Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, SYRIZA ve Yunan
halkına 25 Ocak 2015’teki tarihî seçim zaferinden ötürü tebriklerini sunar.
Yunan halkı, neoliberalizm, baskı ve Avrupalı emperyalist güçlere teslimiyete
itiraz ettiğine dair açık bir mesaj vererek SYRIZA’ya oy vermiş, tasarruf
tedbirleri, aşağılanma ve ekonomisinin zaptedilmesine karşı çıkmıştır.
Hükümetleri ekonomik anlaşmalar ve Filistinlilerin
hakları hilafına yapılan askerî yardımlar üzerinden Filistin’deki Siyonist
işgale dönük destek sunup, Arap dünyasında askerî genişleme ve müdahale
politikaları uygularlarken, Yunanistan işçileri, kendilerine dayatılan tasarruf
tedbirlerinin sefalet ve işsizliğin artması anlamına geldiğini bilmektedirler.
Tasarruf tedbirleri ve emperyalizm savaş çığırtkanlığı ile el ele yürümüş, bu
ikisi emekçi halk için sadece daha fazla ıstırap ve acı üretmiştir.
Bugün SYRIZA’ya oy vermek, yeni bir yol, bankaların ve
şirketlerin taleplerini değil, halkın ve işçilerin ihtiyaçlarını öne çıkartan
demokratik bir ekonomik kalkınma yolunu talep etmek demektir. Bu yol, kitlesel
yürüyüşlerle, halkın örgütlenmesiyle ve Yunan halkını yıkımın eşiğine getiren
tasarruf programının sona ermesini talep eden sokak gösterileriyle vücut
bulmuştur.
Yunanistan’da tasarruf tedbirlerini ve neoliberalizmi
savunan partiler ve Yunan yönetici sınıfı, NATO uygulamaları üzerinden İsrail
devleti ve Avrupa emperyalizmi ile ittifak hâlinde hareket etmiş, Yunan halkı
ise her zaman Filistin halkının safında olmuş, emperyalist savaş ve müdahaleye
Yunanistan’ın dâhil olmasına hep karşı çıkmıştır.
SYRIZA ayrıca ekonomik krizi fırsata çevirmeye çalışan
aşırı sağcı ve faşistlerin sık sık, açıktan Arap karşıtı olan sloganları ve
ideolojileri kışkırttığı gerçeğine atılmış bir tokattır. Şurası gayet açık ki
faşizmi yenmek için gerekli araçlar ancak ırkçılığa, faşizme, tasarruf
tedbirlerine, neoliberalizme, emperyalizme ve Siyonizme karşı çıkan bir işçi
sınıfına dayanan devrimci bir güç içerisinde bulunabilir.
Biz mücadelenin bu seçim sonuçlarıyla yeni
başladığını, Yunan halkının tasarruf tedbirleri ve neoliberalizm sürecini
sürdürmek isteyen güçlü partilerle yüzleşeceğini ve bu güçlerin Yunan halkının
iradesini boşa düşürmek ve saptırmak için tüm imkânlarını seferber edeceklerini
elbette biliyoruz. Bu da temel ilişkiyi ve güç dengesini değiştirmeyen bu
türden güçlerle yeni bir uzlaşma biçiminin peşinde koşanlarla da mücadele
edileceğini gösterir. Toplumu gerçek manada dönüşüme tabi tutacak olan meclis
seçimleri değil, Yunan halkının mücadelesidir. Yanılsamaya kendimizi
kaptırmamalıyız; bu meclis seçimleri devrimi teşkil edecek şey değildir.
SYRIZA’nın aynı zamanda büyük bir sorumluluğu vardır; o, Yunan halkına verdiği
vaatleri gerçekleştirmek, bugün ona sunduğu güveni sürdürmek ve Yunan halkının
gerçek sosyal adalet taleplerinin altını oymaya çalışacak tüm o güçlere
direnmek zorundadır.
Yunanistan’a boyun eğme politikası dayatan aynı
güçler, emperyalist ve sömürgeci müttefikleriyle birlikte, Arap dünyası
genelinde emperyalist bir dış politika uygulamakta, NATO’ya, müdahalelere ve
küresel zulme daha fazla yatırım yaparken, işçilerin ve sosyal programlara
aktarılan fonları kesmektedirler. Örneğin İsrail’e nükleer denizaltılar
bağışlayan Almanya, Yunanistan’a tasarruf tedbirlerinin uygulanmasını talep
etmektedir. SYRIZA ise AB emperyalizmine karşı çıkmış, Filistinlilerin
haklarını desteklemiş, İsrail’in işlediği savaş suçlarını kınamış, aralarında
FHKC Genel Sekreteri Ahmed Sedat’ın da bulunduğu Filistinli tutsakların
özgürlüğü için çağrıda bulunmuştur. Hepimizin karşısında aynı düşman vardır: o,
işçi sınıfı ve emekçi halkın sırtına sefalet, sömürü ve sömürgeciliğin yükünü
bindirerek, onlardan kâr elde eden emperyalist ve kapitalist güçlerdir.
Dünya halklarının adalet için, işçiler için,
emperyalizme karşı elde ettiği her zafer Filistin halkı için de bir zaferdir.
Bugün biz SYRIZA’yı tebrik ediyor ve süregiden mücadelede bugün yeni bir adım
atan Yunan halkını selamlıyoruz. Bu mücadele, kurtuluş, adalet ve sosyalizm
için verilen müşterek bir mücadeledir.
FHKC
0 Yorum:
Yorum Gönder