04 Temmuz 2025

Nâzım Bey Vakası

İşte, arz etmek istediğim husus, vekillerin seçilmesine dair kanunda değişiklik yapılmasının zorunlu olduğunu ortaya koyan sebeplerden biridir.

Efendiler; 4 Eylül 1920 tarihinde Meclis, Tokat milletvekili Nâzım Bey’i 89 oya karşı 98 oyla içişleri bakanı yaptı. Nâzım Bey, bir dakika bile kaybetmeden, büyük bir aceleyle, bakanlık makamına geçip görevini ifa etmeye başladı. Sonrasında bakanlar kurulu başkanı olmam sebebiyle beni ziyarete geldi.

Ben, Nâzım Bey’i kabul etmedim. Yüce meclisimizin güvenini kazanıp seçilen birine yönelik olarak gerekli gördüğüm bu muamelenin içeriğini ve bu muamelenin nazik olmadığını ben de biliyordum. Fakat memleketin büyük menfaati beni bu yolda harekete mecbur ediyordu. Burada hareketimin sebebini doğal olarak açıklayıp ortaya koyacağım. Açıklayacağım hususun yüce meclisimizce mühim görüleceğinden eminim.

Efendiler, son dönemde Meclis üyeleri arasında birtakım ilkelere eğilim gösterenler çıkmaya başlamıştı. Bunlar arasında en çok da Nâzım Bey ve yoldaşları dikkatimi çekmişti. Nâzım Bey’in, daha Sivas Kongresi sırasında kendisinden dinlediğim safsatalarla ve ondan aldığım, bazı mektuplarla onun ne tür bir zihniyete ve mahiyete sahip olduğunu zaten anlamıştım. Nâzım Bey, milletvekili olarak Ankara’ya geldikten sonra, her gün yeni yeni siyasî faaliyetler gösteriyordu. Kurulmaya başlayan her türden politik partiyle temas kurma fırsatını hiçbir şekilde kaçırmıyordu.

Nâzım Bey, doğrudan ve bizzat gidip yabancılarla temas kurmaya çalışmış, onların teşvikine ve yardımlarına mazhar olmuştu.

Bu zatın, Halk İştirakiyyun Fırkası diye, ciddiyetsiz, menfaat peşinde koşan bir partinin kurulması girişiminde yer aldığını, bu partinin başında milli olmayan faaliyetler yürüttüğünü işitmişsinizdir.

Bu zatın, yabancılara casusluk ettiğine de asla şüphe etmiyordum. Nitekim sonrasında İstiklâl Mahkemesi onunla ilgili birçok gerçeği ortaya koydu. İşte Efendiler, bu Nâzım Bey, bizzat ve arkadaşları vasıtasıyla yürüttüğü kesintisiz propaganda faaliyeti sayesinde ve bize muhalefete hazırlanan, yüce milletimizin çıkarlarını unutan kesimlerin yardımlarıyla içişleri bakanı yapıldı. Bu suretle Nâzım Bey, hükümetin bütün iç idaresine ait mekanizmanın başına geçerek, memleket ve millete değil, fakat, paralı uşağı olduğu kimselerin arzusuna en büyük hizmeti ifa edebilecek vaziyete gelme imkânı buldu.

Efendiler, ben buna doğal olarak rıza gösteremezdim. Bu sebeple içişleri bakanı Nâzım Bey’i kabul etmedim ve onu istifaya mecbur ettim. Lüzum görüldüğü zaman dahi, Meclis’te gerçekleştirilen gizli oturumda gerekli bilgileri ve görüşlerimi açıkça dile getirdim.

Mustafa Kemal Atatürk
1927
Kaynak

0 Yorum: