Ukrayna Komünist Partisi, eski Sovyet cumhuriyetinde
faşist bir darbenin gerçekleşmek üzere olduğuna ilişkin ikazda bulunan ve
uluslararası işçi hareketinden dayanışma göstermesini talep eden bir çağrı
yaptı.
8 Aralık günü öğleden sonra Ukrayna’nın başkenti
Kiev’de göstericiler, Sovyet lideri Lenin’in bir heykelini yıktılar. Svoboda
(“Özgürlük”) partisi heykelin kaidesi üzerine hem kendi bayrağını hem de II.
Dünya Savaşı’nda Nazilerle işbirliği yapan rejimin bayrağını astı. Grubun
lideri Oleg Tyagnibok’un ifadesiyle, bu vandalizmin amacı komünistleri politik
açıdan katletmekti.
Protestolar, Yanukoviç hükümetinin Ukrayna’nın Avrupa
Birliği’ne girmesiyle ilgili anlaşmaları ertelediğine ilişkin açıklaması
sonrası 21 Kasım’da Kiev’de başladı ve Avrupa Meydanı adı altında muhtelif batı
yanlısı muhalefet güçlerini birleştirdi.
Esasında AB’ye katılımı güçlü biçimde destekleyen
Yanukoviç’in geri adım atmasının nedeni, Ukrayna’daki burjuva hükümetin
egemenliğinin altını oymaya yönelik olarak Avrupalı ve ABD’li güçlerin basınç
uygulamasıydı. Bu basıncın bir parçası da, Uluslararası Para Fonu’nun verdiği
krediler için epey sert şartlar öne sürmesiydi.
Batılı medya raporlarında rakamlar abartılırken,
emperyalizm yanlısı gösteriler giderek büyüdü ve bir devlet binasının
duvarlarının buldozerle yıkılmaya çalışılması gibi, çok sayıda provokasyona
tanık olundu.
Svoboda grubu
protesto hareketinde öncü bir rol oynuyor. Partinin lideri, aynı zamanda
Ukrayna parlamentosunun bir üyesi olan Oleg Tyagnibok, politik kariyerini Rus
karşıtı milliyetçilik ve antisemitizm üzerine inşa etmiş bir isim.
Lenin anıtının yıkılması ardından Ukrayna Komünist
Partisi Dış İlişkiler Departmanı başkanı Anatoli Sokoliuk’un ifadesiyle: “Kiev
saatine göre saat 19:00’da şehir merkezindeki muhalif kalabalık bir sonraki
hedeflerinin Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç olacağını söylediler.
Ukrayna hükümetinin tutuklanması yönünde çağrıda bulundular.
“Faşistler,
ayrıca Ukrayna Komünist Partisi bürosunun da tahrip edilmesi çağrısı yaptılar
ve tüm işçilerimizin katledilmesini istediklerini dile getirdiler. Tam bu
yüzden ben ve yoldaşlarım karargâhlarımızı koruyacağız.”
Almanya’da çıkan günlük gazete Junge Welt’in 9
Aralık tarihli haberine göre, Ukrayna hükümeti Avrupa Meydanı hareketinin de
içinde olduğu örgütlere karşı baskınlar düzenlemeye başladı. Bu türden
adımların ABD/Avrupa destekli güçleri bastırmada ne nedenli etkili olacağı açık
değil.
ABD ve tüm dünyadaki savaş karşıtı ve dayanışmacı
eylemcilerin batı ve faşistlerce Ukrayna’da gerçekleştirilebilecek
provokasyonlara cevap verme noktasında tetikte olması zorunlu.
Greg Butterfield
9 Aralık 2013
Kaynak
0 Yorum:
Yorum Gönder