29 Ocak 2019

,

Şark Kızılca Arifesinde

Soldan sağa: Mecid Efendiyef, Sergey Mironoviç Kirof, Ruhullah Ahundof
Bakûlü ameleler, İtilâf Devletleri’nin ve Müsavat Partisi’nin pençeleriyle ezilirken, fukara inkılâbı yolunda çalıştıklarında “kızılca” (kızamık) hastalığından korkan “medeni” Avrupalılar, Azerbaycan emekçilerine darbeler indirirken, Gürcüstan’da “demokratizm” esaslarını uygulayan Menşevikler, çocuksu buldukları Bolşeviklere, “onların bu işi yapabilmeleri imkânsız. Azerbaycan gibi geri kalmış, cahil ve avam bir ülkede Şura hükümeti kurmak istiyorlar” diyorlardı.
Evet, bolşevikler çok inatçı ve korkulası bir topluluktur. İmkânsız olanı mümkün kılıyorlar. Azerbaycan gibi geri kalmış bir ülkede Şura hükümeti kurdular. Tam da bu sebeple Gürcüstan, ta işin başında Azerbaycan kızılcasına yakalandı. Menşevikler, Ramişvililer, işçi-köylü devriminin taarruzlarına karşı koyamadılar, yoldaşlarıyla birlikte Gürcüstan’da tecrit oldular.
Tüm Şura cumhuriyetleri, bugün İtilâf Devletleri ve başka burjuva haydutlarına kıyasla özgürlüğe eksiksiz sahiptir. Kardaş milletler birbirlerine muhabbet duymakta, bir aile meydana getirme hevesiyle Kafkasya cumhuriyetleri federasyonu teşkil etmektedirler.
Mantık ve tarihin yönü bir defa daha göstermiştir ki burjuva uşaklarının kurdukları siyaset felsefeleri ve felsefî siyasetleri beş para etmez şeylerdir.
Fakat dünya burjuvazisiyle Bolşeviklerin arasında süren tarihî mücadele, henüz bir şekilde hâl olunmamıştır. İnkılâb denilen kızamık hastalığı, dünya kapitalinin merkezine dek ilerleyecektir.
Ana mesele, hâlâ karşı taraftır.
İnkılâp denilen kızılca hastalığı, Avrupa’nın yağ bağlamış karnını besleyip duran, mazlum ve kahır içerisindeki Şark’a doğru ilerlemektedir. İşte tam da bu sebeple bütün dünya bugün telâşa kapılmıştır.
İngilizler Mısır’a verdikleri sözde muhtariyetle, yahut Hindistan’daki sabık hükümdarların yerine başkalarını getirmekle Şark milletlerini susturabileceklerini zannetmektedirler.
Fransa, Anadolu’nun inkılâpçı emekçilerinin Fransız parasına tamah ettiklerini düşünmektedirler.
Bu türden latifeli sözlere ancak Menşevikler inanırlar. Başka hiç kimse inanamaz. Ne biz ne de burjuvalar inanır.
Azerbaycan işçi ve köylüleri, bu iki-üç yıl içerisinde Şark’taki mazlum kardaşlarına gerektiği gibi siyaset dersi vermişlerdir.
Bütün Şark âlemi bilir ki siyasi irade emekçilerin eline geçmedikçe kurtuluş gerçekleşemez. Onlar bilirler ki siyasi mücadele olmadıkça kurtuluş fikrini akla getirmek bile mümkün değildir.
Bakû işçilerinin hayat tecrübesi, Şark’ın emekçilerini işte bu yolda eğitmiştir.
Bugün Şuralar Azerbaycanı’nın ikinci yılını tamamlayıp üçüncü yılına girdiği şu günlerde asırlık uykusundan uyanan Şark âlemi bağrından çıkan bir sesle, “lebbeyk, lebbeyk” diye haykırmaktadır.
Hem Şark ülkelerinde arka arkaya çıkan inkılâp yangınları hem de Avrupalı simsarları arasında açığa çıkan korku ve endişe, Şark âleminin kızılca arifesinde olduğu konusunda bize güvence vermektedir. Şark da illâki Azerbaycan işçi ve köylülerinin yürüdüğü yoldan yürüyecektir.
Varsa düşmanların cüreti, bizim hatalı olduğumuzu ispat etsinler.
Ruhullah Ahundof
Kommunist gazetesi
Sayı 92
28 Nisan 1922

0 Yorum: