13 Temmuz 2015

,

Oxi İsyanı


Yunanistan’daki kamu sektörü sendikaları federasyonu ADEDY, Çarşamba günü için bir genel grev çağrısı yaptı.

Üçüncü Memorandum’a karşı grev yarın resmen ilân edilecek. Ancak tüm kamu sektörü sendikalarındaki eylemciler iş durdurma eylemleri için örgütleme çalışmalarına bu öğleden sonra başladılar bile.

Özel sektör, üniversiteler ve okullar vb. gibi diğer sektörlerdeki eylemciler de hangi eylemin gerçekleştirileceğine inanıyorlarsa onun için ajitasyon faaliyetleri yürütüyorlar.

Parlamento, Çarşamba günü gece yarısı yeni memorandumu kabul etmek zorunda.

Eğer milletvekilleri yarın oy kullanırlarsa, o vakit grev yarına alınacak. Sol devrimci harekete mensup militanlar “aktif bir grev” için bastırıyorlar. Evde kalmayıp sokaklarda kitlesel gösteriler düzenlenmesini istiyorlar.

Angela Merkel, Yunan hükümeti teslim olmasına karşın baskılarına artırarak devam ediyor. Merkel, memorandumun uygulanmasına dönük hamlelerin izlenmesi sürecinin sert geçeceğini ve bu adımların derhal atılması gerektiğini söyledi.

Alman medya kaynaklarının geçtikleri haberlere göre, Merkel bu hükümetin memorandumu meclisten geçirip geçirmeyeceğinden ve uygulamaya koyup koyamayacağından pek emin değil.

Kavga şimdi başlıyor. Bitmiş değil. Biten, bunca zamandır yapılan gölge boksu.

Yunan hükümeti mafyatik avro bölgesinden kopmak yerine teslim olmayı tercih edebilir.

Sonrasında tasarruf tedbirleri dayatılacaktır. Yunan halkına karşı girişilen “Temmuz darbesi”[*] farklı bir kopuşun riskini taşıyor. Bu kopuş, Yunanistan işçi sınıfı ile hiç olmaması gereken o güçler arasında gerçekleşecek.

Brüksel görüşmeleri hiçbir şeyi çözmedi. Görüşmeler ilk hamlede tuz buz oldu ve Avrupa’nın o kapitalist kurumlarını ciddi biçimde zayıflattı.

Oxi isyanını yaratan kudret Brüksel’de yoktu ama hayaleti oralarda dolaştı.

Bu kudret, bağrında dövüşen, bağımsız radikal sol politik unsurlar barındıran Yunan işçi sınıfıdır.

Direnen Yunanistan ile dayanışmaya. Tek bir geri adım atılmamalı!

Kevin Ovenden
13 Temmuz 2015
Atina
Kaynak

[*] Bu çokluğun (askerî darbeye karşı çıkan) halka dayalı iradesine karşı son girişilen parlamento darbesi, elli yıl önce bu hafta içerisinde gerçekleşmişti: Temmuz 1965. Bu tarih, Yunanistan’daki iç savaş sonrası kurulan nizamın sonunun başlangıcını ifade etmektedir. İlgili dönem 1974’te diktatörlüğün devrilişi ile nihayet sona ermiştir. O tarihten itibaren ülkede açık bir güç olarak modern radikal solun yükselişi başlamıştır.

0 Yorum: