Georges Oved’in tespitine göre Rif Savaşı’na dek Fas’ta herhangi bir komünist faaliyete rastlanmamaktadır. Bu, sadece yerli halk içinde Abdülkerim’i yücelten ve Fas’ın düşmandan arındırılmasını talep eden az sayıda bildirinin dağıtıldığı bir dönemdir.[1]
Oved’in görüşüne göre 1926 yılına dek ülkede herhangi bir bağımsız
komünist teşkilât mevcut değildir.
Bu
dönemde sömürgeci güce ait istihbarat servisi, Faslı milliyetçilerle çalışan
Bolşeviklerin ülkede devrimci bir ayaklanma başlatmak için çalışma
yürüttüklerine dair söylentiler yaymaktadır. Bunun üzerine sömürgeci güçler,
Moskof ajanı belledikleri kişileri yakın takibe almışlardır.
Charles-André
Julien de bu isimlerden biridir.[2] Julien, Komintern’in 1921’de Moskova’da
düzenlenen üçüncü kongresine katılmış, Kuzey Afrika’da ayaklanma çıkartmakla
görevlendirilmiştir.
İstihbarat
servisinin korkuları o kadar artar ki Fez’de Vehhabi Komitesi ile komünistler
arasında bir anlaşma imzalandığını, yakında ayaklanmanın patlak vereceğini
düşünmeye başlar.
Rif
Savaşı’na Fransız Komünist Partisi karşı çıkmıştır. Fas’ta ise komünistler Rif
halkına destek verirler. Bunun üzerine İspanyol-Fransız Ortak Gücü, isyanın
çıkacağına dair hikâyeyi yayar. İlk başta Malaga’da kurulan Ortak Güç,
sonrasında Tangiers’e taşınır.
Fas
yetkililerine ait belgelerin de ortaya koyduğu biçimiyle, Ağustos 1927’de Sacco
ve Vanzetti’ye destek veren etkinlik ve eylemlerin Fransız medyasına yansıdığı
görülmektedir. Az sayıda komünistin yaptığı bu eylemler, önemli bir etki
yaratır. İlk sendikaları, Enternasyonal’in Fransız Seksiyonu İşçileri’ne (SFIO)
ait örgütler içinde çalışan bu komünistler kurarlar. Bu sendikalar, 1936 yılına
dek illegal faaliyet yürütürler.[3]
Gelgelelim
1935 yılına dek Fas’ta gerçek anlamda komünist bir teşkilâta rastlanmaz. 1935
yılında ilk Sosyalist Gençlik kongresi düzenlenir. Leon-René Sultan[4] ve Jean
Dresch[5] gibi isimler, ilk komünist çekirdeği teşkil ederler. Bu ekip, süreç
içerisinde Kızıl Fas isminde bir gazete çıkartırlar. Bu gazete, Fas
Komünist Partisi’nin yayın organı olarak kabul edilir.[6]
Fas’taki
Fransız soluyla 1930’da imzalanan ve hukuk sistemini değiştiren, Berberi
kabilelerinin şeriattan kopmasına yol açan Berber Dahir kararnamesine
karşı mücadele eden genç milliyetçiler arasındaki ilişkiler gerilimlerle
yüklüdür, zira Fransız solu, bu milliyetçilerin “burjuva” ideolojisine göre
hareket ettiklerini düşünmektedir. Süreç içerisinde Fransız solu, Fas’taki
tepkilerin ve mücadelenin dinî boyutunu da sultana yönelik bağlılığı da
anlayamaz. Oysa Fransız solcular, sultanın Fransız devletinin adamı olduğunu
düşünmektedirler.
Haziran
1934’te birkaç ay sonra Fas Eylem Komitesi’ni kuracak olan milliyetçiler, Rabat
ve Paris’teki yetkililere reform önerilerini sunarlar. SFIO’nun Fas seksiyonu,
Kenitra’da kongre düzenleyerek koruyucu eylemle sosyalizm arasındaki uyumu,
hareketin İslam’la ve “Fas milliyetçiliği” ile bağlarını inceler ve neticede
burjuva kabul ettikleri bu tür yönelimlerle mücadele etmenin gerekli olduğu
sonucuna ulaşırlar.[7]
Haziran
1936’da Halk Cephesi iktidara gelince sömürgelere yönelik açıklık politikasını
benimser. Bunun üzerine Fransızların kurdukları sendikalar ve partiler
yasallaşır, özgürlükler alanı genişler, hatta bu gelişmeler kimi alanlarda
yerli halkları da etkiler.
Leon
Blum, Charles-André Julien’i Akdeniz ve Kuzey Afrika Yüksek Komitesi sekreteri
olarak atar. Komite, Halk Cephesi’nin yerli halkların bağımsızlığını organize
etmek için reformlar yapması önerisinde bulunur.[8] Buna karşılık
milliyetçiler, bu örgütlenme faaliyetine hiç güvenmezler ve onu gözetleme
görevi gördüğünü düşünürler. Milliyetçilere göre komitenin amacı, Kuzey
Afrika’daki sömürgelerde baskıyı yoğunlaştırmak ve kontrolü sağlamaktır.
FKP’nin
Fas’ta çıkarttığı Clarté dergisinin 19 Aralık 1936 tarihli ilk sayısında
Marc Forclaude müstear adını kullanan Leon Sultan, partisinin “Fas
proletaryasının acil talepleri üzerine kurulu bir program”ı benimsediğini
söyler, ama komitenin reform programına açıktan atıfta bulunmaz. Ona göre Halk
Cephesi’nin estirdiği “özgürlük rüzgârının cana can katan esintisine
güvenilmeli”dir, zira Cephe, Fransızların halkın maddi ve kültürel kurtuluşunu
gerçekleştirme görevini yerine getirecektir.
Fakat
bu rüzgâr bir süre sonra kesilir. Ağustos 1938’de aynı gazete, sendika hakları
konusunda uygulanan ayrımcı siyaseti eleştirir ve Avrupalıların “üstün
proleterler” olarak görüldüğünden, bu temelde uygulanan siyasetin sömürgeci,
hatta ırkçı olduğundan bahsedilir.[9]
Bu
yıllarda Fas, iç savaşın yaşandığı İspanya’ya yakınlığı yüzünden belirli
gelişmelere tanıklık eder. Cumhuriyetçi İspanyol mülteciler, Kazablanka,
Tangiers ve Rabat gibi şehirlere yerleşirler. Hatta Robert Rézette’in aktardığı
kadarıyla anarşist eğilimli bazı İspanyol işçiler, 1937’de Fas’ta bir komünist
parti kurarlar. Paris’teki FKP ile bağı olmayan bu parti, 1939’da
yasaklanır.[10]
Bu
iddianın doğruluğunu teyit edecek bilgiye sahip değiliz ancak gene de
bildiğimiz kadarıyla bu dönemde Kazablanka’nın Maarif ilçesinin İspanyol
komünistlere kucak açtığını, bu komünistlerin İbrahim Serfati gibi Faslı
gençleri etkilediğini biliyoruz. Serfati, “o günden beri İspanya hep
kalbimdedir” demiştir.[11]
Mücadelelerini
koordineli hâle getirmek için uğraşan İspanyol, Faslı ve Fransız komünistler
arasındaki temas zamanla daha da yoğunlaşır. Örneğin 1947’de Mundo Obrero
gazetesi, Kazablanka’da[12], haftalık Espoir dergisinin basıldığı
matbaada basılır.[13]
Kuruluşunu
Kasım 1943’te gerçekleştiren Fas Komünist Partisi’nin ilk kongresi 1946’da
düzenlenir. İlk genel sekreteri Leon Sultan’ın 1945’te ölmesi ardından yerine
Ali Yata geçer. Parti, 1953-56 arası dönemde Fransız sömürgeciliğine karşı
yürütülen silâhlı mücadeleye katılır.
Bernabé López Garcia
[Kaynak:
Communist Parties in the Middle East: 100 Years of History, Yayına
Hazırlayanlar: Laura Feliu ve Ferran Izquierdo-Brichs, Routledge, 2019, s.
217-218.]
Dipnotlar:
[1] Georges Oved, La gauche française et le nationalisme marocain 1905–1955:
Tentations et limites du réformisme colonial, 2 Cilt, Paris, Harmattan,
1984: Cilt. 1, s. 154.
[2]
Charles-André Julien [1891–1991]. Sömürgecilik karşıtı mücadele içinde yer alan
Julien Oran’da yaşadı. Burada SFIO’ya katıldı. 1920’de Komintern’e bağlı
Fransız Seksiyonu içinde yer aldı. Buradaki kişiler sonra FKP’yi kurdular.
Julien 1926’da FKP’den ayrıldı, ama sol siyasetle bağını kopartmadı. 1953’te
sömürgecilik karşıtı çalışmasını kaleme aldı. [L’Afrique du nord en marche.
Nationalismes musulmans et souveraineté française, Paris, Julliard.]
Çalışma diğer baskılarında genişletildi. Le Maroc face aux impérialismes
1415–1956 (1978) isimli çalışması konuyla ilgili olarak sürekli atıfta
bulunulan eserlerden biridir.
[3]
Fas’ta sendikacılığın kökenleri konusunda bkz. Albert Ayache, Le mouvement
syndical au Maroc de 1919 a 1942, Cilt. 1, Paris, L’Harmattan, 1982).
[4]
Leon-René Sultan, 1905’te Cezayir’de doğdu. 1929 sonrası Konstantin ve
Kazablanka’da avukatlık yaptı. 1936-7’de Clarté’de gazeteci olarak
çalıştı. Vichy rejimi döneminde baskıyla yüzleşen Sultan, Beşinci Afrikalı
Askerler Alayı’na katıldı ve Haziran 1945’te savaşta aldığı yaralar yüzünden
öldü.
[5]
Jean Dresch. Fransız coğrafyacı (1905–94). 1931 yılından itibaren Rabat’taki
Müslüman okulunda dersler verdi. 1941’de Fas Atlas bölgesi üzerine tez
hazırladı.
[6]
Oved, a.g.e., Cilt. 1, s. 159.
[7]
López García, “Los comunistas marroquíes ante la cuestión del Sahara:
entrevista a Ali Yata Secretario General del PPS (PCM)”, Materiales: crítica
de la cultura, Sayı 8, 1989: s. 23–6.
[8]
Aktaran: Oved, a.g.e., Cilt. 2, s. 97.
[9]
Oved, a.g.e., Cilt. 2, s. 137.
[10]
Robert Rézette, Les partis politiques marocains, Paris, Armand Colin,
1955: s. 161.
[11]
Abraham Serfaty & Christine Daure-Serfaty, La mémoire de l’autre,
Kasablanka, Tarik Editions, 2002: s. 53.
[12]
Prensa.
[13]
Bkz. López García, “El olvido del exilio de los españoles en el Norte africano.
La investigación sobre el exilio y la emigración de los españoles en
Marruecos”, Yayına Hz.: López García, B. & Hernando de Larramendi Martínez,
M., Historia y memoria de las relaciones hispano-marroquíes. Un balance en
el cincuentenario de la independencia de Marruecos içinde, Madrid,
Ediciones del Oriente y del Mediterráneo, 2007. Sürgüne gönderilmiş olan
İspanyol Paquita Gorroño, Rabat’a Mart 1939’da geldi, oradan Paris’e geçip
oradaki İspanyol Komünist Partisi liderleriyle temas kurdu.