27 Kasım 2024

,

Reform Vakfı


Türkiye’de ve bölgede sosyolojik, ekonomik ve politik sorunlar, emperyalizmsiz analiz edilemez. Mevcut sorunlar, ancak emperyalizm içre gerilimler ve emperyalizmin gerilimli seyri ile birlikte ele alınmalıdır. Emperyalizmi gerici bir kavram olarak görüp tasfiye edenlere kulak asılmamalıdır. Hepsi, uşak ve ev kölesidir.

On yıl önce emperyalist bir kurum olarak AİHM, “Öcalan’a umut hakkı” kararı alıyorsa, bu kararın icrası, tabii ki devletin timsali ve temsili olarak MHP’ye düşer. Demek ki bugün Öcalan’ın yıllar önce bir Kürt şairini ziyaretine ait video görüntüsünü servis eden de devlettir.

Emperyalizmin her hamlesi, devlet adına, dini ve milli bir kılıfa büründürülmelidir. Sol, o kılıfın olası kalınlaşması, devletin zafiyeti hâlinde olumsuz sonuç üretmesi durumunda, dinin ve milletin gerçek bir antiemperyalist direniş örgütlemesi ihtimalini ortadan kaldırmak için vardır. Din ve millet eleştirisi, bireycilikle maluldür, birey içindir, birey merkezlidir. Bu bireyse emperyalizme ait bir kurgudur. Onun dışı reforma tabi tutulmalıdır.

Emperyalizm, neoliberal politikalarla devleti ufaltıyorsa, devlet doğalında şirketleşecek, kurduğu özel şirketlerle yol alacaktır. Aynı devlet, bu şirketlerin özel eleştirisini CHP’ye yaptırmaya mecburdur. “Beşli çete” vurgusu, iç emperyalizme aittir. Bireye ve özgürlüğüne dönük vurgu, sermaye içre ve sermaye içindir.

“Büyümezse küçülecek” olan devlet, Yalçın Küçük’ün diliyle konuşmalıdır. Kürt ve Müslüman’a doğru işgalci ve yağmacı bir pratik dâhilinde genişleyen devlet, Kürt ve Müslüman’daki liberalizmi eleştirmekten başka bir işi olmayan bir tür solculuk imal edecektir. TKP-ÖDP gibi örgütlerdeki beyhude liberalizm eleştirisi, kendi liberalliklerinin tezahürüdür. Emir geldiğinde bu örgütler, dişi çekilmiş birey Kürt’le ve birey Müslüman’la illaki barışacaklardır.

“İki Türkiye vardır ve iç içedir: Emperyalizmin kurduğu Türkiye’de devlet biçim, sermaye öz; kemalizmin kurduğu Türkiye’de devlet öz, sermaye biçimdir. Emperyalizmle kemalizmi karşı karşıya koyan sol, haindir.”[1]

Emperyalizmden ari, saf ve temiz bir asrı saadet kurgusuna (otuzların Kemalizmine) iman edenler, halka yalan söylemektedirler. Kemalizmden ari, saf ve temiz bir emperyalist “birey” kurgusuna iman edenlerin yalanları da ifşa edilmelidir. Her iki taraf, sınıfsal-politik analize tabi tutulmalıdır.

Bugün belediyelerin mücavir alanı, yetki sahası ile ilgili tartışma da emperyalizme çıkar. “Kreş” meselesi, suyun yüzündeki köpüktür. Belediyelere yetki devrinin ardında emperyalizm aranmalıdır. Alınan karar, anaokullarıyla ilgilidir ve tabii ki emperyalizmin istediği bireyleri yetiştiren özel anaokulları içindir. Her anaokulda çocuklar, patronlarla partileyecekleri günler için yetiştirilmektedir. Reformun ve yeni CHP’nin amacı, soykırıma, yağmaya ve esarete karşı direnen bir halkın yanı başında “festivallerin düzenlenebildiği” bir Ortadoğu inşa etmektir.

Ulus-devlete karşı çıkartılan kent-devletin timsali ve temsili, İmamoğlu’dur. Onun kurduğu Reform Vakfı’na artık tüm sosyalist hareket üyedir. “Kreş” tartışması başlığında köpürtülen şey, kent-devlet iradesidir.[2] Emperyalizmin iradesinde özgürlük bulanlar, halk ve işçi sınıfı düşmanıdır. O emperyalizmin kadını kurtuluşa ve selamete erdireceğini söyleyenler, kadın düşmanıdır.

Irak’ta kolektif ulus bilincini yok etmek için sahafların bulunduğu Mütenebbi Sokağı’nı[3] havaya uçuran emperyalizm, bugün Lübnan’ı bölecekse Feyruz’u veya Culya Butros’u öldürmelidir. Sol, bu bilince açılan savaşa ortak olmuştur. Bu iki şarkıcı kadın değildir. Çünkü bir millete ait kolektif imgedir. Reform Vakfı, her türlü kolektifi öldürmeye yazgılıdır. Ona karşı çıkartılan Kemal’izmin kolektif değerlerle değil, bireyle ilgisi vardır.

Emperyalizmin genel bir seyri ve yönelimi söz konusudur. Türkiye ve Ortadoğu ölçeğinde bu seyir ve yönelim, politika alanına belirli emirler iletmektedir. Solun devletle aile arasında kurduğu koşutluk, yerinde ve doğrudur. Sol, artık emperyalizmin ev kölesidir. Devletin ve ailenin kutsal birey adına tasfiyesi denilen operasyonun basit bir unsurudur. Aynı devlet, TV’de yaptığı tüm dizilerde aile düşmanlığı yapmaktadır.

Küçük burjuva sol, iç emperyalizmin aparatıdır. Mesele, trans, eşcinsel veya kadın değildir. Emperyalizmin saldırısı dâhilinde devlet ve aile denilen kolektiflere yönelik saldırıda sol örgütler, emperyalizmden pay istemektedirler.

Bugün transla, eşcinselle bir alakası olmayan lubunizmin, kadınla alakası olmayan feminizmin eylemlerinde rastlanılan “bizimle baş edemezsiniz”, “bize gücünüz yetmez” dövizlerinin sebebi, emperyalizmdir.

AKP-MHP de iç emperyalizmin aparatıdır. Daha önce söylediğimiz gibi, “ülkedeki ilk eşcinsel evliliğinin Ayasofya’da kılınacak nikâhını Tayyip mi yönetecek yoksa evanjelik Diyanet İşleri Başkanı mı yönetecek”, asıl tartışma bununla ilgilidir.

Reform Vakfı, sosyalist hareket, kirlerinden, çapaklarından arındırıldığı için ve aynı zamanda arınsın diye vardır. Emperyalizmin yürüttüğü bireyci kervanın peşine herkes koşmuştur. Solun göklere çıkarttığı Leyla ile Mecnun dizisinin oyuncusu, bugün özel bir bankanın reklâm yüzüdür. O deprem ve devletle ilgili sözleri o reklâm dâhilinde ve o reklâm çalışması için sarf etmektedir.

Devlete karşı birey kurgusu, herkesi esir almıştır. Bahanesi ve kılıfı, AKP’dir. Emperyalist tekeller ve yerli işbirlikçileri, bireyi ezen kolektifi, insanlar arası kolektif bağları yok etmeye ant içmiştir. Sosyalist hareket, bu yıkım sürecini özgürlük diye pazarlamakla görevlidir.

Eren Balkır
27 Kasım 2024

Dipnotlar:
[1] Eren Balkır, “Üniforma”, 20 Ağustos 2015, İştiraki.

[2] Yüksel Serdar Oğuz, “Yedi Kocalı Hürmüz”, 8 Mart 2023, İştiraki.

[3] Nima Nahayi, “Ortadoğu’da Emperyalizm ve Direniş”, 2023, İştiraki.

0 Yorum: