29 Haziran 2014

,

Zulmü Filistin’den Latin Amerika’ya İhraç Etmek


 

“Gözetim”. Gazete manşetlerinde ve dillerinin ucunda hep bu kelime var. Teknoloji, bağlantı kurmaya dair yeni imkânlar sunuyor, bir yandan da insanları gözetleme konusunda yeni araçlar temin ediyor. Görünen o ki gözetim, epey yaygınlık arz eden bir gerçeklik; insanların epostalarını okuyan Amerikan Ulusal Güvenlik Dairesi’nin faaliyetleri ve semada dolaşan insansız hava araçları, bunun birer ispatı.

Halkı 66 yıldır baskı ve zorla yöneten İsrail, gözetim uygulamalarını pratiğe döken başlıca ülkelerden biri. İsrail savunma sanayii, Filistin halkının gözetlenmesi ve zulme maruz bırakılmasından büyük kârlar elde ediyor.

İsrail’de, ilgili alanda en fazla kârı toplayan, Elbit Systems isimli savunma şirketi. Ülkedeki en büyük özel savunma şirketi olan Elbit’in 2010 yılındaki geliri 2,83 milyar dolardı. Filistin’in işgal sürecine katkı sunma noktasında elde ettiği uzmanlığı ve bilgiyi kullanan Elbit, dünya geneline milyonlarca doları bulan gözetim ve savunma ihracatı gerçekleştirmiş. Bu alanda Latin Amerika’ya yapılan ihracat son dönemde epey artmış durumda. İsrail’in geçen yüzyıl süresince Latin Amerika’daki diktatörlerin ve zalim rejimlerin silâhlandırılmasında oynadığı rol, herkesçe bilinen bir gerçeklik. Elbit, bölgedeki ülkelere yönelik İsrail silâh sanayinin girişi sürecinde tanık olunan yeni dalganın en önündeki isim. Şirket, en az beş Latin Amerika ülkesinde varlığını sürdürüyor, öte yandan da ABD-Meksika sınırında da faaliyette bulunuyor. Tehlikeli olan bu pratik üzerinden mevcut teknolojisinin bölgede devreye sokulması, insan hakları alanında çalışan insanları endişelendiriyor.

Elbit Latin Amerika’da

2008’de, Meksika 25 milyon dolara, ikisi Elbit Hermes 450, biri Skylark marka üç adet insansız hava aracı satın aldı. 2012’de ise devlet 50 milyon dolar harcayarak iki adet Hermes 900 marka insansız hava aracı daha aldı. Hermes marka insansız hava araçları silâhlı ya da silâhsız kullanılabiliyor ve muhtemelen Meksika Federal Polisi’ne tahsis edildi. Görünüşte bu araçlar uyuşturucu mafyasına karşı kullanılacaktı ama Enrique Peña Nieto’nun iktidara gelmesinden itibaren Meksika devleti sosyal hareketlere ve Güney’den ya da Orta Amerika’dan ABD’ye göç eden göçmenlere karşı uyguladığı baskıyı artırmaya başladı. Bu insansız hava araçlarının Zapatistaların araştırılması noktasında Chiapas ormanlarının gözetlenmesinde ve Mexico City’deki gösterilerin izlenmesinde kullanıldığı açık.

Kolombiya Hava Kuvvetleri, 2013’te bir adet Hermes 900, bir adet de Hermes 450 marka insansız hava aracı aldığını kabul etti. Kolombiya’nın asıl savaşının içeride yaşandığı düşünülürse, bu araçların Kolombiya Devrimci Güçleri (FARC) ve Ulusal Kurtuluş Ordusu’na (ELN) karşı yürütülen kontrgerilla faaliyetlerinde kullanılacağı kesin. Barış müzakereleri başarılı olmaz ise Hermes’ler girecek devreye.

Şili de 2011’de Elbit’ten bir adet Hermes 900 marka insansız hava aracı satın aldı. Şili hükümetinin ifadesiyle, bu araç “deniz devriyesi” için kullanılacaktı ama bugün “stratejik keşif görevleri”ne tahsis edilmiş durumda. Şili’deki insansız hava araçları Mapuche halkının gözetlenmesinde kullanılıyor. Dolayısıyla bu aracın, ülkedeki faal öğrenci olayları ile toplumsal hareketlerde devreye sokulması asla şaşırtıcı olmayacak.

Latin Amerika’da Elbit teknolojisinin en büyük tüketicisi Brezilya. Bu ülkede Elbit’in Aeroelectronica Industria de Componentes Avionicos SA., kısaca AEL olarak bilinen bir şirketi de var. Ayrıca şirket, Brezilya ile F-5 uçaklarının modernizasyonu ve AL-X uçaklarının geliştirilmesi amacıyla bir sözleşme imzalamış durumda. Ayrıca bir de AMX filosunun bir üst modele taşınması ile ilgili olarak 187 milyon dolarlık bir anlaşma daha imzalandı. 2010’da Brezilya, AEL şirketinden iki adet Hermes 450 marka insansız hava aracı, bir de yer istasyonu satın aldı. Dünya Kupası’na doğru, Mart 2014’te, hava gözetleme imkânlarını genişleten Brezilya ayrıca Elbit’ten Hermes 900 üniteleri aldı. Dünya Kupası’na karşı yapılan gösterilerin büyük bir güçle bastırılması da gösteriyor ki bu insansız hava araçları söz konusu operasyonlarda kullanılmış. Son olarak Brezilya, 2011’de Elbit’ten 250 milyon dolara insansız kuleler aldı. İsrail’in elindeki Merkava tanklarında kullanılan bu tanklar “30 mm’lik otomatik bir toptan, 7.62 mm’lik kule makineli tüfeğinden, bir lazer uyarı sisteminden, komuta amaçlı panoramik dürbünden ve sis havanlarından oluşuyor. (…) asimetrik savaşta uygun bir çözüm olarak devreye giriyor.” Asimetrik savaş derken, gecekondu mahallerine zorla girmek veya Dünya Kupası karşıtı gösterileri bastırmak kastediliyor.

Elbit’in Ördüğü Duvarlar

ABD’nin güneyindeki rejimlere ekipman sağlamanın yanında Elbit ayrıca ABD-Meksika sınırını geçmek niyetinde olan insanların tanımlanması, tutuklanması ya da bu konuda caydırılması için geliştirilmiş altyapı hizmetleri alanında da önemli bir rol oynuyor. 2006’da Gümrük ve Sınır Muhafazası Elbit’ten Hermes 450 marka insansız hava araçları aldı ve bunları Arizona Sınır Kontrolü İnisiyatifi’nin bir parçası olarak sınıra konuşlandırdı. Aynı yıl İç Güvenlik Bakanlığı Elbit’in ABD’deki şirketi Kollsman Şirketi’yle, Güvenli Sınır İnisiyatifi üzerinden 2 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladı. Boeing ile birlikte çalışan Elbit, sınır boyunca konuşlandırılmış, kameralarla ve hareketli detektörlerle donatılmış 1.800 kule inşa etti. Son olarak da bu yıl Elbit, kendisine bağlı EFW şirketi üzerinden 145 milyon dolarlık bir anlaşma daha imzaladı. Şirket, “gündüz ve gece koşullarında 5 ilâ 7,5 mil arasında değişen bir aralıkta bulunan yetişkin bir insanın yüksek çözünürlükte videosunu çekebilen, ortalama cüsseye sahip, tek başına yürüyen bir insanı tespit edebilen sensörlere sahip Entegre Sabit Kuleler kuracak.”

ABD-Meksika sınırı boyunca uzanan “Ölüm Duvarı”ndan kâr elde etmesine imkân veren teknoloji, ilkin İsrail’in ırk ayrımcılığının nişanesi olan duvar boyunca kullanımıştı. Duvar bittiğinde ilgili teknoloji, 700 kilometreden fazlasını kapsamı alanına alıyordu. Duvar, Filistinlilerin çiftliklerini ve köylerini böldü, insanları ailelerinden ve dostlarından ayırdı, sağlık, eğitim, tarlalar ve işlerden uzaklaştırdı. Söz konusu duvar, işgal altındaki Batı Şeria’da İsrail’in yürürlüğe koyduğu yerleşim projesinin önemli bir bileşeniydi. Elbit, duvar için “izinsiz giriş tespit sistemleri” kurdu. Bu faaliyeti insansız hava araçlarının, silâhlı insansız kara vasıtaları ve LORROS gözetim kameralarının kullanımını içeriyor. Elbit ürünleri Ariel’deki meskûn alanda ve Kudüs ile Rem civarında kullanılıyor.

2004’te Uluslararası Adalet Divanı, Filistin’de inşa edilen ırk ayrımcısı duvarın kanundışı olduğuna ve yıkılması gerektiğine, İsrail’in inşaat esnasında doğan zararları tazmin etmesine hükmetti ve uluslararası toplumun da İsrail’in bu hükme uymasını sağlamasını karara bağladı. Bu hükme karşın Elbit duvarın bakım sürecine devam etti, bunun yanında uluslararası hukuku çiğneyerek bir savaş suçu işledi.

Elbit’e Vurmak Zarurî

9 Temmuz’da Uluslararası Adalet Divanı’nın hükmünün üzerinden on yıl geçmiş olacak. Uluslararası toplum eyleme geçmedi, Elbit hâlâ ceza almış değil. Filistinli örgütler ve koalisyonlar bu sebeple Temmuz ayını “Irk Ayrımcısı Duvara Karşı Ay” ilân etmek için bir çağrı kaleme aldılar. Çağrıda, tüm dünya genelinde insanlardan ve örgütlerden duvarla ilgili bilinci artırmaları, duvarın inşasına dâhil olan şirketlere karşı boykot-tecrit-yaptırım kampanyasına başlamaları veya kampanyayı güçlendirmeleri, ayrıca Uluslararası Adalet Divanı tarafından çerçevesi çizilen yükümlülükleri yerine getirmeleri konusunda hükümetlerine baskı uygulamaları isteniyor.

İşgal sürecinden en fazla kâr elde eden şirketlerden biri olan Elbit’in bu kampanyaya odaklanması tabii ki şaşırtıcı değil. Geçmişte de Elbit’e karşı başarılı kimi kampanyalar yürütülmüştü. Norveç Devleti Emeklilik Fonu, Kommunal Landspensjonkasse isimli Norveç’in en büyük hayat sigortası şirketi, Danimarka’daki en büyük banka olan Danske Bank, Danimarka’nın en büyük emeklilik fonlarından biri olan PKA Ltd. ve gene Danimarka’daki devlete ait emeklilik fonu ABP gibi çeşitli fonlardan ve kurumlardan Elbit’in tecridi noktasında yardımlar alınabildi.

Şili’den ABD-Meksika sınırına, oradan Filistin’e dek uzanan bir hat üzerinden Elbit Systems isimli bu şirket insan haklarını ihlal etmekle suç işliyor. Irk ayrımcılığı karşıtlığı için belirlenen Temmuz ayı Elbit’e ve dünya genelinde zulme karşı koymak için mükemmel bir fırsat. Filistinliler, mücadelelerinin başkalarının vereceği mücadeleye bağlı olduğunu söylüyorlar: “İsrail, bir halkı diğer halklardan ayırma, o halkı tecrit etme, ayrıştırma, marjinalleştirme, mahrum bırakma ve dışlama noktasında, duvarları devletler için kabul edilebilir bir model olarak resmetmede başarılı olmuştur.” Bu noktada bize düşen, Filistinlilerin ve ilgili grupların sesine ve eylemine iştirak etmek, onların dünya genelinde yürüttükleri, şirketin cezasız kalmasına son vermeyi amaçlayan mücadelelerine, küçük de olsa, bir katkı sunmaktır.

Scott Campbell
1 Temmuz 2014
Kaynak

0 Yorum: