
Geçenlerde
bir emekçi mahallesindeki bir parkta iki genç oturmuş, telefonda Yılmaz
Güney’in “Kazanacağız” konuşmasını dinliyor.[1] Bu açıdan, feministler ve sağcı
faşistler birlikte varsın ürüsün, kervan yürüyor. O kara yağız delikanlı, hâlen
daha emekçilerin nabzında, dilinde, yumruğunda.
Güney
üzerinden çekilen operasyon, apolitizm ve antipolitizmden yana. Onca mikro
siyaset, makroyu, nesneli ve kolektifi...