İran
Komünist Partisi delegesi Kerim Nikbin’in Komintern’in dördüncü kongresinde
doğu sorunu başlıklı oturumda yaptığı konuşma:
Yoldaşlar,
İran’daki durumu aktarmadan önce şu hususu belirtmenin gerekli olduğunu
düşünüyorum: bugüne dek sömürge ülkelere ve Doğu’ya çok az ilgi gösterilmiştir.
Komünist
Enternasyonal’in ikinci kongresinde alınan kararda sömürge ülkelerin
kurtuluşunun o sömürgeleri elinde bulunduran, büyük güce sahip ülkelerdeki komünist
partilerin desteğine ihtiyaç duyduğu, bu ülkelerde komünist partilerin
kurulabileceği açık bir biçimde beyan edilmişti. Fakat bu karar, kâğıt üzerinde
kaldı. Batı’daki komünist partiler, manevi destek sunmayı bırakalım, Doğu
sorununa çok az ilgi gösterdiler. Dördüncü kongrenin bugünkü oturumu da buna
şahittir.
Kapitalist
düzenin ortadan kaldırılmasında Doğu sorununun önemli bir rol oynadığına hiç
şüphe yok. Kapitalist düzenden kurtulmak için bizim kapitalizmi besleyen besin
maddelerinin akışının gerçekleştiği kanalları tıkamamız gerekiyor. Kapitalizm,
sömürgelerde güçsüz bırakılmalı.
İran’a
gelince, bu ülke, bugün ataerkil kabilecilikten kapitalizme geçiş aşamasında.
İran’da otoritenin birden fazla kaynağı mevcut. Komünist parti, sadece ülkedeki
feodal ağalarla değil, ayrıca emperyalistlerle de mücadele etmek zorunda. Mücadele
edilmesi gereken en önemli emperyalist güçse feodal ağalarla ittifak kurmuş,
onların en önemli müttefiki olarak hareket eden ve İran’ın kapitalist düzene
geçmesine mani olan İngiltere.
Dünya
sanayisinin girdiği krizin somut bir yansıması da kapitalistlerin İran pazarından
istifade edemiyor oluşuydu. Sonuçta ülkedeki sanayi gelişmeye başladı. Bunun yanında,
işçi sınıfı da gelişti. Birkaç faktöre bağlı olarak şu an ülkede bin kadar
üyesi bulunan İran Komünist Partisi, örgütlenme imkânı buldu. Buna ek olarak
ülkede sendikalar da gelişti. Toplamda bu sendikaların 15.000 kadar üyesi var. Bu
üyelerin 12.000’i başkent Tahran’da.
İran’da
kitleleri partiye katı bir parti anlayışı üzerinden örgütleyemeyiz. Bu, doğru
olmaz. Örgüt, sadece oldukça sağlıklı unsurlardan oluşan, ağırlıklı kısmı işçi
olan bir çekirdekten müteşekkil. Buna ek olarak bir de partinin nüfuzu altında
olan sendikalar var. Parti, sendikalara politik olarak öncülük ediyor, onların
çalışma sürecine etkide bulunuyor.
Çok
sayıda sendika kuruldu, dolayısıyla, artık partinin hepsini birden kucaklaması
mümkün değil. Partinin ulaştığı gücün seviyesini anlamak için geçen yıl
içerisinde yapılan birçok greve partinin öncülük ettiği gerçeğine bakmak kâfi
gelecektir. Bu grevlerin on kadarı zaferle neticelendi.
Gazetemizden,
basın faaliyetimizden de söz etmeden geçmeyelim. Tahran’da iki gazetemiz var. Bunlar,
İran’da halktan ciddi destek görüyor. Hem okur sayısı hem de baskı sayısı
açısından diğer birçok gazeteyi geride bırakıyor.
Parti,
emperyalistlere karşı genel bir antiemperyalist ittifak kurmaya çalışıyor. Bu amaç
doğrultusunda parti, tüm milli ve demokratik örgütlerin temsilcilerini içerecek
bir demokrasi bloğu oluşturulması önerisinde bulundu. Bu bloğa İran Komünist
Partisi öncülük ediyor.
İran
Komünist Partisi, burjuva partilerinden bile güçlü olduğunu ispatladı. Öyle ki demokratik
bir programa sahip olan, sözde sosyal demokratlar gibi burjuva partileri bile
bizimle blok oluşturmak istiyor.
Şu
tespiti yapmak mümkün: İran’da partinin yakın gelecekte elde edileceği başarı
için gerekli önkoşullar mevcut. Ülkede çok sayıda proleterin çalıştığı sanayi
bölgeleri oluşmuş durumda. Bu noktada ülkenin güneyi ve kuzeyindeki limanlarda
çalışan işçileri, ayrıca İngilizlere ait petrol kuyularının bulunduğu güney
bölgelerindeki işçileri örnek gösterebiliriz. Buralarda çalışan İranlı işçi
sayısı kırk bini buluyor. Ayrıca tarihinde ilk kez İran 1 Mayıs kutladı. Sadece
yürüyüşler gerçekleştirilmedi ayrıca işçiler o gün greve gittiler. Tüm sektördeki
işçiler grev yapmadılar, sadece dizgiciler greve çıktılar. Tüm bu olgular bize,
İran Komünist Partisi’nin tümüyle olgunlaştığını ve komünizm için mücadele
aşamasına girdiğini gösteriyor.
Kerim Nikbin
23
Kasım 1922
[Kaynak: Toward the United Front: Proceedings of the Fourth Congress of the Communist International, 1922, Yayına Hz.: ve Çeviren: John Riddell, Brill, 2012, s. 726-727.]
0 Yorum:
Yorum Gönder