücretleri üzerinden Sudan ve Güney Sudan arasında yaşanan ihtilaf
süresince, ayda 200 milyon doları bulan “yardım” sağlamayı vadederek, birkaç
yıl önce Çin’in elindeki petrol sahalarını kapatmayı becermişti.
Petrol yüklü gemilerin durdurulduğu, yardım parasının
alınamadığı koşullarda Cumhurbaşkanı Kiir, iflastan kurtulmak için, tek
bağımsız gelir kaynağı petrol olduğundan, Pekin ile anlaştı ve Çin’den 8 milyar
dolarlık kurtarma paketini kaptı. Çin’in elindeki petrol sahaları Pax
Americana’nın gıcırdayan dişleri arasında, yeniden açıldı ve rejim değişikliği
bu küskünlüğe yönelik bir çözüm olarak gündeme geldi.
Pax Americana’nın
(Amerikan Barışı) Afrika’da işlediği tüm suçlarda olduğu üzere, kana susamış
bir savaş ağası bulundu. Bu ağaya kirli işler yaptırıldı. Etiyopya’daki
jandarma ile işbirliği kuran bu ağa, ülkenin eski cumhurbaşkanı yardımcısı olan
Riek Machar eliyle, bu yılın başında bir darbe tezgâhladı.
Riek Machar, ta 1991’e dek uzanan etnik temizlik ve
kitlesel katliamlar sürecinde aşina olduğumuz bir isim. O dönemde Machar, Nuur
isimli etnik milislerini Dinka etnik grubuna ait binlerce insanın
katledilmesinde kullandı. İşlediği suçlara dönük sorumluluğunu inkâr eden
Machar, takipçilerinin en son kanlı eylemleri konusunda masum olduğunu
söylemişti.
Gerçek şu ki Riek Machar, ABD imparatorluğunun Çin’in
Afrika’daki enerji kaynaklarına nüfuz etmesine karşı yürüttüğü savaşta
kullandığı bir araçtan başka bir şey değil. Bu nüfuz, ABD’nin “ulusal
çıkarlar”ına karşı. Ama maalesef batı medyasında bu gerçek hâlâ görmezden
geliniyor.
Ama görmezden gelmenin bir faydası yok. Hâlâ basın,
Riek Machar’ın Etiyopya rejimi ile kurduğu bağları gizliyor, Güney Sudan
rejimi, ABD ve ona tabi ülkelerden aldığı yardımlara mecbur. 2007’de felâketle
sonuçlanan Somali işgalinde olduğu üzere, Sudan’ın Machar eliyle bu sürece
dâhil olmaktan başka çaresi de yok.
Riek Machar’ın bir yıl boyunca yürüttüğü isyanı
sürdürebilmesi için gerekli silâhı, yakıtı ve parayı Güney Sudan dışından
aldığı bir sır değil. Batı medyası bile bunu kabul ediyor ama kanlı eylemlerine
devam etmek için gerekli parayı ve gereçleri nereden aldığı konusunda sessiz.
Nereden aldığı bugün açık bir biçimde ortada, (Çin’e
ait petrol sahalarının kapanması yüzünden epey zarar görmüş) Sudan’dan, Uganda
veya Kenya’dan temin etmediği kesin. Geriye bir tek Etiyopya kalıyor, onun da
rejime yönelik bölgesel öfkesi bugün herkesçe bilinen bir “sır”.
Etiyopya’nın sürece dâhil olması, Güney Sudan’ın
(henüz herhangi bir sonuç alınamayan) “barış görüşmeleri”ni Addis Ababa’dan
Nairobi, Kenya’ya taşımasına neden oldu.
Cumhurbaşkanı Kiir’in çevresine, Riek Machar’ın ölüm
mangalarının Etiyopya tarafından desteklendiğine dair bilgiler geliyor. Durum
giderek kötüye gidiyor. Güney Sudan/Etiyopya sınırında faaliyet yürüten
Etiyopyalı isyan güçlerine büyük miktarlarda para aktarılıyor. Güney Sudan
rejimi, Machar’ın ölüm mangalarını eğitip silâhlandıran Etiyopya rejiminin
kontrolündeki kampları dağıtmak için ciddi bir çaba sarfediyor.
Etiyopya, komşularını kızdırma konusunda gayet iyi bir
iş çıkardı. Nil Nehri’nin üzerine Mısır’ın bağımlı olduğu suyu ciddi
miktarlarda kesintiye uğratacak yeni bir baraj inşa etmekle bu ülkeyi kızdırdı.
Güney Sudan arasındaki ticareti yok eden iç savaştan önce de berbat bir durumda
olan Uganda’nın da Etiyopya’nın arası kötü. ABD destekli darbenin artık pek
destek görmediği, bu süreçte önemli bir ticaret ortağını kaybeden Kenya bile bu
ülkeye karşı olumsuz.
Uganda’nın elinde, Salva Kiir’i destekleyen önemli bir
askerî güç var. Gelen haberlere göre, Mısır da Güney Sudan’da bir askerî üs
kurmuş durumda.
Birleşmiş Milletler’in bu sürece tepkisi, tabii ki
tahmin edilebilir düzeyde. ABD’nin kucağına alıp sevip büyüttüğü genel
sekreter, “kaygan yılanbalığı” Ban Ki Moon, eski Etiyopya askerî istihbarat
başkanını Güney Sudan’daki “barışı koruma” faaliyetinin başına getirdi. Bu adam
Etiyopya’da soykırım gerçekleştirmiş kontrgerilla örgütü Ogaden’in eski şefi ve
Sudan petrol sahaları civarına yerleştirilmiş 10.000 Etiyopyalı “barış”
askerinin eski komutanı. (Geçen yıl BM karargâhı basına, Etiyopyalı askerlerin
bugün Riek Machar’ın liderliğinde savaşan milislere silâh temin ettiklerini
şikâyet etmişti.).
Etnik temizlik, kitlesel katliam, kıtlık, tüm bu
suçlar, Güney Sudan halkına karşı işleniyor. Bu suçların işlenmesinin nedeni,
ABD’nin Çin’in Afrika petrolüne erişmesine mani olmak istemesi. Pax
Americana, Afrika Burnu’ndaki sözleşmeli hizmetkârı Etiyopya’yı bu iş için
kullanıyor. Komşularının Etiyopya’nın işlerine yönelik sabrı tükeniyor ve
birçok insan Güney Sudan’dan ziyade, Etiyopya’da bir rejim değişikliğinin
yaşanmasını umut ediyor.
Thomas C. Mountain
15 Ekim 2014
Kaynak
0 Yorum:
Yorum Gönder