10 Ağustos 2025

,

Ara Dönem ve Halkın Melankolisi

Musibet, insanları en çok ümide sarıldıkları zamanlarda zedelemekten haz alır.
[Halit Ziya Uşaklıgil-Mai ve Siyah]

 

 

2012 Black Lives Matter’dan, İşgal Et eylemlerine; Arap Baharı’ndan,Haziran Ayaklanması’na…

İçinden geçtiğimiz “ara dönem”de bu hatırla(t)maların kolay bir çözüm sunmadığı, ilham etkisi yaratsa da gerekli asli formülü bize basitçe vermediği ortada.

Ne var ki çok da uzakta olmayan bu “yakın geçmiş” jenerik-pratikler, en azından tahakküme karşı durmak ve bizleri serfleştirmek isteyen mevcut yakıcı süreçlere meydan okuyacak söz konusu formülü bulmak için ihtiyaç duyduğumuz en temel siyasi tavrı-ideoloyi ve taraf olmamız gereken kesimi hatırlatıyor: hep birlikte, herkesten biri olarak; ”halk arasında, halkla beraber ve halklaşarak” siyaset yapmayı; yani mütemadiyen halk oluşun bir parçası olarak kalmayı merkezine almış, toplumsal cinsiyet, ırk, sınıf, mezhep ve canlıları sömürüden kaynaklı tüm tahakküm yapılarından özgürleşmeyi hedefleyen devrimci bir halk siyaseti.

Bu tür bir halk siyasetini; toplumun tamamına temas eden dayanışma çemberleri, temsili demokrasinin defolarını ıslah eden halk meclislerini hayata geçirerek; sosyal, siyasal, hukuki, ekonomik anlamda baskılamayı minumuma indirgeyen özgürlükçü bir cumhuriyeti sağlam temeller üzerinde adım adım inşa etmemiz mümkün.

Enzo Traverso’nun Solun Melankolisi’nde hatırlattığı gibi,unutmamalıyız ki:

“Bundan böyle izleyici değiliz, gemideyiz ve etrafımızı saran felaketlerden ne kaçabiliriz ne de uzak, güvenli bir noktadan bunlar üzerine düşünebiliriz, bizler bu felaketlere ait ve ortağız. Felaketten kaçıp onları uzaktan izleyenlerin rahatı bizim bilmediğimiz bir ayrıcalık; biz batan geminin ta kendisiyiz, kaza bizim başımıza geldi; boğulmamak için elimizden geleni yapmamız, batık gemimizi yeniden inşa etmemiz lazım. Diğer bir deyişle, yenilgiden kaçamaz, onu dışarıdan betimleyemez ve çözümleyemeyiz.”

Yaklaşan fırtınaya ve hesaptan düşülenlerle her siyasal karşılaşmalarında, şeytan görmüşe dönerek, VADE RETRO VULGUS yani “geri çekil ayak takımı!” diyen egemenlere karşı; günümüzün “sosyalizm ya da barbarlık” eşiğinde beynelmilel cumhuriyetin ekmek, eşitlik, adalet ve özgürlük bayrağını göndere çekmek ve de bu “canavarlar çağı”nı sonlandırmak için yenilgilerin derslerini kuşanmış bir umutla, bir kez daha…

Halkın saflarına!

Yusuf K.
7 Ağustos 2025

0 Yorum: