10 Kasım 2011

, ,

%99 %1’i Toprağa Gömecek


Dünya genelinde bir öfke ve kargaşa dalgasına tanık oluyoruz. Gençlik sokaklara dökülüyor, protesto ediyor, direniyor ve düşman saldırılarına cevap veriyor. En geniş manada halk da onlara destek sunuyor ve onlarla birleşiyor. Diktatörler, özgürlüğün nefes almasına imkân vermiyor; yöneticiler, krizin tüm yükünü halkların sırtına yüklemek istiyor. Milyarder köpek balıkları, açların ve evsizlerin üzerinden spekülasyon yapıp kâr temin ediyor. Politikacılar kamu fonlarını yağmalıyor. Tüm bunlar mücadelenin ana hedefi hâline geliyor.

Bazı Arap ülkelerinde halklar, diktatörlük rejimlerine son vermek suretiyle ilk zaferlerini elde ettiler. Avrupa’da hükümetler halkın gazabına uğradı ve halk onları kamu harcamalarındaki kesintileri daha yavaş yapmaya zorladı. Tüm bunlar yaşanırken, dünya emperyalist sisteminin merkezi olan ABD kitlesel gösterilere tanık oldu. İşgal hareketleri yükselerek kapitalizm karşıtı duyguları ve değişim arzularını örgütledi. İşgaller tüm dünya geneline yayıldı ve hareket giderek daha fazla güçlendi.

%99’un %1’in açgözlülüğüne ve yolsuzluklarına tahammül etmesi artık mümkün değil. Buna bir son verilmeli. Ama meseleyi doğru kavramak gerek. Eğer rüyamızın gerçekleşmesini istiyorsak sokaklara dökülmeliyiz. %1’i diken üstünde tutacak olan da bu. Sayıca azlar ama ihanet ve öldürmeye yatkınlar. Libya’da onların halkın mücadelesini nasıl gasp ettiklerini gördük. Onlar, birkaç bomba atıp kendilerine göre bir rejim tesis ettiler. “Şiddete dayalı olmayan, demokratik” yöntemleri bugün Tunus ve Mısır’da yürürlüğe konulmuş durumda. Bin Ali’nin yerini Hamadi Cibali, Mübarek’in yerini Tantavi aldı. Bu, %1 için gayet olağan bir iş.

Onlar, tam da Hindistan’da yapmaya çalıştıkları gibi, protestoları bir güvenlik vanasına ve oyalanma aracına dönüştürmekte mahirler. Toplumsal aktivist Anna Hazare, medyada en çok izlenen saatlere yerleşiyor. İnsanların yolsuzluklara karşı öfkesi zamanla sönümleniyor. Bu arada halka karşı savaşlarına devam ediyorlar, Amerika destekli orduları ile saldırıyorlar. Mazlumların silâhlı devrimini ezmeye çalışıyorlar ve maoistlerin liderliğindeki halk savaşını durdurmak istiyorlar. %1 iktidarda kalmak için elinden gelen her şeyi yapıyor.

Demek ki bizim meseleyi kökünden halletmemiz, %1’i koruyan iktidarı yıkmamız gerek. Dünya emperyalist sisteminin insan öğüten, çevreyi katleden kapitalist açgözlülüğüne ancak bu şekilde son verebiliriz. Sınıf, kast, cinsiyet, ırk ve etnisite arasındaki farklar ortadan kalkmalı. Sırtlarını yasladıkları ekonomik ve sosyal ilişkileri parçalamalıyız. Onların çürümüş fikirlerini tümüyle temizlemeliyiz. Tüm bunlar yapıldığında ortaya çıkacak olan, bizim ve tüm dünya için yeni bir düşünme ve hayat tarzı olarak komünizm olacaktır.

Sonuna kadar devrim!

Kapitalizmin geleceği yoktur! Gelecek komünizmdedir!

Hindistan Komünist Partisi (Marksist-Leninist) Naksalcılar
2 Kasım 2011

0 Yorum: