Direnişe Saldırı, ABD ve Siyonistlerin
Arap Ajanlarıyla Aldıkları Bir Karardır
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), Arap
Birliği’nin Hizbullah’ı “terörist” olarak adlandırmasını, Arap Birliği
içerisinde alınan kararlar ve politikalar üzerinde Suudi Arabistan Krallığı’nın
sahip olduğu hegemonyayı yansıtan, tüm Arap milletine yönelik bir saldırı
olarak değerlendirir. Bu saldırının da teyit ettiği biçimiyle, Arap Birliği,
ABD emperyalizminin ve Siyonizminin emirlerine teslim olmuştur.
Bölgedeki direniş eksenine yönelik bu saldırı, ABD
ve Siyonistlerin kararlarını ve çıkarlarını yansıtmakta, Hint Okyanusu’ndan
Körfez’e dek uzanan Siyonist ve ABD hâkimiyetini reddeden direniş hareketlerine
ve halk güçlerine karşı Arap gerici rejimlerinin gerçek niyetlerini ortaya
koymaktadır. Suudi Krallığı, bölgeyi savaşa ve yıkıma sürükleyecek bir
tehdittir ve mezhepçi yıkım ateşine daha fazla benzin dökmektedir.
Cephe’nin tespitiyle, Suriye’yi kendi bünyesinden
atan, Yemen’deki savaş suçlarını meşrulaştıran, Lübnan’ı tehdit eden, Gazze
üzerindeki abluka karşısında sessiz kalan Arap Birliği’nin aldığı hiçbir karar
meşru değildir. Birlik, hiçbir role, işleve ve hedefe sahip değildir, hatta
kalkınma ve bağımsızlıkla ilgili resmi retoriği bile artık hükümsüzdür.
FHKC’nin değerlendirmesine göre, Arap Birliği’nin
dün aldığı kararlar, aynı zamanda son haftalarda hızlanmış olan ve Amerika’nın
“Yüzyılın Anlaşması” olarak ifade ettiği, onun Filistin Davası’nı tasfiye etmek
için dayattığı anlaşma üzerinden “uzlaşma” sürecini hızlandırmaya dönük
planıyla doğrudan ilişkilidir ve o plandan asla ayrı düşünülemez.
FHKC, ayrıca Suudilerine Yemen’e yönelik yürüttüğü
savaşı onaylayan ve dünkü Arap Birliği’nin belirlediği konumu destekleyen
Filistin Yönetimi’nin resmi konumunu şiddetle eleştirir ve bu konumun Filistin
milletinin konumu ve ilkelerini asla yansıtmadığını ifade eder.
Cephe, Arap devletlerinin, bilhassa Kahire ve
Amman’ın, Siyonist düşmanla ilişkilerini kopartmasını, sabıkası herkesin malumu
olan sömürgeciyle her türden anlaşmayı yırtıp atmasını ve resmi, gayri resmi
düzeylerde Arap coğrafyası genelinde süren normalleşme çabalarına karşı
konulmasını talep eder. Cephe, ayrıca İran halkını “uluslararası toplum” ile
korkutmak yerine, farklılıkları verimli bir şekilde çözüme kavuşturmak için
İran İslam Cumhuriyeti ile hep birlikte karşılıklı diyalog içerisine girmeleri
konusunda Arap ülkelerinin adım atmalarını ister.
Bildirisinin sonunda
Cephe, Yemen halkını ve onun meşru mücadelesi ve davasını selamlamaktadır.
Yemen halkı, Filistin halkına destek sunmaktan ve kanını o dava uğruna feda
etmekten hiç geri durmadı, ayrıca Siyonist yapı ile onun ajanlarına karşı
sürdürülen adalet mücadelesine iştirak etti. Yemen’e karşı kurulan o sözde
“Arap ittifakı”nın yürüttüğü savaş, Amerika’nın ve Siyonizmin bölgede direnişe
karşı yürüttüğü savaşın bir parçasıdır ve bölgeyi kontrol etmeye yönelik ABD
emperyalizminin ve Siyonistlerin hedeflerine hizmet etmektedir.
FHKC
20 Kasım 2017
20 Kasım 2017
0 Yorum:
Yorum Gönder