02 Mayıs 2024

, ,

Makul Sendika


DİSK genel başkanı, dün akşam Halk TV’ye çıkarak, bugün Taksim’e yürümek üzere Saraçhane’de olacaklarını, ellerindeki mahkeme kararıyla yürüyeceklerini açıkladı. Bugün ise Saraçhane’de Bozdoğan Kemeri’ne doğru kortejler yürüyüşe geçince engellemeyle karşılaşıldı. Buna rağmen, alana gelen kitle, kortejlere ilerlemesi için destek verdi çünkü DİSK’in ve sendikaların Taksim’e yürüme sözüne güven duydular, fakat tertip komitesi eylemi sonlandırdığını bildirince, bir yandan biber gazına maruz kalan kitle, “Satılık sendika istemiyoruz” diye slogan atarak tertip komitesini protesto etti. Sendika iş kolu başkanları da kitlenin arasından geçerken tepkilerle karşılandı. Taksim’e yürüyüşe geçen kortejler neden bunu yaptı?

DİSK’in kurduğu oyun 1 Mayıs’a bir gün kala bozuldu. DİSK, 2 Nisan’dan beri “Taksim” dese de hiçbir meslek odası, sendika ve emek çevresiyle bir araya gelmedi. KESK ve TTB’yi ikinci yürüyüş kolu adı altında Beşiktaş’a gönderdi. Beşiktaş’a ulaşım güçleşince KESK ve TTB, son gün “Saraçhane” dedi. Burada bir ayrıntı var. DİSK’in birlikte hareket etmek istemediği çevreler de “Beşiktaş” demişti fakat onlar da daha kitlesel 1 Mayıs kutlanması için son gün “Saraçhane” deyince, DİSK’in kurmaya çalıştığı denge altüst oldu.

DİSK’in oyunu neydi? Bu oyun kurulumuna göre DİSK; TMMOB, CHP ve tasfiyeci sol partilerle birlikte Saraçhane’de toplanıp yürüyüşe geçecekti. Ya kısıtlı bir temsilciler grubu olarak, alınan izinle, engellemeleri aşıp Taksim’e yürüyecekti ya da dar kitleyle Saraçhane’de kendi gösterisini yapacaktı. Esasında her iki ihtimal de birlikte düşünülebilecek olgulardı.

Bu denkleme göre DİSK ve CHP, 31 Mart rüzgârını 1 Mayıs’ta estirecekti. Eğer öyle olsaydı, bugün Saraçhane’deki engelleme ve barikatlar Beşiktaş’a kayacaktı, fakat öyle olmadı. Tarih o şekilde işleseydi, DİSK, Beşiktaş’ta toplanan kitleyi “marjinalize” ve “kriminalize” edecekti. Fakat bu tasfiye hareketinin okları âdeta bir bumerang gibi DİSK’e döndü. Son gün alınan Saraçhane kararıyla alana gelen kitle Taksim yönünde yürüyüşe geçince, DİSK’in tertiplediği komite, sınıfı ve kitleyi yarı yolda bıraktı, alanda yuhalandı. 

DİSK, kendisini tasfiye etti. Bu 1 Mayıs, tarihe ve takvime DİSK’in kendini tasfiye ettiği gün olarak işlendi.

Kitlelerin ortak tepkisi şuydu: “Taksim’e yürüyeceğiz diyerek bizi buraya çağırdıktan sonra neden yarı yolda bırakıp gidiyorsunuz!”

DİSK ise yaptığı açıklamada iletişim ve koordinasyon eksikliği yaşandığını iddia ediyor. Öyle değil, çünkü DİSK, bir tertip komitesinin oluşması için açılması gereken yola bir ay boyunca taş koydu. 

DİSK yönetimi, bugünden sonra katıldığı her etkinlikte ve mecrada önce kendi üyesi işçiler tarafından protesto edilecektir.

Saraçhane ile Beşiktaşı ayrıştırma stratejisi, DİSK’in ve TMMOB’un aleyhine sonuçlandı. TMMOB “lideri”, Kazancı’daki 1 Mayıs anmasında, işçi katliamları için hesap sorulacağını iddia ediyordu ama bugün DİSK ile birlikte alandan çekildi. 

TMMOB, KESK ve TTB’nin tavırları başka bir yazıda ayrıntılı değerlendirilecektir, ama yine de burada şu soru sorulabilir: Alanda biber gazına maruz kalan insanlara ilk yardımda bulunmak için TTB kalamaz mıydı? Tıpkı salgın döneminde yaptığı gibi TTB, sosyal mesafe koymayı tercih etti. Salgında ürettirdiği maskeleri bugün alanda gaza maruz kalan işçi emekçi kitleye dağıtabilirdi. TTB hakkında da ayrıntılı bir yazı kaleme alınacaktır.

Alanda insanların sordukları diğer bir soru da şuydu: Neden Saraçhane’ye giriş serbest? İnsanlarda kafa karışıklığı oluşturan durum da buydu. DİSK’in Beşiktaş planı gündeme gelmeyip en başta “Saraçhane” denilseydi, bugün o alana da kimse alınmazdı fakat son gün Beşiktaş yürüyüş kolu Saraçhane dediğin anda artık Saraçhane için DİSK’e verilen izin/söz de iptal edilemedi. Beşiktaş’ta sert müdahaleler yaşanırken Saraçhane’de DİSK, makul sayı pazarlığıyla Taksim’e yürüyecekti. Bugün hem alana izin verilmesi hem de Bozdoğan Kemeri’nin kapatılmasının nedeni bu. Oysa DİSK, tek senaryoya göre hareket etmişti.

Tertip komitesinin iddia ettiği sert müdahaleler argümanı gerçeği yansıtmıyor. Yaptıkları müzakere ve pazarlık sonucu dağılma kararı alındıktan sonra sert müdahale ve kitleyi park içinde kovalamaca başladı. Önce dağılma sözü verildi, ardından kitle, alanda ve alt geçidin yan yollarında sıkıştırıldı.

DİSK gibi KESK de alanda kalma kararını üyesinin “bireysel” kararına bırakınca üyelerinden tepkiler yükseldi, ona rağmen kitlenin en önünde KESK flamalı emekçiler vardı. KESK’e gösterilen bir tepki de sendika önlüğünü çıkarıp alanı terk etmemek şeklinde gerçekleşti.

DİSK, 31 Mart seçimlerinden sonra geleceğin iktidarı olarak gördüğü CHP’ye işçi sınıfını yedeklemeyi hedefliyor ama bugün bu plan bozuldu. İşçi sınıfı, yeni bir sarı sendika istememekle ilgili iradesini alanı terk etmeyerek gösterdi.

Bugün oluşan tablo, DİSK’in bir aydır yaptığı kulis faaliyetlerinin ve uzlaşmacılığının kanıtıdır. Alana işçi tulumuyla gelen motokuryeleri yarı yolda bırakan sendika, 12 Eylül mahkemelerinde giydiği tek tipi halen daha üzerinden çıkarabilmiş değil. O yüzden, yanında “marjinal” gördüğü hiçbir çevreyi istemeyen haliyle esasen egemenlerin ve burjuvazinin yanında saf tutuyor.

1 Mayıs tertip komitesi bileşenlerinin tutumu ve sürecin ayrıntıları “Herkes İçin CHP” yazısında ele alınacak.

S. Adalı
1 Mayıs 2024

0 Yorum: