Plastik sandalyede oturan bir adam var. Adı José
Branco. Ellerini kırmızı tişörtünün üzerine, tam da sarı renkteki orak-çekicin
altına koyuyor ve 84 yaşında olan, ömrünün neredeyse yarısı Portekiz Komünist
Partisi üyeliği yapmış bu adam “cenazemde de üzerimde bu tişört olacak. Ben
komünistim ve bununla gurur duyuyorum” diyor.
Her yıl Portekiz Komünist Partisi Lizbon’un kenar
mahallelerinden biri olan Seixal’da Festa do Avante! adıyla bir festival
düzenliyor. Eylül ayının ilk hafta sonu yapılan festivale iki yüz binden fazla
insan katılıyor. Hepsi politik sebeplerle gelmiyor elbette, ama gene de ülke
genelinde ünlü pop ve rock gruplarının sahne aldığı festival esnasında ufku
kızıl bayraklar ve sovyet sembolleri sarıyor.
Festivalde politika hep var, bilhassa bu yıl 4 Ekim’de
yapılacak meclis seçimleri ağırlıklı konu. Ülkede dört yıldır ücretleri ve
emekli maaşlarını düşürüp sert bir kurtarma programını yürürlüğe koyan merkez
sağ koalisyonu var iktidarda. İşsizlik oranı ise yüzde 12,1’e çıkmış, yoksulluk
sınırının altında yaşayan insanların oranı 2004’ten beri en yüksek değere
çıkmış.
Hükümeti şiddetle eleştiren PKP o sert ve uzlaşmak
bilmez söyleminin kazanıma yol açmasını umuyor. Son yapılan anketlere göre
(Yeşiller’le birlikte Demokratik Birlikçi Koalisyon’u teşkil eden) partinin
seçimlerde yüzde 10,4 oy alması bekleniyor ki bu sonuç partinin 1987’den beri
alması muhtemel en iyi sonuç. Böylesi bir sonuç aynı zamanda Avrupa’da hâlen
Marksist-Leninist olduğunu söyleyen diğer partiler arasında en yüksek başarıyı
ifade ediyor.
32 yaşındaki komünist milletvekili Rita Rato’ya göre
partinin oylarındaki bu artış onun “ülkedeki gerçek insanların hayatlarına
temas etmeyi öngören” siyaset kültürünün bir sonucu. Her Pazartesi Rato işten
çıkartmalara tanık olunan işyerlerini ziyaret ediyor ya da kamu hizmetlerinin
ortadan kalkmasından korkan insanlarla biraraya geliyor.
“Bazen
bu yerlere hafta birkaç kez gidiyorum. Gidemezsem yoldaşlarım gidiyor.
Böylelikle insanlar bize giderek aşina oluyorlar. Bizim seçimden seçime görünen
diğer siyasetçilere benzemediğimizi biliyorlar.
PKP
Yunanistan’daki Syriza ya da İspanya’daki Podemos gibi bir seçim başarısı elde
etmekten uzak. Rato, bu konuda şunları söylüyor: “Böylesi kıyaslamalar yapmak
pek adil değil. Ama sefaletin artması, göçmenlerin sayısının çoğalması, iş
güvenliğinin kalmaması bağlamında bizim daha fazla büyümemiz mümkün.”
Anketlerde birinci sırada yüzde 36’lık oyla Sosyalist
Parti var, onu, hükümeti teşkil eden koalisyonun bir parçası olan PAF [Portekiz
İleri Koalisyonu] yüzde 35 ile takip ediyor.
Festivalde ülkedeki 20 bölge de temsil ediliyor. Her
bir bölge kendisine ayrılmış fuar pavyonunda kontrplak üzerinde kendisine özgü
yiyecek ve içecekleri satıyor. Rato, “buraya tüm ülke, hatta tüm dünya sığar”
diyor.
Bir de enternasyonal bölüm var. Burada Küba Komünist
Partisi temsilcileri bulunuyor. Alkollü bir kokteyl olan mohito içmek için
onlarca insan sıraya giriyor. Bir de İtalyan komünistler var, bunlar da
üzerlerinde Che, Lenin ve Hugo Chávez’in resimleri bulunan tişörtler
satıyorlar.
Son söz olarak Rato şunları söylüyor:
“Biz
ülkeyi böylesi bir festival alanına dönüştürmek istiyoruz. Bu festivalde üç gün
boyunca barış, ilerleme ve kardeşlik hâkim. Burada herkes, güzel ve müşterek
bir şeyler inşa etmek için tüm bireysel enerjisini ve yaratıcılığını bir araya
getiriyor.”
João de Almeida Dias
6 Eylül 2015
Kaynak
0 Yorum:
Yorum Gönder