24 Eylül 2015

,

Kolombiya'da Engizisyon Adaleti


Kolombiya hükümeti kimi kanunlar çıkarttı ve Birleşmiş Milletler, Amerikalı Devletler Örgütü ve Uluslararası İşçi Örgütü gibi uluslararası kurumların anlaşmalarına imza attı.

Hükümetin bu çoktaraflı kurumlara verdiği taahhütlerle ülkemizde devletin insan haklarını koruduğu, işçilerin sendikada örgütlenme hakkını güvence altına aldığı düşünülebilir ama gerçek çok farklı.

Binlerce sendika liderinin suikasta kurban gitmesi, binlercesinin sürgün edilmesi veya hapse atılması devletin kendi politikalarına karşı çıkmaya cüret edenlere sistematik baskı uyguladığının birer kanıtı.

Ben, 25 Ağustos 2013’te, sendika hareketine yönelik baskıların yoğunlaştığı bir dönemde tutuklandım. O gün Bogota’daydım ve 19 Ağustos’tan beri ülke genelinde grevde olan tarım örgütlerinin taleplerini içeren bir listeyi sunmak için hükümet binasına gidiyordum.

O güne dek ülke genelinde grev sürecinde faal olan birçok yoldaşım suikasta kurban gitmişti ya da hapse atılmıştı.

O günden beri Vatansever Yürüyüş’ün yaklaşık yüz üyesi suikasta uğradı, 300 civarı insan hapse atıldı.

Bu durumun Kolombiya halkının barış talebiyle ve Havana’daki müzakere masasında Kolombiya hükümeti ile FARC-EP arasında kabul edilen anlaşmayla çeliştiği açık.

Toprak meselesi, yasadışı uyuşturuculara çözüm bulma ve politik katılım konusunda ön anlaşmalara varıldı.

Havana’da köylülerin yüzleştiği sorunlara çözümler sunulurken ve geçici anlaşmalar imza edilirken Kolombiya’da aynı köylülerin aynı sorunlarına yönelik olarak kendi taleplerini geliştirmeleri ardından katledilmelerini ve hapse atılmalarını uluslararası topluma nasıl izah edecekler?

Kolombiya hükümeti politik muhalefet üyelerine ve sendika liderlerine zulmedip onları katletmeye devam edecekse, Havana’daki anlaşmaları nasıl tatbik edecek?

Kolombiya rejiminin sürdürülebilir bir barışa ulaşılması için gerekli ekonomik ve politik değişiklikleri tatbik etmeyi reddedecek olması bizi endişelendiriyor.

Barışa dönük bir hamle yapılmış olsa bile, savaş dönemlerinde kullanılan “adalet” ile ilgili ifadelerin altının boş olması bizi hiç şaşırtmıyor.

Engizisyona has bu adalet, güçlülerin çıkarlarına hizmet etme noktasında bir tür baskı aracı olarak kullanılıyor.

Elbette bu, barış süreci konusunda iyimser olmadığımız anlamına gelmiyor, aksine, yaşanan ilerleme bize cesaret veriyor ama gene de sürecin yüzleştiği tehlikelerin de farkındayız.

Benim davam dâhilinde savcı beni “isyan” ve “finansal terörizm” suçlarıyla suçladı. Davada kendileri için çalışan, parayla satın alınmış kişilerin tanıklıklarına başvuruldu ve askerî istihbarat ile polisin askerî operasyonlar esnasında güya gerilla liderlerinin üzerinden çıkan bilgisayarlara yerleştirdiği “deliller” kullanıldı.

Savcının benimle ilgili olarak hâkime sunduğu suçlara dönük göstermelik soruşturmayı da içeren tüm hukukî süreç her türden usulsüzlükle maluldü.

Yürütme her şeyi açık biçimde planlayıp yönetti, yargı sistemi ise sendika faaliyetlerimin ve muhalefete açıktan iştirak etmemin cezalandırılması noktasında bir araç olarak kullanıldı.

Korkarız hâkim, köylülerin direnişini ve protestosunu akamete uğratma amacı güden bu yavan hukukî kurguyu yansıtan tüm delilleri dikkate alacak.

Karşımızda tümüyle politikleşmiş ve toplumsal gösterileri kriminalize etmeye dönük devlet politikasını dayatmaya çalışan bir hukuk sistemi var.

Politik bir tutsak olarak benim ve diğerleri için adalet talep ediyorum, ayrıca ulusal ve uluslararası standartlara bağlı bir hukukî sürecin ancak ulusal ve uluslararası düzeyde yürüyen sendikal ve toplumsal hareketin desteği ve dayanışması ile mümkün olduğunu düşünüyorum.

Umarız Havana’daki müzakere masasında adalet meselesiyle ilgili bir anlaşmaya varılır ve bu anlaşma toplum liderleri ile sendikacıların isyancı olmadıklarını, toplumsal mücadele ve eleştirel düşüncenin kendisini dünyaya demokrasi olarak takdim eden bir devlette suç olmadığını kabul eder.

Huber Ballesteros
La Picota Erkekler Hapishanesi
Bogota, Eylül 2015

[Huber Ballesteros, politik bir tutsaktır ve Kolombiya Sendikalar Kongresi yürütme komitesi, Tarım İşçileri Birliği FENSUAGRO’nun yürütme komitesi ve Vatansever Yürüyüş (muhalefet hareketi) liderliği üyesidir.]

0 Yorum: