04 Ocak 2018

,

Lacandon Ormanı’ndan İlk Bildiri

1 Ocak 1994, birçok ilklere tanıklık etmiş bir gündü: öncelikle o, yeni bir yılın ilk günüydü; Kanada, Meksika ve ABD’yi kapsayan, neoliberal kapitalist ticaretle alakalı düzenlemeler konusunda ileride atılacak adımlar için gerekli şablonu temin eden Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nın imzalandığı gündü. Ayrıca bu tarih, Ejército Zapatista de Liberación Nacional’in (EZLN, Zapatista Milli Kurtuluş Ordusu’nun) “unutulmaya karşı savaş”ı ilân ettiği gündü. Meksika’nın güneydoğusundaki Chiapas eyaletinin ormanlarından ve vadilerinden silâhlı ayaklanma başlatan ve amacı kasabaları, çiftlikleri ele geçirmek hatta Chiapas’ın eski başkenti San Cristóbal de las Casas’ı işgal etmek olan EZLN, Meksika hükümetine, ordusuna, en önemlisi de Amerika’nın fethedilmesi ile başlayıp beş yüz yılı aşkın bir süre boyunca devam eden ırkçılığa, ihmale, soykırıma, ve sömürüye karşı savaş ilân etti. 

Başkent Mexico City’ye yürüyüp federal orduyu mağlup etme ve Meksikalıların milletin hayatı, insanların kendi canları konusunda özgürce ve demokratik bir düzlemde kontrol sağlamalarını mümkün kılma niyetinde olduğunu açıktan beyan etmek suretiyle Zapatistalar, 1 Ocak 1994 tarihinden sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmamasını güvence altına almış oldular.

[Alex Khasnabish]

* * *

EZLN’nin Savaş İlânı

“Bugün Artık Yeter Diyoruz”

(Ya Basta!)

 

Meksika Halkına:

Meksikalı erkek ve kız kardeşlerimize:

Biz, beş yüz yıllık bir mücadelenin ürünüyüz: önce köleliğe karşı mücadele ettik, ardından isyancıların liderliğinde İspanya’ya karşı Bağımsızlık Savaşı verdik, sonrasında Kuzey Amerika emperyalizmi bizi yutmasın diye kavga ettik, anayasamızı ilân edip Fransız imparatorluğunu topraklarımızdan söküp attık, devamında reform yasalarını uygulamamıza karşı çıkan Porfirio Diaz’ın diktatörlüğüne karşı çıktık, halk ayaklandı, bizim gibi yoksul olan Villa ve Zapata gibi liderler çıktı sahneye. Temel hazırlık sürecini yürütmemize mani olundu, böylelikle bizler, savaşta ilk ölüme gönderilecek unsurlar olarak kullanıldık, sonuçta da ülkemizin tüm zenginlikleri yağmalandı. Elimizde hiçbir şeyin olmaması, başımızı sokacak bir evden, bir karış topraktan, işten, sağlık hizmetinden, yiyecekten ve eğitim imkânından mahrum olmamız onların hiç umurlarında değildi. Politik temsilcilerimizi özgürce, demokratik yollardan seçemiyorduk, yabancılara bağımlı idik, ne biz ne de çocuklarımız huzura ve adalete mazhar olabiliyordu.

Ama bugün “artık yeter” diyoruz.

Biz, milletimizi gerçekte inşa etmiş olanların varisleriyiz. Mülksüz insanlar olarak bizler milyonlarız, dolayısıyla kardeşlerimizi yürünecek tek yol olan bu mücadeleye katılmaya çağırıyoruz, böylelikle en muhafazakâr ve hain grupları temsil eden ihanet kliğinin başını çektiği yetmiş yıllık diktatörlüğün doymak bilmeyen hırsları yüzünden açlıktan geberip gitmeyeceğiz. Onların Hidalgo ve Morelos’a karşı çıkanlardan hiçbir farkı yok, Vicente Guerrero’ya ihanet edenlere benziyorlar, onlar, yabancı işgalciye ülkenin yarısını satanlar, Avrupalı bir prense ülkemizi yönetsin diye toprağımızı peşkeş çekenler, gayet “bilimsel” olan Porfirsta diktatörlüğünü kuranlar, Petrol Müsaderesine karşı çıkanlar, 1958’de demiryolu işçilerini, 1968’de öğrencileri katledenler, bugün her şeyi elimizden alanlar.

Bu sürecin akıp gitmesine mani olmak adına, son bir umut niyetine, anayasamıza bağlı kalıp tüm o hukukî yolları denedikten sonra, bugün dönüp anayasamızın 39. maddesine bakıyoruz:

“Ulusal egemenlik, temelde ve aslen halka aittir. Tüm politik iktidar halktan neşet eder ve onun gayesi halka yardım etmektir. Kendi hükümetini değiştirmek veya ona başka bir biçim kazandırma hakkı devredilemeyecek, vazgeçilemeyecek bir haktır ve bu hak her daim halka aittir.”

Buradan, anayasamıza uygun olarak bizler, millete çile çektiren Meksika diktatörlüğünün dayandığı ana sütun olan, tek parti sisteminin tekelinde bulunan ve başında bugün iktidarın sahibi olan, aynı zamanda devletin en üst ve en gayrimeşru icra makamındaki kişi Carlos Salinas de Gortari’nin liderlik ettiği Meksika federal ordusuna savaş ilân ediyoruz.

Bu savaş ilânı uyarınca bizler, milletimiz içindeki diğer güçlerden diktatörü devirerek milletin meşruiyetini ve istikrarını yeniden tesis etmelerini istiyoruz.

Diğer bir talebimiz de içine gireceğimiz muharebelere Uluslararası Kızıl Haç’ın nezaret etmesi ve denetlemesi. Böylelikle bizler, mücadelemizi yürütürken bir yandan da sivil halkı korumak istiyoruz. Kurtuluş mücadelemizin silâhlı kolu olarak EZLN’yi kurarken Cenevre Sözleşmesi’ne tabi olduğumuzu beyan ediyoruz. Meksika halkı bizim safımızdadır. Üç renkli bayrağımız herkesçe sevilmekte, isyancılar tarafından el üstünde tutulmaktadır. Emekçi halkımızın grevlerde kullandığı siyah ve kırmızı renkli üniformayı kullanıyoruz. Bayrağımızda “EZLN” yazmaktadır. Zapatista Milli Kurtuluş Ordusu’nu ifade eden EZLN’nin yazılı olduğu bayrak hiçbir muharebede elimizden düşmez.

Uyuşturucu kaçakçılığı, kaçakçılıkla beslenen çete, hırsızlık veya düşmanın kullanabileceği başka her türden karalama ve suçlama amaçlı ifadeden beri olduğumuzu beyan ederiz. Bizim mücadelemiz, adalet ve eşitlik çağrısı yapan, yücede tutulan anayasaya uygun bir mücadeledir.

Bu savaş ilânına uygun olarak EZLN bünyesindeki askerî güçlerimize aşağıdaki talimatları vermekteyiz:

Bir: Başkente doğru ilerleyin, Meksika federal ordusunu yenin, ilerleyiş esnasında sivil halkı koruyun, kurtarılmış bölgede insanların kendi idarecilerini özgürce ve demokratik yoldan seçmelerine izin verin.

İki: Tutsakların hayatlarına saygı gösterin, tüm yaralıları Uluslararası Kızıl Haç’a teslim edin.

Üç: Maaşları dışarıdan gelen, eğitimleri yabancı güçlere ait olan Meksika federal ordusu ve siyasi polis, ülkemize ihanet etmiş olmakla suçlananlar, sivil halkı ezen veya ona kötü davrananlar, halka karşı suç işleyenler, hırsızlık yapanlar hakkında gerekli hükmü verin ve uygulayın.

Dört: Düşman ordusuna mensup olup bizimle hiç savaşmamış, Zapatista Milli Kurtuluş Ordusu Genel Komutanlığı’ndan emir almaya hazır askerler de dâhil, mücadelemize ilgi gösteren Meksikalılarla yeni askerî birlikler oluşturun.

Beş: Can kaybından kaçınmak adına, çatışmaya başlamadan önce, düşman karargâhlarının koşulsuz teslim olmasını istiyoruz.

Altı: EZLN kontrolündeki bölgelerde doğal kaynakların çalınmasına son verin.

Meksika halkına:

Biz erkek ve kadınlar olarak, ilân ettiğimiz savaşın son çare olduğunu ama onun adil bir savaş olduğunu biliyoruz. Yıllardır diktatörler halkımıza karşı açıktan ilân etmedikleri, soykırım amaçlı bir savaş yürütüyorlar. Dolayısıyla bizler, sizin mücadelemize iştirak etmenizi, iş, toprak, barınma, yiyecek, sağlık, eğitim, bağımsızlık, hürriyet, demokrasi, adalet ve barış için verdiğimiz mücadeleye destek vermenizi istiyoruz. Ve açıktan beyan ediyoruz: kavgamız, halkımızın temel talepleri özgür ve demokratik ülkemizi yönetecek bir hükümet eliyle yerine getirilene dek sürecektir.

Zapatista Milli Kurtuluş Ordusu İsyancı Güçleri’ne katılın.

EZLN Genel Komutanlığı
1993
Kaynak

0 Yorum: