1 Ocak 1994, birçok ilklere tanıklık etmiş bir gündü: öncelikle o, yeni bir yılın ilk günüydü; Kanada, Meksika ve ABD’yi kapsayan, neoliberal kapitalist ticaretle alakalı düzenlemeler konusunda ileride atılacak adımlar için gerekli şablonu temin eden Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nın imzalandığı gündü. Ayrıca bu tarih, Ejército Zapatista de Liberación Nacional’in (EZLN, Zapatista Milli Kurtuluş Ordusu’nun) “unutulmaya karşı savaş”ı ilân ettiği gündü. Meksika’nın güneydoğusundaki Chiapas eyaletinin ormanlarından ve vadilerinden silâhlı ayaklanma başlatan ve amacı kasabaları, çiftlikleri ele geçirmek hatta Chiapas’ın eski başkenti San Cristóbal de las Casas’ı işgal etmek olan EZLN, Meksika hükümetine, ordusuna, en önemlisi de Amerika’nın fethedilmesi ile başlayıp beş yüz yılı aşkın bir süre boyunca devam eden ırkçılığa, ihmale, soykırıma, ve sömürüye karşı savaş ilân etti.
Başkent Mexico
City’ye yürüyüp federal orduyu mağlup etme ve Meksikalıların milletin hayatı,
insanların kendi canları konusunda özgürce ve demokratik bir düzlemde kontrol
sağlamalarını mümkün kılma niyetinde olduğunu açıktan beyan etmek suretiyle
Zapatistalar, 1 Ocak 1994 tarihinden sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmamasını
güvence altına almış oldular.
[Alex Khasnabish]
* * *
EZLN’nin Savaş İlânı
“Bugün Artık Yeter Diyoruz”
(Ya Basta!)
Meksika
Halkına:
Meksikalı
erkek ve kız kardeşlerimize:
Biz,
beş yüz yıllık bir mücadelenin ürünüyüz: önce köleliğe karşı mücadele ettik,
ardından isyancıların liderliğinde İspanya’ya karşı Bağımsızlık Savaşı verdik,
sonrasında Kuzey Amerika emperyalizmi bizi yutmasın diye kavga ettik,
anayasamızı ilân edip Fransız imparatorluğunu topraklarımızdan söküp attık,
devamında reform yasalarını uygulamamıza karşı çıkan Porfirio Diaz’ın
diktatörlüğüne karşı çıktık, halk ayaklandı, bizim gibi yoksul olan Villa ve
Zapata gibi liderler çıktı sahneye. Temel hazırlık sürecini yürütmemize mani
olundu, böylelikle bizler, savaşta ilk ölüme gönderilecek unsurlar olarak
kullanıldık, sonuçta da ülkemizin tüm zenginlikleri yağmalandı. Elimizde hiçbir
şeyin olmaması, başımızı sokacak bir evden, bir karış topraktan, işten, sağlık
hizmetinden, yiyecekten ve eğitim imkânından mahrum olmamız onların hiç
umurlarında değildi. Politik temsilcilerimizi özgürce, demokratik yollardan
seçemiyorduk, yabancılara bağımlı idik, ne biz ne de çocuklarımız huzura ve
adalete mazhar olabiliyordu.
Ama
bugün “artık yeter” diyoruz.
Biz,
milletimizi gerçekte inşa etmiş olanların varisleriyiz. Mülksüz insanlar olarak
bizler milyonlarız, dolayısıyla kardeşlerimizi yürünecek tek yol olan bu
mücadeleye katılmaya çağırıyoruz, böylelikle en muhafazakâr ve hain grupları
temsil eden ihanet kliğinin başını çektiği yetmiş yıllık diktatörlüğün doymak
bilmeyen hırsları yüzünden açlıktan geberip gitmeyeceğiz. Onların Hidalgo ve
Morelos’a karşı çıkanlardan hiçbir farkı yok, Vicente Guerrero’ya ihanet
edenlere benziyorlar, onlar, yabancı işgalciye ülkenin yarısını satanlar,
Avrupalı bir prense ülkemizi yönetsin diye toprağımızı peşkeş çekenler, gayet
“bilimsel” olan Porfirsta diktatörlüğünü kuranlar, Petrol Müsaderesine karşı
çıkanlar, 1958’de demiryolu işçilerini, 1968’de öğrencileri katledenler, bugün
her şeyi elimizden alanlar.
Bu
sürecin akıp gitmesine mani olmak adına, son bir umut niyetine, anayasamıza
bağlı kalıp tüm o hukukî yolları denedikten sonra, bugün dönüp anayasamızın 39.
maddesine bakıyoruz:
“Ulusal egemenlik, temelde
ve aslen halka aittir. Tüm politik iktidar halktan neşet eder ve onun gayesi
halka yardım etmektir. Kendi hükümetini değiştirmek veya ona başka bir biçim
kazandırma hakkı devredilemeyecek, vazgeçilemeyecek bir haktır ve bu hak her
daim halka aittir.”
Buradan,
anayasamıza uygun olarak bizler, millete çile çektiren Meksika diktatörlüğünün
dayandığı ana sütun olan, tek parti sisteminin tekelinde bulunan ve başında
bugün iktidarın sahibi olan, aynı zamanda devletin en üst ve en gayrimeşru icra
makamındaki kişi Carlos Salinas de Gortari’nin liderlik ettiği Meksika federal
ordusuna savaş ilân ediyoruz.
Bu
savaş ilânı uyarınca bizler, milletimiz içindeki diğer güçlerden diktatörü
devirerek milletin meşruiyetini ve istikrarını yeniden tesis etmelerini
istiyoruz.
Diğer
bir talebimiz de içine gireceğimiz muharebelere Uluslararası Kızıl Haç’ın
nezaret etmesi ve denetlemesi. Böylelikle bizler, mücadelemizi yürütürken bir
yandan da sivil halkı korumak istiyoruz. Kurtuluş mücadelemizin silâhlı kolu
olarak EZLN’yi kurarken Cenevre Sözleşmesi’ne tabi olduğumuzu beyan ediyoruz.
Meksika halkı bizim safımızdadır. Üç renkli bayrağımız herkesçe sevilmekte,
isyancılar tarafından el üstünde tutulmaktadır. Emekçi halkımızın grevlerde
kullandığı siyah ve kırmızı renkli üniformayı kullanıyoruz. Bayrağımızda “EZLN”
yazmaktadır. Zapatista Milli Kurtuluş Ordusu’nu ifade eden EZLN’nin yazılı
olduğu bayrak hiçbir muharebede elimizden düşmez.
Uyuşturucu
kaçakçılığı, kaçakçılıkla beslenen çete, hırsızlık veya düşmanın
kullanabileceği başka her türden karalama ve suçlama amaçlı ifadeden beri
olduğumuzu beyan ederiz. Bizim mücadelemiz, adalet ve eşitlik çağrısı yapan,
yücede tutulan anayasaya uygun bir mücadeledir.
Bu
savaş ilânına uygun olarak EZLN bünyesindeki askerî güçlerimize aşağıdaki
talimatları vermekteyiz:
Bir:
Başkente doğru ilerleyin, Meksika federal ordusunu yenin, ilerleyiş esnasında
sivil halkı koruyun, kurtarılmış bölgede insanların kendi idarecilerini özgürce
ve demokratik yoldan seçmelerine izin verin.
İki:
Tutsakların hayatlarına saygı gösterin, tüm yaralıları Uluslararası Kızıl Haç’a
teslim edin.
Üç:
Maaşları dışarıdan gelen, eğitimleri yabancı güçlere ait olan Meksika federal
ordusu ve siyasi polis, ülkemize ihanet etmiş olmakla suçlananlar, sivil halkı
ezen veya ona kötü davrananlar, halka karşı suç işleyenler, hırsızlık yapanlar
hakkında gerekli hükmü verin ve uygulayın.
Dört:
Düşman ordusuna mensup olup bizimle hiç savaşmamış, Zapatista Milli Kurtuluş
Ordusu Genel Komutanlığı’ndan emir almaya hazır askerler de dâhil, mücadelemize
ilgi gösteren Meksikalılarla yeni askerî birlikler oluşturun.
Beş:
Can kaybından kaçınmak adına, çatışmaya başlamadan önce, düşman karargâhlarının
koşulsuz teslim olmasını istiyoruz.
Altı:
EZLN kontrolündeki bölgelerde doğal kaynakların çalınmasına son verin.
Meksika
halkına:
Biz
erkek ve kadınlar olarak, ilân ettiğimiz savaşın son çare olduğunu ama onun
adil bir savaş olduğunu biliyoruz. Yıllardır diktatörler halkımıza karşı
açıktan ilân etmedikleri, soykırım amaçlı bir savaş yürütüyorlar. Dolayısıyla
bizler, sizin mücadelemize iştirak etmenizi, iş, toprak, barınma, yiyecek,
sağlık, eğitim, bağımsızlık, hürriyet, demokrasi, adalet ve barış için
verdiğimiz mücadeleye destek vermenizi istiyoruz. Ve açıktan beyan ediyoruz:
kavgamız, halkımızın temel talepleri özgür ve demokratik ülkemizi yönetecek bir
hükümet eliyle yerine getirilene dek sürecektir.
Zapatista
Milli Kurtuluş Ordusu İsyancı Güçleri’ne katılın.
EZLN Genel Komutanlığı
1993
Kaynak
0 Yorum:
Yorum Gönder