06 Şubat 2018

, ,

Sartre ve Halkın Davası

Fransa’da Dögol hükümeti, 1970’te Maoistleri ezmeye dönük yoğun bir faaliyet içerisine girdiği dönemde Sartre, Maoist hareketle ilişkiye geçti. Maoist örgüt Proleter Sol tarafından çıkartılan Halkın Davası gazetesi yayın yönetmeni Jean-Pierre Le Dantec bu dönemde tutuklandı ve gazeteye el konuldu. Onun yerini Michel Le Bris aldı ama o da on gün sonra tutuklandı. Fransız hükümeti, Maoist basını susturmaya kararlı ve niyetli olduğunu böylelikle ortaya koydu. Hükümet, gazetenin başına geçen herkesi gözaltına alacağını açıktan beyan edince, Maoistler yüzünü Sartre’a çevirdiler.

O günlerde Pierre Victor olarak bilinen Benny Levy gibi bir dizi Maoistle yapılan toplantının ardından, 28 Nisan 1970’te Sartre yayın yönetmenliği görevini kabul etti. Ardından, aynı yıl içerisinde başka Maoist gazeteler de devletin baskılarıyla karşılaştılar. Bu esnada meclisten gösterileri kısıtlayan, içişleri bakanına Proleter Sol örgütünü lağv etme yetkisi veren bir yasa geçti. Bu yasa uyarınca örgüt, 27 Mayıs 1970’te kapatıldı.

Esasında Sartre’ın birkaç Maoist gazetenin yayın yönetmenliğini kabul etmesi, Sartre’ın sahip olduğu isim, itibar hatta kampanyaya aktif katılımı üzerinden önemli bir gelişmeydi. Burjuva basını, Sartre’ı tribünlere oynamakla ve kendi reklâmını yapmakla suçladı, öte yandan, komünist partinin gazetesi L’Humanite de Maoistlerin o ham ve kaba kışkırtıcılığına onay verdiği için Sartre’ı eleştirdi. Sartre’a tek destek Le Monde’dan geldi.

Halkın Davası gazetesinin iki tutuklu yayın yönetmeni mahkemeye çıkartıldı, hâkimler, gazetenin kapatılması yönünde alınmış olan kararı iptal ettiler, fakat yayın yönetmenlerini kanunu ihlal ettikleri gerekçesiyle tekrar suçlu buldular. Bu karar ardından çatışmalara sahne olan bir dizi gösteri yapıldı. Haziran ayı içerisinde Sartre ve dostları, Halkın Davası Dostları Derneği’ni kurdular. Ön planda Simon de Beauvoir ve Liliane Siegel vardı. Sartre, Beauvoir gibi birçok önde gelen aydın ve gazeteci Paris’te gazete dağıtımına çıktı. Bu tür kampanyalara yabancı olmayan Sartre, her şeyi kayıt altına alsın diye Gallimard’dan bir fotoğrafçı getirdi. Gözaltına alınan Sartre, polis sorgusu ardından serbest bırakıldı.

Bu olayı müteakip, Maoist lider Alain Geismar’ın mahkemesine tanık olarak çağrılan Sartre, mahkemeye gitmedi. Bunun yerine Renault Billancourt tesislerindeki işçilere konuşma yaptı ve onların Geismar’ın davasına destek vermesini talep etti. İşçilerin çoğu konuşmayı dinlemedi bile.

Fransız basınının alaya alıp durduğu Sartre’ın Maoistlerle ilişkisi 1973 yılına dek devam etti. Kavgalarla ve tartışmalarla yüklü olmasına rağmen bu ilişki, devletin Fransa’daki devrimci basını sansürleme veya susturma girişimlerini püskürtme konusunda önemli sonuçlar elde etmiş bir girişimdi.

Jim Farmelant

0 Yorum: