12 Mart 2015

,

"Kürdlere Ülkesini Verin"


Washington (CNN): Senatör Rand Paul Kürdlere ülkelerini vermek istiyor.

Başkan olma yolunda adım adım ilerleyen Kentucky’li Cumhuriyetçi aday Paul, Salı günü Breitbart ile yaptığı mülâkatta, ABD’nin sadece Kürd savaşçılarını doğrudan silâhlandırmakla kalmaması gerektiğini, ayrıca Kürdlere bir “ülke” vaadinde bulunmak zorunda olduğunu söyledi. Paul’ün tespitine göre, Kürdistan bölgesini bir ülkeye dönüştürmek, yapılana nazaran daha kolay olacak, üstelik bu teklifin kimi faydaları da mevcut.

“Kanaatimce Kürdler, onlara bir ülke vaad edersek ölümüne savaşacaklardır” diyen Paul sözlerine şu şekilde devam etti: “Bir Kürd ülkesi aynı zamanda Kürdlerle Türkiye arasında uzun süredir var olan kan davasını da sonlandırabilir.”

Kürdler, Irak, Türkiye ve Suriye arasında uzanan bir bölgede yaşayan etnik bir azınlık. Muhtelif Kürd partileri, yüz yıldan fazla bir süredir bağımsız ve egemen bir Kürdistan talep ediyorlar, hatta bazı kesitlerde bu uğurda bir mücadele yürütüyorlar.

IŞİD’in bölgede yükselişe geçişi, Kürdlerin uluslararası sahnedeki konumunu pekiştirdi, Kürd savaşçılar, Irak hükümet güçleri kuzeyde çöküş yaşarken, IŞİD’in ilerleyişini püskürtme noktasında en etkin saha kuvveti olduğunu kanıtladı. ABD liderliğinde oluşturulan koalisyonun sunduğu hava desteği ve Irak hükümeti üzerinden aktarılan Amerikan silâhları ile Kürdler neredeyse tamamı belirli bir noktada IŞİD’in kontrolü altında olan Suriye’deki Kobani şehrini geri aldı.

Paul de ABD’nin Irak hükümeti dolayımına başvurmadan Kürdleri doğrudan silâhlandırmasını isteyen Cumhuriyetçiler korosuna katıldı ama bir adım daha ileri giderek, Kürdlere bağımsızlık verilmesini talep etti. Bu, Bağdat’taki Irak hükümetini kesin olarak kızdıracak bir hamle, zira Irak hükümeti ülkeyi tek bir bütün olarak muhafaza etmek için Sünniler, Şiiler ve Kürdlerden oluşan kırılgan ve karmaşık koalisyonu bir arada tutmaya çalışıyor.

Ancak Paul’ün Kürdlerin kendi ülkesi olsun talebi, Muhafazakâr Politik Eylem Konferansı’nda özgürlükçülük eğilimli bir senatörün çağrısından iki hafta sonrasında dile getirildi. Bu senatör, ABD dış siyasetinin, “uluslaşma sürecinin yükü”nden kurtarılması gerektiğini söyleyerek, George W. Bush’un başkanlığını tanımlayan neokonservatif dış siyasetin terk edilmesi gerektiğini ifade etti.

Bu açıklama, Paul’ün hâlâ dış siyasetin cambaz ipindeki yürüyüşünde tutunacak yeri bulmaya çabaladığını gösteriyor.

Paul kendisini, 2016 yaklaşırken ve IŞİD kisvesi altında yeniden canlanan güvenlik ve terörizm tehdidi karşısında, görece daha tecritçi dış siyaset pozisyonlarından uzaklaşmaya başladı. Bugün Paul, sağlam bir orduya ve yurtdışında gerekli proje gücüne yaslanan eli daha güçlü bir dış siyaset için çaba harcıyor.

Jeremy Diamond
11 Mart 2015
Kaynak

0 Yorum: