Türkiye’de
ve bölgede sosyolojik, ekonomik ve politik sorunlar, emperyalizmsiz analiz
edilemez. Mevcut sorunlar, ancak emperyalizm içre gerilimler ve emperyalizmin
gerilimli seyri ile birlikte ele alınmalıdır. Emperyalizmi gerici bir
kavram olarak görüp tasfiye edenlere kulak asılmamalıdır. Hepsi, uşak ve ev
kölesidir.
On
yıl önce emperyalist bir kurum olarak AİHM, “Öcalan’a umut hakkı” kararı
alıyorsa, bu kararın icrası, tabii ki devletin timsali ve temsili olarak MHP’ye
düşer. Demek ki bugün Öcalan’ın yıllar önce bir Kürt şairini ziyaretine ait
video görüntüsünü servis eden de devlettir.
Emperyalizmin
her hamlesi, devlet adına, dini ve milli bir kılıfa büründürülmelidir. Sol, o
kılıfın olası kalınlaşması, devletin zafiyeti hâlinde olumsuz sonuç üretmesi
durumunda, dinin ve milletin gerçek bir antiemperyalist direniş örgütlemesi
ihtimalini ortadan kaldırmak için vardır. Din ve millet eleştirisi,
bireycilikle maluldür, birey içindir, birey merkezlidir. Bu bireyse
emperyalizme ait bir kurgudur. Onun dışı reforma tabi tutulmalıdır.
Emperyalizm,
neoliberal politikalarla devleti ufaltıyorsa, devlet doğalında şirketleşecek,
kurduğu özel şirketlerle yol alacaktır. Aynı devlet, bu şirketlerin özel
eleştirisini CHP’ye yaptırmaya mecburdur. “Beşli çete” vurgusu, iç emperyalizme
aittir. Bireye ve özgürlüğüne dönük vurgu, sermaye içre ve sermaye içindir.
“Büyümezse
küçülecek” olan devlet, Yalçın Küçük’ün diliyle konuşmalıdır. Kürt ve
Müslüman’a doğru işgalci ve yağmacı bir pratik dâhilinde genişleyen devlet, Kürt
ve Müslüman’daki liberalizmi eleştirmekten başka bir işi olmayan bir tür
solculuk imal edecektir. TKP-ÖDP gibi örgütlerdeki beyhude liberalizm
eleştirisi, kendi liberalliklerinin tezahürüdür. Emir geldiğinde bu örgütler,
dişi çekilmiş birey Kürt’le ve birey Müslüman’la illaki barışacaklardır.
“İki Türkiye vardır ve iç
içedir: Emperyalizmin kurduğu Türkiye’de devlet biçim, sermaye öz; kemalizmin
kurduğu Türkiye’de devlet öz, sermaye biçimdir. Emperyalizmle kemalizmi karşı
karşıya koyan sol, haindir.”[1]
Emperyalizmden
ari, saf ve temiz bir asrı saadet kurgusuna (otuzların Kemalizmine) iman
edenler, halka yalan söylemektedirler. Kemalizmden ari, saf ve temiz bir
emperyalist “birey” kurgusuna iman edenlerin yalanları da ifşa edilmelidir. Her
iki taraf, sınıfsal-politik analize tabi tutulmalıdır.
Bugün
belediyelerin mücavir alanı, yetki sahası ile ilgili tartışma da emperyalizme
çıkar. “Kreş” meselesi, suyun yüzündeki köpüktür. Belediyelere yetki devrinin
ardında emperyalizm aranmalıdır. Alınan karar, anaokullarıyla ilgilidir ve
tabii ki emperyalizmin istediği bireyleri yetiştiren özel anaokulları içindir.
Her anaokulda çocuklar, patronlarla partileyecekleri günler için
yetiştirilmektedir. Reformun ve yeni CHP’nin amacı, soykırıma, yağmaya ve
esarete karşı direnen bir halkın yanı başında “festivallerin düzenlenebildiği”
bir Ortadoğu inşa etmektir.
Ulus-devlete
karşı çıkartılan kent-devletin timsali ve temsili, İmamoğlu’dur. Onun kurduğu
Reform Vakfı’na artık tüm sosyalist hareket üyedir. “Kreş” tartışması
başlığında köpürtülen şey, kent-devlet iradesidir.[2] Emperyalizmin iradesinde
özgürlük bulanlar, halk ve işçi sınıfı düşmanıdır. O emperyalizmin kadını
kurtuluşa ve selamete erdireceğini söyleyenler, kadın düşmanıdır.
Irak’ta
kolektif ulus bilincini yok etmek için sahafların bulunduğu Mütenebbi
Sokağı’nı[3] havaya uçuran emperyalizm, bugün Lübnan’ı bölecekse Feyruz’u veya
Culya Butros’u öldürmelidir. Sol, bu bilince açılan savaşa ortak olmuştur. Bu
iki şarkıcı kadın değildir. Çünkü bir millete ait kolektif imgedir. Reform Vakfı,
her türlü kolektifi öldürmeye yazgılıdır. Ona karşı çıkartılan Kemal’izmin
kolektif değerlerle değil, bireyle ilgisi vardır.
Emperyalizmin
genel bir seyri ve yönelimi söz konusudur. Türkiye ve Ortadoğu ölçeğinde bu
seyir ve yönelim, politika alanına belirli emirler iletmektedir. Solun devletle
aile arasında kurduğu koşutluk, yerinde ve doğrudur. Sol, artık emperyalizmin
ev kölesidir. Devletin ve ailenin kutsal birey adına tasfiyesi denilen
operasyonun basit bir unsurudur. Aynı devlet, TV’de yaptığı tüm dizilerde aile
düşmanlığı yapmaktadır.
Küçük
burjuva sol, iç emperyalizmin aparatıdır. Mesele, trans, eşcinsel veya kadın
değildir. Emperyalizmin saldırısı dâhilinde devlet ve aile denilen kolektiflere
yönelik saldırıda sol örgütler, emperyalizmden pay istemektedirler.
Bugün
transla, eşcinselle bir alakası olmayan lubunizmin, kadınla alakası olmayan
feminizmin eylemlerinde rastlanılan “bizimle baş edemezsiniz”, “bize gücünüz
yetmez” dövizlerinin sebebi, emperyalizmdir.
AKP-MHP
de iç emperyalizmin aparatıdır. Daha önce söylediğimiz gibi, “ülkedeki ilk
eşcinsel evliliğinin Ayasofya’da kılınacak nikâhını Tayyip mi yönetecek yoksa evanjelik
Diyanet İşleri Başkanı mı yönetecek”, asıl tartışma bununla ilgilidir.
Reform
Vakfı, sosyalist hareket, kirlerinden, çapaklarından arındırıldığı için ve aynı
zamanda arınsın diye vardır. Emperyalizmin yürüttüğü bireyci kervanın peşine
herkes koşmuştur. Solun göklere çıkarttığı Leyla ile Mecnun dizisinin
oyuncusu, bugün özel bir bankanın reklâm yüzüdür. O deprem ve devletle ilgili
sözleri o reklâm dâhilinde ve o reklâm çalışması için sarf etmektedir.
Devlete
karşı birey kurgusu, herkesi esir almıştır. Bahanesi ve kılıfı, AKP’dir. Emperyalist
tekeller ve yerli işbirlikçileri, bireyi ezen kolektifi, insanlar arası
kolektif bağları yok etmeye ant içmiştir. Sosyalist hareket, bu yıkım sürecini
özgürlük diye pazarlamakla görevlidir.
Eren Balkır
27 Kasım 2024
Dipnotlar:
[1] Eren Balkır, “Üniforma”, 20 Ağustos 2015, İştiraki.
[2]
Yüksel Serdar Oğuz, “Yedi Kocalı Hürmüz”, 8 Mart 2023, İştiraki.
[3]
Nima Nahayi, “Ortadoğu’da Emperyalizm ve Direniş”, 2023, İştiraki.
0 Yorum:
Yorum Gönder