29 Ağustos 2018

,

Kapılar

Tarihimizdeki kişiler ve olaylar, gerçeğe açılan birer kapı değillerse hiçtirler. Onlarla kurduğumuz ilişki, hakikatle ilişkidir. Öyle olmalıdır. Onlara yönelik her saldırı, bireyin özgürlüğü adına savuşturulamaz, karşılanamaz. O saldırıda nimet bulmak, tehlikelidir. Efendilerin çanağını yalayarak politika yapılamaz. Bizim beraber soğan kırdığımız ortak sofralarımız olmalıdır. İnşaat işçileri sendikası kurup,...

28 Ağustos 2018

,

Hakikatin Kavgası

[…] Çaydaki Şeker Kendi’mizden pay biçmek… Sorgulanmamış bir kendi, nefs, kimindir? Tarihte ve toplumda sadece kendimizi görmenin, her yaşananı kendimizden pay biçerek değerlendirmenin bir anlamı yok. Ruhun saflaşması adına yürütülen teorik-ideolojik çalışmanın adı olarak İhvan-ı Safa Risâleleri’nde dailere (propagandistlere) “halka, çaydaki şeker gibi karışın” emri veriliyor. Halkınsa zalimle birlikte,...

25 Ağustos 2018

,

Komünistler ve Karl Heinzen -II

İkinci Makale [Deutsche-Brüsseler-Zeitung, Sayı 80, 7 Ekim 1847] Birinci makalede tespit edildiği biçimiyle, komünistler, Heinzen’e komünist olmadığı değil, kötü bir demokratik parti yazarı olduğu için saldırmaktadırlar. Komünistler, bu saldırıyı ona komünistler değil, demokratlar sıfatıyla gerçekleştirmektedirler. Sanki dünyada tek bir komünist yokmuş gibi, ona karşı polemik yürütmüş olanların salt komünistler...

23 Ağustos 2018

Lenin, Sınıf ve Din

“Lenin Razliv'de” [Arkady Plastov] “Batılı politika geleneğinin söz dağarcığı ve dilbilgisi birden bire terk edildi.” [Harding 1996: 152]. Bu ifadeyi takip eden muhtemel argüman, şu kısa tespitle dile getirilebilir: aynı şekilde terk edilen argümanlardan biri de devletin bir sınıfın diğerini ezmek için kullandığı bir silâh olduğudur. Devlet, aynı zamanda dinî bir kurumdur. Bu ifadeyi ayrıntılarıyla izah...