Hangi gizli kayalık korkutuyor yarının devrimini?
Dünkü devrimin çarpıp parçalandığı
kayalık, halk hatipleri kılığına bürünen burjuvaların halkın gözündeki o iğrenç
saygınlıkları.
Ledru-Rollin,
Louis Blanc, Cremieux, Marie, Lamartine, Gamier-Pagös, Dupont (de l'Eure),
Flocon, Albert, Arago, Marrast![1]
Hüzün
verici liste! Demokratik Avrupa'nın bütün kaldırımlarına kanlı harflerle
yazılan uğursuz isimler!
Devrimi
öldüren, geçici hükümettir. Bütün yıkımların, binlerce kurbanın kanlarının
sorumluluğu, onun başı üstüne yüklenmelidir.
Gericilik,
demokrasiyi boğarak, mesleğinin gereğini yapmıştır. Suç, halkın güvenerek
kendine önder olarak seçtiği, onu gericilerin eline bırakan hainlerdedir.
Acınası
hükümet! Bağrışmalara, yalvarmalara rağmen 45 santimlik vergiyi koyuyor,
umarsız köylüleri ayağa kaldırarak.
Kralcı
kurmayları, kralcı yargıçları, kralcı yasaları yerli yerinde tutuyor. Ne
ihanet!
Hükümet,
16 Nisan'da Paris işçilerinin üzerine yürüyor. 27 Nisan'da Limoges işçilerini
hapislere atıyor, Rouen işçilerini kurşunlatıyor, bütün cellatlarını zincirden
boşanmışçasına salıyor ortalara. Bütün içten cumhuriyetçileri aldatıyor,
izleyip kovalıyor. İhanet! İhanet!
Devrimi
hemen hemen yok etmiş olmanın bütün korkunç yükü, onun, yalnız onun eseridir.
Büyük
suçlulardır bunlar! En suçluları da, kürsü söylevleriyle aldatılan halkın
“kılıcım da kalkanım da sizsiniz” dediği, geleceği üzerinde tek söz sahibi diye
coşkuyla ilân ettiği kimselerdir.
Halkın
gelecekte başarıya ulaşacağı gün, yığınların unutkan bağışlayıcılığı, vekillik
görevlerine karşı büyük kusurlarda bulunmuş olan bu adamlardan birinin başa
geçmesine göz yumarsa eğer, vay halimize! İkinci bir kez devrimin canına
okunmuş demektir bu.
İşçiler,
bu adamların listesini her an gözlerinin önünde bulundurmalıdırlar. Eğer
bunlardan bir tanesi, evet bir tanesi, ayaklanmanın içinden çıkan hükümette
görülürse, hep bir ağızdan "İhanet!" diye bağırmalıdırlar.
Söylevler,
vaazlar, programlar, aldatmaca, yalan dolandan başka bir şey olmayacaktır. Aynı
hokkabazlar yeniden gelirlerse, aynı av çantasıyla aynı oyunu oynamak için
geleceklerdir. Daha da azgın bir gericilik zincirinin ilk halkasını
oluşturacaklardır. Bir kez daha ortalarda görünmeyi göze alırlarsa eğer, Allah
belalarını versin, bin bir belaya çarpılsınlar! Onların ağına düşecek olan
avanak halk yığınlarına yazıklar olsun!
Şubat
günleri dalaverecilerinin Hôtel de Ville’den bir daha geri dönmemecesine
dehlenmeleri yetmez. Yeni hainlere karşı uyanık olmak da gerekir.
Proleterlerin
iktidara getirdiği yöneticiler:
1.
Burjuva muhafızlarını toptan silahlandırmazlarsa;
2.
Bütün işçileri ulusal milis olarak silahlandırıp örgütlenmesini anında
sağlamazlarsa, hainlik etmiş olurlar.
Kuşkusuz,
gerekli birçok önlem daha var. Ama bunlar, o ilk eylemden çıkacaklardır
kendiliğinden, halk için bir ön güvence, tek güvenlik inancası olan eylemden.
Burjuvaların
elinde bir tek silah kalmamalıdır. Bunun dışında, kurtuluş diye bir şey yoktur!
Bugün
halk yığınlarının sevgisini kendilerinden yana çekmeye çalışan öğretiler,
iyilik ve rahatlık doğrultusunda verdikleri sözleri gerçekleştirebilirler, ama
asıl avı bırakıp onun gölgesinin peşine düşmemek koşuluyla.
Bu
verilmiş sözler, yürekler acısı bir başarısızlığa varabilirler, eğer halk,
kuramlara sıkı sıkıya bağlanıp, güvence altına alınan bir tek pratik öğeyi,
yani, gücü bir yana atmazsa.
Silaha
sarılmak ve örgütlenmek! İşte eylemin kesin öğesi, yoksulluğa son vermenin
ciddi yolu! Kimin elinde silah varsa, onun ekmeği de var demektir. Süngüler
önünde yerlere kapanıyor insanlar. Silahsız kalabalıklar silinip süpürülüyor.
Silahlanmış işçileriyle ayağa kalkıp diklenen Fransa. İşte, sosyalizmin ortaya
çıkışı!
Silahlı
işçilerin karşısında, engeller, diretmeler, olanaksızlıklar, hepsi, hepsi
kalkacaktır ortadan.
Ama
sokaklarda gezip eğlenen, özgürlük ağaçları diken, avukatların tumturaklı
cümleleriyle vakit geçiren proleterler için, önce boş vaatler sonra küfürler,
en sonunda da mitralyözler ve her zaman için yoksulluk olacaktır!
Halk
seçsin seçeceğini.
[Kaynak:
Seçme Yazılar, Çev. Vedat Günyol, Logos Yay., s. 81-84.]
Dipnotlar:
[1] 1848 Devrimi'nin yıldönümü dolayısıyla düzenlenen 25 Şubat 1851 şöleni için
Blanqui'nin Londra'da Belle-İle'e istek üzerine yolladığı söylev. Engels, bu
söylevin hikâyesini şöyle dile getirmektedir: “Kendine Blankici süsü veren
Barthelemy, Blanqui’den şölen için bir söylev ister. Karşılık olarak, Blanqui’den
geçici hükümete, Louis-Blanc ve takımına karşı nefis bir saldırı söylevi alır.
Şaşkına dönen Barthélemy belgeyi bir yana koyar ve yayınlanmamasına karar
verir. Biz söylevi Almancaya çevirdik, Almanya'da ve İngiltere'de çoğaltarak
dağıttık.”
[2]
1848 Devrimi başlarında geçici hükümet üyeleri.
0 Yorum:
Yorum Gönder