16 Ekim 2014

,

Güney Sudan'da Rejim Değişikliği ve ABD


ABD’nin Güney Sudan’da rejim değişikliği yapmaya çalıştığı artık sır değil. Neden? Çünkü Güney Sudan Cumhurbaşkanı Salva Kiir, ülkesinde Çin petrol üretimini desteklemeye devam etmekte kararlı, bu proje, çoğunluğunu Çin’in elinde bulundurduğu tek enerji projesi.

ABD, petrol sahaları kapatıldığı takdirde, boru hatları geçiş ücretleri üzerinden Sudan ve Güney Sudan arasında yaşanan ihtilaf süresince, ayda 200 milyon doları bulan “yardım” sağlamayı vadederek, birkaç yıl önce Çin’in elindeki petrol sahalarını kapatmayı becermişti.

Petrol yüklü gemilerin durdurulduğu, yardım parasının alınamadığı koşullarda Cumhurbaşkanı Kiir, iflastan kurtulmak için, tek bağımsız gelir kaynağı petrol olduğundan, Pekin ile anlaştı ve Çin’den 8 milyar dolarlık kurtarma paketini kaptı. Çin’in elindeki petrol sahaları Pax Americana’nın gıcırdayan dişleri arasında, yeniden açıldı ve rejim değişikliği bu küskünlüğe yönelik bir çözüm olarak gündeme geldi.

Pax Americana’nın (Amerikan Barışı) Afrika’da işlediği tüm suçlarda olduğu üzere, kana susamış bir savaş ağası bulundu. Bu ağaya kirli işler yaptırıldı. Etiyopya’daki jandarma ile işbirliği kuran bu ağa, ülkenin eski cumhurbaşkanı yardımcısı olan Riek Machar eliyle, bu yılın başında bir darbe tezgâhladı.

Riek Machar, ta 1991’e dek uzanan etnik temizlik ve kitlesel katliamlar sürecinde aşina olduğumuz bir isim. O dönemde Machar, Nuur isimli etnik milislerini Dinka etnik grubuna ait binlerce insanın katledilmesinde kullandı. İşlediği suçlara dönük sorumluluğunu inkâr eden Machar, takipçilerinin en son kanlı eylemleri konusunda masum olduğunu söylemişti.

Gerçek şu ki Riek Machar, ABD imparatorluğunun Çin’in Afrika’daki enerji kaynaklarına nüfuz etmesine karşı yürüttüğü savaşta kullandığı bir araçtan başka bir şey değil. Bu nüfuz, ABD’nin “ulusal çıkarlar”ına karşı. Ama maalesef batı medyasında bu gerçek hâlâ görmezden geliniyor.

Ama görmezden gelmenin bir faydası yok. Hâlâ basın, Riek Machar’ın Etiyopya rejimi ile kurduğu bağları gizliyor, Güney Sudan rejimi, ABD ve ona tabi ülkelerden aldığı yardımlara mecbur. 2007’de felâketle sonuçlanan Somali işgalinde olduğu üzere, Sudan’ın Machar eliyle bu sürece dâhil olmaktan başka çaresi de yok.

Riek Machar’ın bir yıl boyunca yürüttüğü isyanı sürdürebilmesi için gerekli silâhı, yakıtı ve parayı Güney Sudan dışından aldığı bir sır değil. Batı medyası bile bunu kabul ediyor ama kanlı eylemlerine devam etmek için gerekli parayı ve gereçleri nereden aldığı konusunda sessiz.

Nereden aldığı bugün açık bir biçimde ortada, (Çin’e ait petrol sahalarının kapanması yüzünden epey zarar görmüş) Sudan’dan, Uganda veya Kenya’dan temin etmediği kesin. Geriye bir tek Etiyopya kalıyor, onun da rejime yönelik bölgesel öfkesi bugün herkesçe bilinen bir “sır”.

Etiyopya’nın sürece dâhil olması, Güney Sudan’ın (henüz herhangi bir sonuç alınamayan) “barış görüşmeleri”ni Addis Ababa’dan Nairobi, Kenya’ya taşımasına neden oldu.

Cumhurbaşkanı Kiir’in çevresine, Riek Machar’ın ölüm mangalarının Etiyopya tarafından desteklendiğine dair bilgiler geliyor. Durum giderek kötüye gidiyor. Güney Sudan/Etiyopya sınırında faaliyet yürüten Etiyopyalı isyan güçlerine büyük miktarlarda para aktarılıyor. Güney Sudan rejimi, Machar’ın ölüm mangalarını eğitip silâhlandıran Etiyopya rejiminin kontrolündeki kampları dağıtmak için ciddi bir çaba sarfediyor.

Etiyopya, komşularını kızdırma konusunda gayet iyi bir iş çıkardı. Nil Nehri’nin üzerine Mısır’ın bağımlı olduğu suyu ciddi miktarlarda kesintiye uğratacak yeni bir baraj inşa etmekle bu ülkeyi kızdırdı. Güney Sudan arasındaki ticareti yok eden iç savaştan önce de berbat bir durumda olan Uganda’nın da Etiyopya’nın arası kötü. ABD destekli darbenin artık pek destek görmediği, bu süreçte önemli bir ticaret ortağını kaybeden Kenya bile bu ülkeye karşı olumsuz.

Uganda’nın elinde, Salva Kiir’i destekleyen önemli bir askerî güç var. Gelen haberlere göre, Mısır da Güney Sudan’da bir askerî üs kurmuş durumda.

Birleşmiş Milletler’in bu sürece tepkisi, tabii ki tahmin edilebilir düzeyde. ABD’nin kucağına alıp sevip büyüttüğü genel sekreter, “kaygan yılanbalığı” Ban Ki Moon, eski Etiyopya askerî istihbarat başkanını Güney Sudan’daki “barışı koruma” faaliyetinin başına getirdi. Bu adam Etiyopya’da soykırım gerçekleştirmiş kontrgerilla örgütü Ogaden’in eski şefi ve Sudan petrol sahaları civarına yerleştirilmiş 10.000 Etiyopyalı “barış” askerinin eski komutanı. (Geçen yıl BM karargâhı basına, Etiyopyalı askerlerin bugün Riek Machar’ın liderliğinde savaşan milislere silâh temin ettiklerini şikâyet etmişti.).

Etnik temizlik, kitlesel katliam, kıtlık, tüm bu suçlar, Güney Sudan halkına karşı işleniyor. Bu suçların işlenmesinin nedeni, ABD’nin Çin’in Afrika petrolüne erişmesine mani olmak istemesi. Pax Americana, Afrika Burnu’ndaki sözleşmeli hizmetkârı Etiyopya’yı bu iş için kullanıyor. Komşularının Etiyopya’nın işlerine yönelik sabrı tükeniyor ve birçok insan Güney Sudan’dan ziyade, Etiyopya’da bir rejim değişikliğinin yaşanmasını umut ediyor.

Thomas C. Mountain
15 Ekim 2014
Kaynak

0 Yorum: