30 Ekim 2017

,

Koltuk



Kimi çakma komünistler, cumhuriyeti “birinci” ve “ikinci” diye ikiye bölmüşler; birincisinin canına okunduğunu düşündükleri için pek bir üzülüyorlar.

“Birincisi kimin cumhuriyetiydi”, “ikincisi kimin cumhuriyeti?” sorularına verdikleri yanıt; birincinin ilerici, çağdaş, laik, kamucu, anti-emperyalistlerin, ikincisinin ise yobaz, kara güçlerin cumhuriyeti olduğu yönünde.

Burada bir komünistin olmazsa olmazı, sınıfsal bir analiz yok.

Sınıfsal bir analiz yapsalar, cumhuriyetin başından beri tek bir sınıfın, burjuvazinin cumhuriyeti olduğunu ve bölümlere ayırmanın da saçmalığını görecekler.

Burjuvazi, politikalarını o günkü ihtiyaçlarına göre belirler ve o politikaların uygulanmasını kolaylaştıracak ideolojik motifleri topluma dayatır.

Kamuculuk adına KİT’lerin kurulması, burjuvazi için ucuz hammadde ve enerji ihtiyacını karşılayan ve sermaye birikimini hızlandıran bir işleve hizmet etti ve ihtiyaç kalmayınca da birer birer lağvedildiler.

Keza okumuş, aydın insan birikimine ihtiyacı vardı ve eğitim seferberliği başladı, bugün ise okumuş aydın kesimden korkulduğu için eğitimde gericileşme politikaları devreye sokuldu, yani birincisi ile ikincisi ile her şey burjuvazinin çıkarları doğrultusunda şekillendiriliyor.

Komünistler, görünüşe değil öze bakarlar ve oraya baktıklarında görecekleri şey, yeni bir cumhuriyetin ancak burjuva cumhuriyetin alaşağı edilip iktidarın proletaryanın eline geçtiğinde mümkün olduğudur.

Birinci cumhuriyet için ah vah eden “komünistler”, burjuvazinin koltuğu altında politika yapanlardır.

Osman Murathan
29 Ekim 2017

0 Yorum: