14 Kasım 2019

, ,

Morales’in Ardından


Morales’in Ardından: Bolivya’da Lityum Sorunu
Bolivya devlet başkanı Evo Morales, 10 Kasım günü askerî bir darbe ile iktidardan uzaklaştırıldı. Şu anda Meksika’da. Morales, istifa etmeden önce asırlardır sömürülen ülkesine ekonomik ve sosyal demokrasiyi getirebilmek için uzun soluklu bir proje yürütmüştü. Bolivya’nın, sıklıkla ordu ve oligarşi tarafından çok uluslu madencilik şirketleri adına yapılan bir dizi hükümet darbesinden mustarip olduğunu anımsamak önemlidir. Başlangıçta bunlar kalay firmaları idiyse de kalay artık Bolivya’da başlıca hedef değil. Bugün başlıca hedef, elektrikli arabalar için kritik önemdeki devasa lityum yatakları.
Geçen 13 yılda Morales, ülkesiyle bu kaynaklar arasında farklı bir ilişki kurmaya çalıştı. Çok uluslu firmalardan çok kendi halkının bu kaynaklardan yararlanmasını istiyordu. Bolivya’nın yoksulluk oranı düşüp halkın toplumsal göstergeleri olumlu yönde gelişmekle bu vaat kısmen gerçekleşmiş oldu. Kaynakların millileştirilmesi ve elde edilen gelirin toplumsal kalkınmayı desteklemede kullanılması bunda etkili oldu. Morales hükümetinin çok uluslu firmalara karşı takındığı tutum onların sert tepkisine yol açtı, çoğu firma Bolivya’yı mahkemeye verdi.
Geçen birkaç yıl boyunca Bolivya, lityum rezervlerini -zenginliği halkın yararı için ülkeye döndürecek şekilde- geliştirmeye yönelik yatırımları artırmak için çalıştı. Morales’in yardımcısı Álvaro García Linera, lityumun “dünyayı besleyecek bir yakıt” olduğunu söylemişti. Ancak Bolivya, Batılı çok uluslu firmalarla baş edebilecek durumda değildi; Çinli firmalarla ortaklık kurmaya karar verdi. Bu da Morales hükümetini saldırıya açık hâle getirdi. Hükümet, Batı ve Çin arasında yeni bir Soğuk Savaş alanına döndü. Morales’e yapılan darbe, bu çatışmaya bir göz atmadan anlaşılamaz.
Çok Uluslu Firmalarla Çatışma
Evo Morales ve Sosyalist Hareket 2006 yılında iktidara geldiğinde hükümet hızlı biçimde çok uluslu maden firmalarının hırsızlıklarıyla dolu onlarca yılı geri döndürmeye çalıştı. Glencore, Jindal Steel & Power, Anglo-Argentine Pan American Energy ve South American Silver (bugünkü TriMetals Mining) gibi güçlü firmalarca işletilen madenlere el koydu. Hükümet, işlerin alışıla geldiği gibi gitmeyeceği mesajını veriyordu.
Yine de bu büyük firmalar, eski sözleşmelere dayanarak ülkenin bazı yörelerinde faaliyetlerine devam ettiler. Örneğin Kanadalı çok uluslu şirket South American Silver, Morales iktidara gelmeden önce 2003 yılında Malku Khota’daki gümüş ve indiyum (düz ekran televizyonlarda kullanılan nadir bir metal) madenlerini işletmek üzere bir şirket kurmuştu. Ardından South American Silver imtiyazlarının kapsamını genişletmeye başladı. Üzerinde hak iddia ettiği topraklarda, firmanın kutsal alanlarına zarar verdiğini ve şiddet ortamını desteklediğini savunan Bolivya yerlileri yaşıyordu.
1 Ağustos 2012 günü Morales hükümeti -1308 sayılı Kararname ile- South American Silver’la (TriMetals Mining) olan sözleşmeyi feshetti. Firma, tazminat için uluslararası tahkim yoluna başvurdu. Güney Amerika’daki Kanadalı madencilik firmaları adına açık destek veren Justin Trudeau hükümeti, Bolivya üzerinde ciddi bir baskı kurdu. Ağustos 2019’da TriMetals Mining, ilk başta tazminat olarak talep ettiği miktarın onda biri olan 25,8 milyon dolarlık bir ödeme için Bolivya hükümetiyle anlaşmaya vardı.
Çok uluslu bir Hindistan şirketi olan Jindal Steel’in elinde, El Mutún’daki demir cevherinin çıkarılmasına dair -Morales hükümeti tarafından 2007 yılında uygulaması durdurulmuş- eski bir sözleşme vardı. Temmuz 2012’de Jindal Steel sözleşmeyi feshetti ve yaptığı yatırımın tazmini için uluslararası tahkime başvurdu. 2014 yılında Paris’teki Uluslararası Ticaret Odasının [tahkim] kararıyla Bolivya hükümetinden 22,5 milyon dolar kazandı. Jindal Steel, Bolivya’ya karşı açtığı bir diğer davada ise 100 milyon dolar tazminat talep etti.
Morales hükümeti, İsviçre merkezli çok uluslu madencilik firması Glencore tarafından işletilen üç tesise (kalay ve çinko madeni ile iki tasfiye fırını) el koydu. Madenlerin kamulaştırılması, Glencore işletmecisinin madencilerle şiddetli çatışmasının ardından gerçekleşti.
Daha saldırgan biçimde, İngiliz-Arjantin ortaklı Pan American Energy firması, doğalgaz üreticisi Chaco firmasındaki hisselerinin kamulaştırılması üzerine Bolivya hükümetine karşı 1.5 milyar Dolarlık bir dava açtı. Uzlaşma yoluna giden hükümet, 2014 yılında 357 milyon dolar ödemek üzere anlaştı.
Ödemelerin büyüklüğü korkutucudur. 2014 yılında kilit önemdeki bu sektörlerin millileştirilmesi için yapılan kamusal ve özel ödemelerin asgari 1,9 milyar dolara ulaştığı tahmin edilmektedir (2014 yılında Bolivya’nın gayrisafi yurtiçi hasılası 28 milyar dolardı). Yine 2014 yılında Financial Times, Morales’in stratejisinin tümüyle yersiz olmadığını yazdı: “Morales’in ekonomik modelinin başarısının kanıtı, iktidara gelmesinden bu yana uluslararası rezervlerde rekor kırarken ekonomiyi üç kat büyütmesidir.”
Lityum
Bolivya’nın kilit önemdeki rezervi elektrikli araçlar için zorunlu olan lityumdur. Bolivya, dünya lityum rezervlerinin -çoğu Salar de Uyuni’deki tuzlada bulunan- %70’ine sahip olduğunu iddia etmektedir. Çıkarma ve işleme süreçlerinin karmaşıklığı, Bolivya’nın lityum endüstrisini kendi başına geliştiremeyeceği anlamına gelmektedir. Bu işler sermaye ve uzmanlık gerektirmektedir.
Lityumun bulunduğu tuzla, deniz seviyesinden yaklaşık 12.000 feet (3.600 metre) yüksekliktedir ve bol yağış almaktadır. Bu da güneş temelli buharlaştırma yönteminin kullanılmasını güçleştirmektedir. Bu türden basit çözümler, Şili’deki Atacama Çölü’nde ve Arjantin’deki Hombre Muerto’da mümkündür. Bolivya için -aynı zamanda daha fazla yatırım demek olan- daha teknik çözümler gerekmektedir.
Morales hükümetinin millileştirme politikası ve Salar de Uyuni’deki coğrafi zorluk, çok uluslu madencilik firmalarını [bölgeden] uzaklaştırdı. Bugün Arjantin’de iş yapan Eramet (Fransa), FMC (ABD) ve Posco (Güney Kore) firmaları Bolivya hükümeti ile anlaşmaya varamadılar.
Morales, lityum madeniyle ilgili herhangi bir gelişmenin Bolivya’nın ulusal madencilik şirketi Comibol ve lityum şirketi Yacimientos de Litio Bolivianos (YLB) ile birlikte gerçekleştirilmesi gerektiğini ortaya koydu.
Geçene yıl Almanya’dan ACI Systems Bolivya ile anlaşmaya vardı. Ancak Salar de Uyuni halkından yükselen protestoların ardından Morales, 4 Kasım 2019 günü bu anlaşmayı iptal etti.
TBEA Group ve China Machinery Engineering gibi Çinli firmalar YLB ile bir anlaşma yaptılar. Arjantin’de iş yapan Çin’den Tianqi Lithium Group’un da YLB ile anlaşma yapacağı söylenmekteydi. Hem Çinli yatırımcılar hem de Bolivya lityum şirketi YLB madenin çıkarılması ve gelirinin paylaşılması konusunda yeni yollar deniyorlardı. Lityum için yeni bir toplumsal anlaşma olabileceği fikri başlıca çok uluslu madencilik firmaları için kabul edilemez bir şeydi.
Tesla (ABD) ve Pure Energy Minerals (Kanada) firmaları, Bolivya’nın lityumunda doğrudan pay sahibi olmaya büyük ilgi gösterdiler. Ancak Morales hükümeti tarafından konulan parametreleri dikkate alacak bir anlaşma yapamadılar. Morales’in kendisi, lityum sahalarının Çinli olmayan çok uluslu firmalar tarafından ele geçirilmesinin önünde doğrudan bir engeldi. Gitmesi gerekiyordu.
Darbeden sonra Tesla hisseleri astronomik biçimde yükseldi.
Vijay Prashad
13 Kasım 2019
Çeviri: Muhsin Altun

0 Yorum: