Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, bilhassa herkesin
katılmasını ve etrafında birleşmesini gerekli kılacak kitlesel bir ayaklanmanın
patlak vermesinin mümkün olduğu koşullarda, Kudüs’ü ve kutsal mekânları işgal
altında tutan Siyonistlerin yürüttükleri sistematik savaşa karşılık vermek
amacıyla, işgal altındaki kentte bulunan birleşik ulusal liderliğin yeniden
oluşturulması çağrısında bulundu.
FHKC Genel Sekreteri Yardımcısı Ebu Ahmed Fuad konuyla
ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Mescid-i
Aksa Camii’ne zorla girip Kudüs’ün muhtelif mahallelerini işgal eden Siyonist
düşmanın canice saldırısı, FKÖ yürütme komitesi ile merkezî konseyin acilen
toplanıp intifadanın fitilini ateşlemek için birleşik bir ulusal liderliğin
oluşturulması yönünde karar almasını gerekli kılmaktadır. Bu liderlik,
istisnasız tüm grupları, gençlik liderlerini ve toplumun muhtelif kesimlerini
içermelidir. Bu moment, bir halk ayaklanmasının kıvılcımının çakılması için
gerekli potansiyeli içinde barındırmaktadır.”
Cephe’nin ısrarla üzerinde durduğu bir husus da işgal
altındaki Kudüs’te yaşanan ve gayet ciddi bir düzeye ulaşan olayların
Kudüs’teki kitlesel hareketi yönetmeye, kentteki Filistinlilerin azimli
mücadelesini desteklemeye ve işgalci devletin yürüttüğü teröre, ordusuna ve
yerleşimcilerine karşı koymaya hazır birleşik bir ulusal liderliğin
oluşturulması ihtiyacıdır. Arapların resmî planda sessiz kaldığı ve
uluslararası düzeyde emperyalistlerin Siyonist yapının suçlarına ortak olduğu
koşullarda, Kudüs’teki Siyonist saldırılara cevap verme noktasında resmî
Filistinli kurumlar ve yetkili makamlar tümüyle başarısız oldular.
Cephe’nin kanaatine göre, Kudüs’ün yüzleştiği riskler
tümüyle gerçek ve sistematiktir, burada gerçek manada bir savaş yaşanmaktadır.
İşgalci devlet Mescid-i Aksa’yı zamansal ve mekânsal açıdan bölme planlarını
yürürlüğe koymaya başlamış, içerisinde onlarca insana yönelik saldırılarını,
mekânı işgal etmeyi, birçok kişiyi yaralamayı sürdürmüş, hakikatin
paylaşılmasına mani olmak için gazetecilere aynı zamanda ambulanslara
saldırmış, gözaltına alınan ve soruşturulan yaralıları kaçırmıştır. Bu çarpıcı
gelişmeler, kitlesel hapis cezaları ve keskin nişancı ateşi ile “taş atanlar”ı
ezmeye çalışan Netanyahu liderliğindeki suçlu İsrail devletinin eylemleri ile
birlikte yaşanmaktadır.
Cephe, bilhassa güvenlik ve askerî mevzilerinde ve
yerleşimlerinde Siyonist yapının hedef alınması noktasında Filistinli tüm
direniş gruplarının harekete geçmesini talep etmektedir. Batı Şeria ve Kudüs
sürekli çatışmalar ve çarpışmaların hüküm sürdüğü koşullarda işgalci devlete
karşı ayağa kalkacaktır. Cephe, Siyonist teröre karşı direnen Kudüs halkını,
gençlerini, erkeklerini, kadınlarını, çocuklarını ve yaşlılarını selamlar.
FHKC
16 Eylül 2015
Kaynak
0 Yorum:
Yorum Gönder