Kendiliğinden hareket eden, örgütsüz askerlerle
birlikte başlamış, devrim yapmak için uğraşmış, Alman işçilerine sosyalist bir
toplum kurma konusunda öncülük eden cesur komünistlerin idam edilmesiyle sona
ermiş olan ayaklanmadır.
5 Ekim 1918’de Nisan 1917’den beri Spartaküs
Birliği’nin önemli bir bileşeni olduğu Almanya Bağımsız Sosyal Demokrat
Partisi, işçiler arasında örgütlenmeye ve silâh toplamaya başlayan devrimci bir
işyeri temsilcileri komitesi kurdu. Grubun amacı, 6 Kasım’da genel grev
başlatmaktı, ama grup içerisindeki mücadeleler ve birçok grev liderinin
tutuklanması bu girişimi sekteye uğrattı.
29 ve 30 Ekim’de Alman Donanma Komutanlığı, Helgoland ve Thuringeni kruvazörlerine İngiliz filosuna saldırma emri verdi (Alman filosu Jutland’dan beri yerinden kıpırdamamıştı).
Bahriyeliler, bu emre karşı geldiler,
altı yüzü hapse atıldı, bu askerler, Spartaküs liderlerinin sözünü de dinlemediler,
sadece böylesi bir çılgınca emrin hata olduğuna inanıyorlardı.
1 Kasım’da Kid’de birinci Bahriyeliler Konseyi kuruldu,
Kid’deki bahriyelilerin gösterisine üçüncü hükümet birlikleri ateş açtı, sekiz
kişi öldü, 29 kişi yaralandı.
4 Kasım ile 7 Kasım arasında yüz bin bahriyeli,
kesintisiz süren Spartaküs ajitasyonu sonrası ayaklandı ve Wilhelmshaven
şehrini ele geçirdi. Subaylar tutuklandı, bazıları öldürüldü. Bahriyeliler,
liderliği henüz kabul etmese de Spartaküs ajitatörlerin kontrolü altındaydılar.
Bahriyelileri, Hamburg’daki yedek askerler takip etti.
7 Kasım’da ayaklanma tüm ülkeyi sararak Münih’e ulaştı.
Wittelsbach Hanedanlığı ve Bavyera Hükümeti, başında Kurt Eisner’in bulunduğu
ordu ve köylülük eliyle devrildi. Eisner, Bavyera’da sosyalist bir cumhuriyetin
kurulduğunu ilân etti.
Tüm ülke genelinde işçi ve asker konseyleri seçildi.
Bu konseylerde ağırlıklı güç Spartaküs Birliği’ydi. Devrim cephe hattına
ulaşmazdan hemen önce ateşkes ilân edildi. 9 Kasım’da Kayzer II. Wilhelm
Hollanda’ya kaçtı.
Devrimci işyeri temsilcileri, işçileri örgütleyerek 9 Kasım’da greve çıktı. Geçmişte ilkelerine ve tüm dünya işçilerine ihanet ederek Birinci Dünya Savaşı’nın desteklenmesi yönünde oy kullanmış olan Alman Sosyal Demokrat Partisi, bir kez daha öne çıktı, bu sefer de süreci kendi reformist yoluna mahkûm etmek amacıyla, Bağımsız Sosyal Demokratların ve Spartaküs Birliği’nin emeğine el koyacaktı. Dokuzunda Karl Liebknecht’in gelip sosyalist bir devlet ilân edeceğinden haberdar olan Alman sosyal demokrat Philipp Scheidemann, aceleyle meclis binasının (Reichstag) balkonuna çıktı ve Weimar Cumhuriyeti’nin kurulduğunu duyurdu.
Liebknecht geldiğinde saraya kızıl bayrak çekildi ve
coşkulu kalabalığa bir konuşma yaptı. Ama cumhuriyetin ilânı ile birlikte
Sosyal Demokrat Parti’nin lideri Friedrich Ebert, “halk komiserleri”nden oluşan
yeni bir hükümet kurdu. Bu esnada bir Spartaküs Birliği lideri hapisteydi.
Onların savaş karşıtı ajitasyon faaliyeti yürütmelerinden korkuluyordu.
Sosyal demokratların örgütlenme çalışmalarına mani
olmaları istenmiyordu. Ancak gene de hapishane kapıları açıldı, aralarında Rosa
Luxemburg’un da bulunduğu politik tutsaklar özgürlüklerine kavuştu.
6 Aralık’ta işçi-asker konseyleri, Berlin yürütme
kurulunun tutuklanma girişimi esnasında erbaşlar greve çıktılar. Ebert, bu
dönemde hükümetin başında kaldı. Kurul yerine fesatçılar tutuklandı.
Karşı-devrime yönelik mücadele dâhilinde, sosyal demokrat Otto Wels’in emriyle
askerler 16 Spartakisti katletti, 12’sini yaraladı.
21 Aralık’ta sarayı koruma görevini üstlenmiş olan
deniz piyadeleri, hırsızlık şüphesiyle başka bir yere nakledildiler. Deniz
Piyadeleri Komutanı Dorrenbach, Şansölye’nin kuşatılmasını, telefon dairesinin
ele geçirilmesini emretti. Otto Wels yakalandı, nakliye işleminin iptalini
kabul edene dek rehin tutuldu. Sadık birlikler çağrıldı ve onlardan anlaşma
yolunu müzakere etmeleri istendi. Ancak krala bağlı kadrolar içerisinde deniz
piyadeleri yerlerini muhafaza etti, 24 Aralık’ta bu kadrolara ve saraya General
Lequis toplarla ateş açtı. Bu dönemde hükümete girmiş Bağımsız Sosyal
Demokratların tüm üyeleri istifa ettiler. Cumhuriyetçi birlikler ayaklandılar.
Wels serbest bırakıldı, 28 Aralık’ta istifa etti.
Ocak
1919’da ulusu sosyalizm için kurtarmaya dönük bir çaba olarak, Berlin’de
Spartakist Ayaklanması gerçekleştirildi. Ayaklanmanın başında Rosa Luxemburg,
Leo Jogiches, Clara Zetkin ve Karl Liebknecht vardı. Bağımsızlar, bir kez daha
Spartakistlere katıldılar ve sosyal demokrat hükümetin sona erdiğini beyan ettiler.
Ayın 13’ünde Berlin’deki ayaklanma bastırıldı. Sosyal demokratlar, her önemli
muhalefet olasılığını ezmenin gerekli olduğunu düşündüklerinden, Rosa Luxemburg
ve Karl Liebknecht’i idam ettiler. Ülke genelinde tüm konseylerin zorla
dağıtılması görevi, sosyal demokrat olan içişleri bakanı Noske’ye verildi. Mart
1919’da Noske’ye bağlı ordu, kasaba kasaba dolaşıp işçileri dayaktan geçirdi,
sendika ve konsey liderlerini mahkemeye bile çıkartmadan idam etti.
0 Yorum:
Yorum Gönder