Karşında, ülkenin yarısından bir fazlasını
örgütlemiş bir iktidar adamı var.
Evet yalan dolanla, satın aldığı liberallerle,
sermayede anlaştığı Turancılarla, gayrimeşru, hukuksuz tüm zorbalığıyla
örgütlenebilmiş bir iktidar var.
Taraf olduğun sermaye grubun, en fazla kârı bu
dönemde yaptığını açıklarken, rahatladın, “işim rahat” dedin.
Tek adamı severken emperyalizm “beni kullan” diye
bağırırken iktidar, Suriye’de ölen vatan evlatlarına “şehit” dedin, rahatladın.
İmam-Hatipler artarken, laikliğin içi
boşaltılırken, tecavüzler çocukları cemaatlerde yakalarken, evde tencere tava
çaldın, rahatladın.
Sen “ben kendi siyasetime bakarım” dedin, yeri geldi,
“barışı destekliyorum” diye bu örgütlenmeye çanak tuttun, üstüne tüm
kepazelikle iktidarı övdün.
Bugün ağlıyorsun “diktatörlük geliyor” diye, on beş seneden beri sokakta diktatöre karşı boyun eğmeyenler, örgütlü insanlar.
“Örgütlenmeye aşırılık” dedin, “huzurumuz kaçıyor”
dedin, “ekonomi mahvoluyor” dedin.
Geçim derdinden, “düzenim bozulmasın, aman başım
belaya girmesin” dedin, hep karşı kaldırımdan başın önde geçtin.
Senin çocukların için gaz ve copa boyun
eğmeyenlere “haklılar”la, “ama”larla karşılık verip vicdanını körleştirdin.
Sen statükocu, sen…
Karşı-devrim süreci örgütlenirken, özgürlüğün,
çocuklarının geleceği yerine rahatını seçtin.
Artık rahatlayamayacaksın… Rahat değilsin.
Sorumlusunu biliyorsun.
Şimdi başını kaldırıp karşı kaldırımdan yola
geleceksin, boyun eğmeyenlerle birlikte yürüyeceksin.
Örgütleneceksin.
Ya da ağlamayı keseceksin.
Zerçe Gifari
17 Nisan 2017
0 Yorum:
Yorum Gönder