12 Eylül 2023

,

Kongre Kapanış Konuşması

Kongre Başkanı ve bu kongrede kurulan Türkiye Komünist Fırkası Merkezi Komitesi Başkanı seçilen Mustafa Suphi kongre sonunda aşağıdaki konuşmayı yapmıştır:


“Teşkilât devirlerini geçiren ve şimdiye kadar bir grup hâlinde yaşayan Türkiye Komünistleri, bu kongreden müteşekkil ve müttehid bir fırka olarak çıkmakla, yeni bir devre-i hayata ayak basıyorlar. Fırkanın önünde duran birinci vazife; bundan sonra memleketimiz amele ve fukara rençberleri arasında fikirlerimizi kuvvet ve süratle neşrederek, halkın mukadderatını kendi eline verecek sebep ve kabiliyetleri hazırlamaktır.

Türk komünistleri, üç seneden beri Rusya içtimâi inkılâbı içinde birçok safhadan geçtiler. Zaman oldu ki, karşımıza çıkan kara fikirli mürteciler Türkiye’de amele ve rençber sınıfının mevcut olmadığını ve olsa bile, hamalların memurlardan iyi yaşadıklarını söylemekten utanmadılar. Son zamanlarda ise, bilhassa İstanbul, İzmir, Konya, Erzurum, Ankara ve Eskişehir'de vücuda gelen amele ve rençber teşkilâtları seslerini yükselterek gösterdiler ki, Türkiye’de amele ve rençber namı altında inkılâpçı mühim bir sınıf yaşıyor. Ümidvarız ki, İstanbul ve Anadolu amele ve rençberleri, yakında müstevli ve zâlim bütün kuvvetleri tepeleyerek, hayat ve mübareze faaliyetini kendi kollarına almak iktidarını göstereceklerdir.

Zaman oldu ki, Türkiye amele ve rençberleri müstebid vali, hâkim ve paşalar karşısında söz söylemek cesaretini bile gösteremezlerdi. Fakat son vaka gösteriyor ki, İstanbul Hükümeti’nin ve Padişahın İngilizlerle birleşerek memleketi sattıklarını halk pek iyi anlıyor; Türkiye’nin mazlum amele ve rençberler ve askerleri bu alçaklığa, bu hıyanete karşı süngüsünü oradaki ağa ve paşaların, padişahların göğsüne çevirmiş muharebe ediyorlar. (Alkışlar).

Ve nihayet zaman oldu ki, arkadaşlar, ‘Türkiye’de Komünist Teşkilât olamaz’ dediler: Fakat Türkiye’nin muhtelif şehirlerden gelen komünist vekiller bunun aksini ispat ettiler. Türkiye’de amele ve rençber komünist teşkilâtı gittikçe genişliyor ve kuvvet kesb ediyor. Şimdi Komünist Fırkası’nın müstemlekâtçı kuvvetleri ezmeğe âzim, işçi halka rehber olacağına hiç şüphe edilemez. (Alkışlar).

Komünizm mübeşşirlerinden (Engels) bir eserinde diyor ki, yeryüzündeki teknika, zulme âlettir. Zaman gelecek ki, teknikanın terakkisi eseri olarak yeryüzünü kan deryaları alacak ve zâlim imparatorların taçları bu kan deryasına yuvarlanacak da, bu tacı yerden kaldırıp başına koymaya cesaret edecek bir adam bulunmayacaktır. İşte bu devir hulûl etmiştir. Rusya’da, Almanya’da, Avusturya’da. Türkiye’de, Çarlık, İmparatorluk, Padişahlık artık bir daha necât bulmayacak tarzda yıkıldığı hâlde, hiç kimse cesaret edip de o taçları başlarına geçiremiyor.

Vaktiyle halka zulüm edenler, bugünkü amele ve rençber inkılâbı huzurunda diz çökerek, mazlum halka taraftar ve hidmete âmâde gözüküyorlar (Alkışlar).

Memleketimizde her türlü derece ve sınıf ahd ü yalanlarının yerinden oynamadığı böyle bir devr-i buhranda, işçi halkın mukadderatını kendi eline alarak iş görmesi bir zaruret hâline giriyor. Bu işte doğru yolu göstermek vazifesi Komünist Fırkası’nın uhdesine düşmektedir.

Komünist Fırkası için, memlekete musallat olan harici düşmanları kovmak nasıl bir vazife ise, dahilde halkın sırtından geçinen yağmacı, tufeyli sınıflarını da hazır yiyicilik hâlinden çıkarıp yumruk altında işletmek de o derece esaslı bir vazifedir. Bu iki cihetin temini iledir ki, Komünist Fırkası, mazlum amele ve rençber halka karşı hidmetini ifa etmiş ve ortadan sınıflar farkı kalkarak hey’et-i içtimâiye adalet-i hakikiyeye nail olmuş olacaktır. Onun için son söz olarak diyelim ki; “Yaşasın Türkiye Komünist Fırkası! Yaşasın Dünya Proletaryasının Birliği! Yaşasın Üçüncü Enternasyonal!”

Mustafa Suphi
15 Eylül 1920

[Kaynak: Yavuz Aslan, Türkiye Komünist Fırkası’nın Kuruluşu ve Mustafa Suphi, Türk Tarih Kurumu Yayınları 1997, s. 239-240.]

0 Yorum: