Walter Rodney, panafrikanizmin önde gelen
teorisyenlerinden birisidir. 23 Mart 1942’de Guyana, Georgetown’da dünyaya geldi.
İşçi sınıfına mensup bir ailenin evladı olan Rodney’nin anne ve babası
terzilikle geçimlerini sağlıyordu. İlkokula başlaması ardından Queens College’a
burslu geçiş yaptı. Sözkonusu burs, ülkedeki yönetici sınıfın ellilerin başında
ülkeyi sarsmaya başlayan yeni milliyetçiliğin etkisi ile eğitim alanında işçi
sınıfına verdiği bir tavizin sonucuydu.
Rodney, zamanla Queens College’da akademik manada öne
çıktı, atletizm ve münazara gibi alanlarda da isminden söz ettirdi. 1960’ta,
Jamaika’daki West Indies Üniversitesi’nde eğitimine devam edebilmesine imkân
verecek olan bir burs daha kazandı. 1963’te, bu okulu birincilikle bitirdi ve
gene yeni bir burs aracılığıyla Londra’daki Doğu ve Afrika Çalışmaları Okulu’na
kaydını yaptırdı. 1966’da, yirmi dört yaşında, Afrika Tarihi alanında
doktorasını bitirdi.
Yukarı Gine Sahili’ndeki kölelik üzerine yaptığı
doktora çalışması, onun hem İngiltere’de hem de Portekiz’de ulaştığı Portekizli
tüccarların kayıtları üzerine yaptığı uzun soluklu ve titiz bir çalışmanın
ürünüydü. Süreç içerisinde Portekizce ve İspanyolca öğrendi. Queens College’da
öğrendiği Fransızcanın yanında bu diller ona bir anlamda dilbilimci vasfı kattı.
1970’te doktora tezi Oxford Üniversitesi Yayınları
tarafından, A History of the Upper Guinea Coast, 1545-1800 [“Yukarı Gine
Sahili Tarihi/1545-1800”] ismi ile yayımlandı. Bu çalışma sayesinde Rodney,
Afrika tarihine ilişkin batılı tarihçilerin tezlerine itiraz etme imkânı buldu
ve mazlum halkların tarihine yönelik bakış konusunda kimi yeni ölçütler getirdi.
Horace Campbell’ın da ifade ettiği biçimiyle:
“Köleliğin
topluluklar üzerindeki etkilerini, bölgedeki toplumlar arası ilişkileri ve
bölgenin ekolojisini analiz eden bu çalışma, tam manasıyla çığır açıcıydı.”
Mezun olduğu okula, West Indies Üniversitesi’ne
1968’de geri dönmezden önce Walter, ilk eğitmenlik deneyimini Tanzanya’da edindi.
Bu dönemde, sömürgecilik sonrası evreye girmiş olan Karayipler’de kapsamlı bir
politik faaliyet yürütülmekteydi. Ancak Walter’ın tahayyülünü kucaklayan, Siyahî
Güç Hareketi oldu.
Ortalıkta, bağımsızlığını yeni kazanmış ülkelerdeki
hükümetlerin ne yöne gideceği, özelde mazlumların durumuna dönük yaklaşımlar
hususunda ciddi sorular dolaşıyordu. Bölgedeki fakir siyahların ve melezlerin politik
sahada yetki ve güce kavuşması meselesi, bilhassa ilerici aydınlar arasında
tartışılan bir konuydu. Karayipler’deki orta sınıf politik seçkinler grubunun
otoriter rolünü ezelden beri reddeden Rodney, bu tartışmaların tam da
merkezinde konumlandı. Ancak faaliyetlerini üniversite kampüsüyle sınırlamadı.
Siyahların Kurtuluş Hareketi’nin mesajını Jamaika’ya taşıdı. Özelde Afrika
tarihi ile ilgili bilgisini Jamaika toplumunun en fazla kenara itilmiş kesimi
olan Rastafaryanlarla[1] paylaştı.
Walter’ın politik faaliyete dönük ilgisi Jamaika ve
İngiltere’deki öğrencilik yıllarına dayanıyordu. Horace Campbell’ın tespitine
göre, ta UWI’da iken Walter, “öğrenci siyaseti içinde aktif bir isimdi ve West
Indian Federasyonu’ndaki Jamaika Referandumu’nda 1961 senesinde kapsamlı bir
kampanya yürütmüştü.” Londra’daki eğitimi sırasında Walter, münazara
toplantılarına katılmış, ünlü Hyde Park’ta konuşma yapmış, öte yandan da
1965’te Guyana’da düzenlenen bir sempozyumda konuşmacı olarak yer almıştı. Bu
dönem süresince Walter, efsanevî isim C. L. R. James ile temas kurmuş ve onun
en sadık öğrencilerinden biri olmuştu.
1968 Yaz’ında Rodney’nin “Jamaika’daki emekçi halkla
kurduğu temas, hükümetin dikkatini çekmeye başladı. Kanada’nın Montreal
şehrinde Ekim 1968’de düzenlenen Siyahî Yazarlar Konferansı’na katılması
sebebiyle Hugh Shearer liderliğindeki Jamaika İşçi Partisi hükümeti onun ülkeye
girişini yasakladı. Bu yasak, Kingston’da kapsamlı isyanlara ve başkaldırılara
yol açtı. Bu olaylarda birçok insan, polis ve güvenlik güçleri tarafından
katledildi ve yaralandı, milyonlarca dolarlık maddî hasar meydana geldi.
Rodney’nin Rastafaryanlarla temasına ilişkin birikim, “Kardeşlerimle Birlikte
Bilgilenme” isimli bir broşür olarak yayımlandı, ilgili broşür, Karayipler’deki
Siyahî Güç Hareketi’nin incili hâline geldi.
Jamaika’dan kovulan Walter, kısa süreli bir Küba
ziyareti ardından, Tanzanya’ya gitti. Burada 1968-1974 arası dönemde dersler
verdi. Bilgilenme amaçlı çalışmalarını burada ve Afrika’nın diğer bölgelerinde
de sürdürdü. Bu dönemde Afrika halkların kurtuluş mücadeleleri ile sarsılıyordu.
Walter’ın inancına göre, bir aydın, becerilerini halkların mücadelesi ve
kurtuluşu yolunda biçimlendirmeli, hürriyetin temini amacıyla geliştirmeliydi.
Bu inançla, Walter ilgili hareketlere katıldı. Kısmen bu faaliyetlerin bir
ürünü olan, herkesçe bilinen ikinci temel eseri, How Europe Underdeveloped
Africa [“Avrupa Afrika’nın Azgelişmişliğinde Nasıl Bir Rol Oynadı?”]
yayımlandı. 1972 tarihli eser, Tanzanya Yayınevi ile bağlantı içindeki Londra
merkezli Bogle-L’Ouverture tarafından basıldı.
Rodney’nin fikirlerinin oluşumuna en önemli katkının
Tanzanya’da geçirilen bu yıllarda edinilen tecrübelerin yaptığı söylenebilir.
Horace Campbell konuyla ilgili şunları söylüyor:
“Tanzanya’da,
bugün bile Darüsselam’ı[2] Afrika siyaseti ve tarihi üzerine dönen
tartışmaların merkezi hâline getirmiş olan düşünce geleneğinin oluşumunda
Rodney en ön safta duran isimdi. Gerçekleştirilen diyaloglar, münazaralar ve
oluşturulan çalışma grupları sayesinde Rodney, Afrika siyaseti, sınıf
mücadelesi, ırk meselesi, Afrika tarihi ve sömürülenin toplumsal değişimdeki
rolü gibi başlıklar üzerinden Marksist geleneği derinleştirme imkânı buldu. How
Europe Underdeveloped Africa isimli kitabı, tam da bu münazaraların genel
bağlamı içinden çıkmış bir eserdi.”
Ayrıca Campbell şu değerlendirmeyi de yapıyor:
“Aynı
dönemde Walter Rodney, Tanzanya’daki Ucema[3] anlayışını, emperyalizmi,
azgelişmişliği, ayrıca Afrika’daki devletlî ve sınıfsal teşekkülü eleştiren
yazılar kaleme aldı. Tanzanya’da yazılan makalelerin önemli bir bölümü,
üniversitedeki TANU’nun[4] Gençlik Birliği tarafından çıkartılan Maji Maji[5]
isimli dergide yayımlandı. Kırsalda ve sömürge ekonomisinde genel siyaset olan
zorunlu emek meselesi üzerine yaptığı çalışma esnasında ülkedeki arşivlerde
yoğun bir inceleme yaptı. World War II and the Tanzanian Economy [“İkinci
Dünya Savaşı ve Tanzanya Ekonomisi”] isimli bu çalışma, 1976’da Cornell
Üniversitesi tarafından bir monografi olarak yayımlandı.”
Ayrıca Rodney, zamanla panafrikanist teorisyen ve vaiz
olarak ciddî bir itibar kazandı. Campbell’ın tespitine göre, “Tanzanya’da o
Afrika’nın haricî kontrolünü değiştirmek için mücadele eden isimlerle sıkı
politik ilişkiler kurdu. Rodney, Afrika’daki kurtuluş mücadelelerinin ve
bağımsızlığa kavuşmuş bölgelerin kimi liderleri ile oldukça yakındı. Diğer
panafrikanistlerle birlikte Altıncı Panafrika Kongresi’ni koşullayacak olan
tartışmalar içine girdi. Sözkonusu kongre, 1974’te Tanzanya’da gerçekleştirildi.
Kongreden önce “Altıncı Panafrika Kongresi’ne Doğru: Afrika, Karayipler ve
Amerika’daki Beynelmilel Sınıf Mücadelesinin Temel Yönleri” isimli bir broşür
kaleme aldı.
1974’te ülkesi Guyana’ya dönerek Guyana
Üniversitesi’nde tarih profesörü olarak çalışmak arzusu ile başvuruda bulundu,
ancak hükümet başvuruyu kabul etmedi. Rodney ülkesinde kaldı ve yeni oluşmakta
olan İşçi İttifakı’na katıldı. 1974’ten 1980’deki suikasta kadar geçen süre
zarfında otoriter Halkın Millî Kongresi hükümetine karşı yürütülen direniş
hareketinin önde gelen isimlerinden biriydi. Kapalı salon toplantılarında ve
çeşitli mitinglerde ülkede yeni bir politik bilincin doğması için uğraştı.
İlgili dönem süresince işçilerin özkurtuluşu, halk iktidarı ve birden fazla
ırka dayanan demokrasi ile ilgili kimi fikirler geliştirdi.
11 Temmuz 1979’da Walter, yedi arkadaşıyla iki devlet binasını
ateşe vermek suçuyla tutuklandı. O, Doktor Rupert Roopnarine ve Omawale
kundakçılıkla suçlandı. Bu dönemden katline kadar geçen sürede sürekli zulüm
gördü ve taciz edildi. Son teşebbüs ise onun ölümünü getirecekti.
13 Haziran 1980’de bir akşam vakti Rodney, seçim
çalışması için ofisine gitmek amacıyla bindiği arabasına yerleştirilen bombanın
infilak etmesi sonucu vefat etti. Ondan geriye, eşi Patricia ile Shaka, Kanini
ve Asha isimli üç çocuğu kaldı. Saldırıdan yaralı olarak kurtulan Walter’ın
kardeşi Donald’ın ifadesine göre, bomba Guyana Savunma Güçleri mensubu Gregory
Smith isimli bir astsubay tarafından Rodney’ye verilmişti. Suikast sonrası
Smith, Fransız Guyana’sına kaçtı ve 2002’de öldü.
Guyana Caribbean Politics
Dipnotlar:
[1] Rastafari Hareketi, 1930’larda Jamaika’da, Hristiyanlık içinden
çıkmış, tektanrıcı, İbrahimî bir yeni dinî harekettir. 1930-36 ve 1941-74 arası
dönemde Etiyopya’da krallık makamındaki Haile Selasi’nin Mesih’in ikinci zuhuru
olduğuna inanan müritleri rastafaryan ya da rasta olarak anılırlar. Harekete
kimi vakit rastafaryanizm denilse de bu terim herhangi bir "izm" ile
etiketlenmekten haz etmeyen rastalarca aşağılayıcı ve hakaretamiz bir ifade
olarak görülür. Rastafari derinlemesine örgütlü bir din değildir. Birçok rasta
onun bir din bile olmadığını, esasta bir “hayat tarzı” olduğunu söyler.
Herhangi bir tarikat ya da mezhep olma iddiaları da yoktur. İmanın ve vahyin
insanın içinde bulunabileceğine inanırlar. Buna karşın bazı rastalar
kendilerini rastafari konaklarından biriyle, Nyahbinghi, Bobo Ashanti ve On İki
İsrail Kabilesi’den birine atfen tanımlarlar. Rastafari sözcüğü, Haile
Selasi’nin kral olmazdan önceki lakabıdır. Ras "baş" ya da Etiyopya
dilinde "dük" demektir, Tafari ise Selasi’nin önceki adıdır.
[2] “Barış Ülkesi” anlamına gelen Darüsselam,
Tanzanya'nın doğu kesiminde, Hint Okyanusu’nun doğu kıyılarında kurulmuştur.
Ülkenin en büyük şehridir.
[3] Ucema, Tanganika’nın 1961’de İngiltere’den
bağımsızlık elde etmesi ve 1964’te Zanzibar ile birleşmesi sonucu oluşan
Tanzanya’da toplumsal ve ekonomik kalkınmaya öncelik veren Julius Nyerere
tarafından geliştirilmiş bir kavramdır. 1967’de Cumhurbaşkanı Nyerere kalkınma
tasarısını hazırladı, Aruşa Deklarasyonu isimli bu tasarı, Afrika’nın
bir kalkınma modeline muhtaç olduğuna işaret ediyor, bu amaç doğrultusunda,
Afrika sosyalizminin temellerini atıyordu. Ucema, Şavili dilinde “geniş aile”
anlamına geliyor. Burada vurgu, bir kişinin ancak halk ya da topluluk
aracılığıyla kişi olabileceği yönündedir. Önleyici Alıkoyma Yasası yürürlüğe kondu,
zoraki kilit altına alınmanın sonucunda binlerce kişi öldü. Hükümet, insanları
kolektif çiftliklere gönderdi. Bir zaman sonra geri dönebilecekleri vaadi
zamanla boş çıktı. Bazı insanların köyleri yakıldı ve onların bu yasaya
uymaları sağlandı. Nakiller esnasında polis ve ordu kullanıldı. Ekonomi çöktü
ve halkın önemli bir bölümü açlıkla boğuşmak zorunda kaldı. Ülke, ancak
dışarıdan gelen yiyecek yardımları ile ayakta durdu. Ucema siyaseti Ali Hasan
Mwinyi’nin 1985’te iktidara gelmesi ile terk edildi.
[4] TANU: Tanganika Afrika Millî Birliği, doğu
Afrika devleti Tanganika’nın (bugünkü Tanzanya’nın) bağımsızlık mücadelesinde
rol alan en önemli politik partidir. Parti, Julius Kambarage Nyrere tarafından
kurulan Tanganika Afrika Derneği içinden çıkan kadrolarca Temmuz 1954’te
oluşturuldu. 1964’te ismini Tanzanya Afrika Millî Birliği olarak değiştirdi.
Ocak 1977’de TANU Zanzibar’ın yönetimindeki partisi, Afro-Şirazi Partisi ile
birleşip Devrimci Devlet Partisi’ni (Chama Cha Mapinduzi) meydana getirdi.
TANU’nun siyasî amacı, kendine yeterli bir ekonominin inşası, çürümenin ve
sömürünün ilgası, temel üretim araçları ile mübadelenin işçi ve köylülerin
kontrolüne geçmesi üzerinden sosyalist bir devlet kurmaktı.
[5] Maji Maji: İsmini 1905-07 arası dönemde
gerçekleşen isyandan alan dergi. Maji Maji İsyanı, Tanganika’da Alman
sömürgeciliğine karşı Afrikalıların şiddetle karşı durdukları bir isyandır.
Pamuk üretimi ve ihracatı konusunda yapılan dayatmaların sonucunda gerçekleşmiştir.
0 Yorum:
Yorum Gönder