“Musibet, insanları en
çok ümide sarıldıkları zamanlarda zedelemekten haz alır.”
[Halit Ziya Uşaklıgil-Mai ve Siyah]
2012 Black Lives Matter’dan, İşgal Et eylemlerine;
Arap Baharı’ndan,Haziran Ayaklanması’na…
İçinden geçtiğimiz “ara dönem”de bu
hatırla(t)maların kolay bir çözüm sunmadığı, ilham etkisi yaratsa da gerekli
asli formülü bize basitçe vermediği ortada.
Ne var ki çok da uzakta olmayan bu “yakın
geçmiş” jenerik-pratikler, en azından tahakküme karşı durmak ve bizleri
serfleştirmek isteyen mevcut yakıcı süreçlere meydan okuyacak söz konusu
formülü bulmak için ihtiyaç duyduğumuz en temel siyasi tavrı-ideoloyi ve taraf
olmamız gereken kesimi hatırlatıyor: hep birlikte, herkesten biri olarak; ”halk
arasında, halkla beraber ve halklaşarak” siyaset yapmayı; yani mütemadiyen halk
oluşun bir parçası olarak kalmayı merkezine almış, toplumsal cinsiyet, ırk, sınıf,
mezhep ve canlıları sömürüden kaynaklı tüm tahakküm yapılarından özgürleşmeyi
hedefleyen devrimci bir halk siyaseti.
Bu tür bir halk siyasetini; toplumun tamamına
temas eden dayanışma çemberleri, temsili demokrasinin defolarını ıslah eden
halk meclislerini hayata geçirerek; sosyal, siyasal, hukuki, ekonomik anlamda baskılamayı
minumuma indirgeyen özgürlükçü bir cumhuriyeti sağlam temeller üzerinde adım
adım inşa etmemiz mümkün.
Enzo Traverso’nun Solun Melankolisi’nde hatırlattığı gibi,unutmamalıyız ki:
“Bundan
böyle izleyici değiliz, gemideyiz ve etrafımızı saran felaketlerden ne
kaçabiliriz ne de uzak, güvenli bir noktadan bunlar üzerine düşünebiliriz, bizler
bu felaketlere ait ve ortağız. Felaketten kaçıp onları uzaktan izleyenlerin
rahatı bizim bilmediğimiz bir ayrıcalık; biz batan geminin ta kendisiyiz, kaza
bizim başımıza geldi; boğulmamak için elimizden geleni yapmamız, batık gemimizi
yeniden inşa etmemiz lazım. Diğer bir deyişle, yenilgiden kaçamaz, onu
dışarıdan betimleyemez ve çözümleyemeyiz.”
Yaklaşan fırtınaya ve hesaptan düşülenlerle
her siyasal karşılaşmalarında, şeytan görmüşe dönerek, VADE RETRO VULGUS yani “geri çekil ayak takımı!” diyen egemenlere
karşı; günümüzün “sosyalizm ya da barbarlık” eşiğinde beynelmilel cumhuriyetin
ekmek, eşitlik, adalet ve özgürlük bayrağını göndere çekmek ve de bu
“canavarlar çağı”nı sonlandırmak için yenilgilerin derslerini kuşanmış bir
umutla, bir kez daha…
Halkın saflarına!
Yusuf K.
7
Ağustos 2025
0 Yorum:
Yorum Gönder