Rusya,
kimilerine göre Ukrayna'ya işgal harekâtı, kimilerine göreyse “özel bir
operasyon” düzenliyor. Bu anlamda, bugün, buraya nasıl geldiğimizi özetlemek
için iyi bir fırsat sunuyor.
Ukrayna'daki
tarihsel, siyasi ve etnik bölünmeler, yüzyıllar olmasa da onlarca yıl öncesine
dayanıyor, ancak burada konuyu böylesi bir derinlikle ele alacak yerimiz yok.
Şimdilik, bu süreci üç temel bölüm dâhilinde ele alacağız: Viktor Yanukoviç’in
düşüşü, Kırım referandumu ve ardından yaşanan ve bölgeyi bugünkü olaylara
uzanan yola sokan iç savaş.
Kovid
hakkındaki “30 Gerçek” gibi, bu makale de
arkadaşlarınızın ve yakınlarınızın, Ukrayna'nın yakın tarihi hakkında bilgi
edinmelerine yardımcı olacak hızlı bir referans kılavuzu, o döneme ait
kaynakların kullanışlı bir indeksi veya ayrıntıları unutanlar için hafızayı
tazeleyen bir ders olarak tasarlanmıştır.
Artık
başlayalım.
1990
Berlin
Duvarı'nın yıkılması ve Almanya'nın yeniden birleşmesinin ardından, birçok
Batılı lider, NATO’nun topraklarını doğuya doğru genişletmeyi planlamadığı
konusunda o zaman Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'a hem yazılı hem de sözlü
güvenceler veriyor.
ABD
Dışişleri Bakanı James Baker’ın şu sözünü anımsayalım:
“Madem ABD Almanya’daki
varlığını NATO çerçevesi dâhilinde sürdürecek, o vakit sadece Sovyetler Birliği
değil, diğer Avrupa ülkelerine de NATO’nun mevcut askeri yetki alanının doğuya
doğru bir santim bile genişletilmeyeceği hususunda güvence verilmesi önem arz
etmektedir.”
1997
Özel
Ortaklık Anlaşması, hem NATO hem de Ukrayna temsilcileri tarafından imzalanıyor. Bu belge, Ukrayna'nın kademeli
olarak NATO ile işbirliğine geçeceği ve sonunda üye olacağı uzun vadeli bir
anlaşmayı ifade etmektedir. İlgili anlaşma, yukarıda verilen güvenceleri
doğrudan ihlal etmektedir.
2002
NATO, NATO-Ukrayna Eylem Planı'nı yayınlayarak, Ukrayna ile "daha yakın
ilişkilere" olan bağlılıklarını yeniden teyit ediyor ve Ukrayna’nın
“Avrupa-Atlantik dünyasıyla tam anlamıyla entegre olabilmesi”ni sağlamak için
bu ülkede yapılması gereken “reformlar”la ilgili uzun vadeli planın genel
çerçevesi oluşturuluyor.
2008
ABD Dışişleri Bakanı Condoleeza Rice ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Volodimir
Ohrizko, ABD-Ukrayna Stratejik Ortaklık Anlaşması’nı imzalıyor. Anlaşma, "ABD'nin NATO ile
Ukrayna arasındaki gelişmiş katılımı destekleme konusundaki kararlılığına vurgu
yapıyor".
ŞUBAT
Bölgeler Partisi lideri
Viktor Yanukoviç, devlet başkanlığı
seçimini kazanıyor ve Ukrayna'nın dördüncü
Cumhurbaşkanı seçiliyor. Yanukoviç, doğduğu bölge olan Donetsk'in eski
valisidir ve etnik olarak Rus olan doğu Ukrayna'da büyük bir oy oranına
ulaşarak cumhurbaşkanı seçiliyor.
MAYIS
Devlet
Başkanı olarak ilk icraatı, Rusya ile bir anlaşma imzalayarak, Kırım’daki
Karadeniz deniz üssünün kira sözleşmesini en az 2042 yılına kadar uzatmak
oluyor. Bu karar, Batı basınında sert eleştirilerle ve şaşkınlıkla
karşılanıyor. O günlerde bir gazete şu soruyu soruyor:
“Ukrayna'nın
AB’ye entegrasyon süreci sona mı erdi?”
Guardian'da yazan
Luke Harding şu tespiti yapıyor:
“Bu karar, Ukrayna'nın,
Yanukoviç’in Şubat ayındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kazandığı zafer
sonrasında onun Rusya'nın nüfuzu altına yeniden girdiğinin şimdiye kadarki en
somut delili.”
Ayrıca
Harding, "kira süresini uzatma kararı, muhtemelen Ukrayna'nın batı
eyaletlerinde Yanukoviç’e karşı muhalefeti artıracak” yorumunda bulunuyor.
BIR
PEW anketi, Ukraynalıların çoğunluğunun NATO'ya katılmaya karşı olduğunu ortaya
koyuyor.
HAZİRAN
Ukrayna
parlamentosu, ülkenin herhangi bir askeri bloğa katılmasını yasaklayan yeni bir
tasarıyı oyluyor. Bu, BBC'nin o zaman belirttiği gibi, Ukrayna'nın NATO'ya
katılma olasılığını fiilen sona erdirerek, Batı'nın 13 yıldır üzerinde
çalıştığı bir planın suya düşmesine neden olacak bir adım.
2012
Yanukoviç’in
Bölgeler Partisi parlamento seçimlerinde zafere ulaşıyor ve sandalye sayısını artırıyor. En en büyük rakibi Arseniy Yatsenyuk’un Batkivşçina
(Anavatan) partisi, seçimde meclisteki 55 sandalyesini kaybediyor.
Ancak
seçimlerde Ukrayna parlamentosuna ilk kez aşırı sağcı bir milletvekili giriyor.
Oleh Tyahnibok'un Svoboda (Özgürlük) partisi, yüzde 10’un üzerinde oy
alarak meclise 37 vekil sokuyor (Bu vekillerin tamamı, ülkenin etnik olarak
Ukraynalı olan batı bölgesinden gelmiştir.)
O
dönem basında çıkan haberler ve Open
Democracy (Açık Demokrasi)
türünden düşünce kuruluşları, Ukrayna'da "aşırı sağ siyasetin"
"endişe verici" yükselişine dikkat çekiyorlar.
EYLÜL
Ukrayna
kabinesi, uzun zamandır imzalanması beklenen Ukrayna-AB Ortaklık Anlaşması'nın
taslağını oybirliğiyle onaylıyor. Genel beklenti, Yanukoviç’in
anlaşmayı AB'nin 28-29 Kasım'da Vilnius'ta düzenleyeceği "Doğu Ortaklık
Zirvesi"nde resmen imzalaması yönünde.
Ukrayna'ya
en fazla kredi sağlayan ve en büyük ticaret ortağı olan Rusya, bu anlaşmanın
"kaosa neden olacağı", Ukrayna ile Rusya arasındaki mevcut
antlaşmanın şartlarını bozacağı ve Ukrayna ekonomisinin çökmesine yol açacağı
konusunda uyarıda bulunuyor. Bu uyarı ile birlikte Rusya, Ukrayna'nın Avrasya
Ekonomik Birliği ile yeni bir anlaşma imzalamasını öneriyor.
KASIM
Ukrayna
hükümeti, ortaklık anlaşması hazırlıklarını askıya alan bir kararname
yayınlıyor. Başbakan Yardımcısı Yuriy Boyko, anlaşmanın mevcut şartlarının
"ekonomiye ciddi zarar vereceği" konusunda uyarıda bulunuyor.
Kararnamenin
yayınlanması ardından, birkaç gün sonra Maydan meydanında "Avrupa yanlısı”
gösteriler başlıyor. Kyiv Post tarafından yapılan bir ankette, AB’ye
katılıma verilen destekle Avrasya gümrük birliğine katılıma verilen desteğin
aşağı yukarı aynı olduğu görülüyor: ilkine verilen destek yüzde 39, ikincisine
verilen destekse yüzde 37 düzeyinde.
Yanukoviç,
ayın 28'inde Doğu Ortaklık Zirvesi'ne katılmasına karşın Ortaklık Anlaşması'nı
imzalamayarak Ukrayna, Rusya ve AB arasında yeni bir anlaşma öneriyor. Rusya
böyle bir anlaşmayı müzakere etmeye açıktır, ancak AB bu teklifi tamamen reddediyor.
Yanukoviç
basına verdiği demeçte, ortaklık anlaşmasını imzalamamalarına rağmen
Ukrayna'nın AB ile daha yakın ilişkiler için hâlen daha çalışmak niyetinde
olduğunu söylüyor: "Ukrayna'da reformlar yapma seçeneği ve Avrupa ile
entegrasyon seçeneği diye iki ayrı seçenek yok. Biz bu yolda yürüyoruz ve ondan
asla sapmıyoruz.”
Başbakan
Mikola Azarov da aynı şeyi söylüyor: "Ortaklık Anlaşması üzerindeki
müzakere sürecinin devam ettiğini ve ülkemizi Avrupa standartlarına yaklaştırma
çalışmalarının tek bir gün bile durmadığını tüm yetkimle teyit ediyorum."
Bununla
birlikte, bu durum Batı medyasında Yanukoviç’in "Rusya ile daha yakın
ilişkiler lehine ortaklık anlaşmasını imzalamayı reddettiği"ne dair
haberler çıkmaya başlıyor.
Binlerce
insan, Maydan Meydanı'nda toplanıyor. Bazı insanlar Kiev Belediye Binası'nı
işgal ediyorlar. Muhalif siyasiler Yanukoviç’in "vatana ihanet" ettiğini konuşurken protestolar
yoğunlaşıyor, yeni seçimlere sadece 18 ay kalmış olmasına rağmen eylemciler,
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yeniden başlatılması çağrısında bulunuyorlar.
29
Kasım'da protestocular, Viktor Yanukoviç’in derhal istifası da dâhil olmak
üzere ilk "resmi" taleplerini sunuyorlar.
1
Aralık 2013
"Devrim"
sloganları atan binlerce protestocu, çevik kuvvet polisinin diktiği metal
bariyerlere hücum ediyor. Protestocular Molotof kokteyli
atıyorlar:
Polis
meydandan çekiliyor. Yüzden fazla polis memuru da dâhil olmak üzere iki yüzden
fazla kişi yaralanıyor.
2
Aralık 2013
Protestocular
Maydan çevresine barikatlar kuruyor, hükümet binalarına erişimi
engelliyor ve Cumhurbaşkanlığı konutuna saldırmaya çalışıyor. Guardian bile
polisin geri çekildiğini yazıyor.
Aşırı
sağcı milletvekili Oleh Tyanibok düzenlediği basın toplantısında, bunu resmen
"devrim" olarak nitelendirerek, polis ve ordu mensuplarının kendi
saflarına geçmelerini istiyor.
12.03.2013
New
Republic’te (Yeni Cumhuriyet) yazan Julia Ioffe, özellikle polise
Molotof atılmasını gerekçe göstererek Maydan protestocularını övüyor:
“Polis geldiğinde, Moskova
yanlılarının aksine, ayrılmadılar. Zincir salladılar, Molotof kokteylleri
attılar ve sokaklara barikatlar kurdular. Belediye binalarını ele geçirdiler.
Şehir merkezindeki Lenin heykelini devirdiler. Milli marşı söylediler ve ‘Devrim!’
diye slogan attılar.”
8
Aralık 2013
Protestocular
Lenin heykelini deviriyorlar. Duvarlara "Yanukoviç
sıra sende" yazıları yazılıyor. Kaddafi’nin kesik başını temsil eden bir
kukla meydanda "Yanukoviç oyun bitti!" tezahüratlarına
taşınıyor. Kyiv Post, Molotof kokteyllerinin hazırlandığına dair
haber geçiyor.
10
Aralık 2013
Berkut denilen
çevik kuvvet polisi barikatları yıkmaya ve meydanı temizlemeye çalışıyor. Göz
yaşartıcı gaz kullanılıyor. Eylemciler bu saldırıya cevap veriyorlar.
11
Aralık 2013
ABD
Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland ve ABD Büyükelçisi Geoffrey Pyatt
protestocuları ziyaret ederek muhalefet liderleriyle konuşuyor. El sıkışırken ve yiyecek
dağıtırken fotoğraflanıyorlar:
Aynı
gün, Dış İlişkiler Konseyi'nin resmi yayını olan Foreign Affairs,
"Yanukoviç Gitmeli" başlıklı bir makale yayınlıyor.
Yine
aynı gün, eski Cumhurbaşkanı Leonid Kravçuk, krizi sonlandırmak amacıyla, tüm
partilerin üyeleri ve Ukrayna'nın geçmiş cumhurbaşkanlarıyla "yuvarlak
masa" etrafında siyasi bir tartışmaya ev sahipliği yapıyor. Bu toplantıya
Yanukoviç destek sunuyor ama muhalefet katılmayı reddediyor.
13
Aralık 2013
ABD'li
Senatör John McCain Kiev'i ziyaret ediyor ve kalabalığa "Haklı davanızı
desteklemek için buradayız" diyor.
Daha
sonra aşırı sağcı Svoboda partisinin lideri Oleh Tyahnibok ile el
sıkışırken fotoğraflanıyor:
İngiltere'nin
Channel 4 "Ukrayna
protestolarının merkezindeki aşırı sağcı grup ABD'li senatörle buluşuyor"
haberini yapıyor.
2014
OCAK
14 Ocak 2014
Noel/Yeni
Yıl dönemindeki durgunluktan sonra protestolar kaldıkları yerden devam ediyor.
15
Ocak 2014
ABD
Senatosu Dışişleri Komitesi toplantısında, Dışişleri Bakan Yardımcısı Thomas
Melia, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın "Ukrayna'ya yardım etmek" için 5
milyar dolar harcadığını itiraf ediyor.
Bu
rakam, hâkimler, milletvekilleri ve siyasi partiler için hazırlanan geliştirme
programlarına harcanan 180 milyon doları da içeriyor.
16
Ocak 2014
Haftalarca
süren çıkmazın ardından Ukrayna parlamentosu on yeni kanun tasarısını kabul ediyor. Bir bütün olarak "Protesto
Karşıtı Yasalar" olarak bilinen bu yasalar, şiddeti teşvik eden
milletvekillerinin meclis dokunulmazlığının kaldırılması ve kamu yollarını
engellemek için araç kullananların ehliyetlerinin kaldırılması da dâhil olmak
üzere protesto faaliyetlerine sıkı bir darbe indirilmesine imkân sağlıyor.
19
Ocak 2014
Hruşevskoho
Caddesi'nde çevik kuvvet polisleri ile protestocular arasında çıkan
çatışmalarda, protestocuların çoğunun Svoboda ve Sağ Sektör gibi aşırı sağ gruplara mensup
insanlardan oluştuğu, bu kişilerin neo-nazi sembollerini kullanıp aşırı sağcı
sloganlar attıkları görülüyor.
25
Ocak 2014
Cumhurbaşkanı
Yanukoviç, muhalefet liderlerine ulaşarak, onlara Yatseniyuk'u Başbakan,
Vitaliy Klitçko'yu da yardımcısı olarak atayacak bir güç paylaşımı anlaşması
teklif ediyor. Muhalefet, teklifi reddediyor.
28
Ocak 2014
Uzlaşma
jesti olarak, parlamento, on protesto yasasının dokuzunu yürürlükten kaldırıyor, eylemlere
katılan herkese af tanıyan yeni bir yasa çıkartarak, hükümet binalarındaki
işgalin sonlanmasını sağlıyor. Muhalefet bu şartlara da karşı çıkıyor.
ŞUBAT
7 Şubat 2014
Nuland
ve Pyatt arasında kaydedilen ve “AB'yi siktir et!” lafının geçtiği telefon
konuşmasının kaydı basına sızdırılıyor.
28
Ocak tarihli konuşmada Nuland ve Pyatt, Yanukoviç gittikten sonra Ukrayna
kabinesinin yapısını uzun uzadıya tartışıyor. Yanukoviç’in iktidardan
uzaklaşmasına daha 25 gün var.
Aynı
gün Kyiv Post tarafından yayınlanan bir ankette, Maydan
protestolarına destek verenden daha fazla Ukraynalının eylemlere karşı çıktığı
ortaya konuluyor.
16
Şubat 2014
Bir
başka uzlaşma girişiminde hükümet, protestolar sırasında tutuklanan tüm
mahkûmları serbest bırakıyor, bu kez muhalefet bir cevap geliştiriyor ve Kiev
Belediye Binası'nda üç aydır süren işgale son veriyor.
19
Şubat 2014
Cumhurbaşkanı
Yanukoviç, üç ana muhalefet liderinin imzaladığı ortak bildiride
"ateşkes" ilân ediyor. Bildiride, kalıcı bir barış için
müzakere taahhüdünde bulunuluyor.
20
Şubat 2014
Keskin
nişancılar, Maydan Meydanı'ndaki kalabalığa ateş açıyorlar, saldırı sonucu en
az altmış kişi ölüyor. Hem protestocular hem de polis memurları hayatlarını
kaybediyorlar. EuroNews'in haberine göre "ateşkes, imzalandıktan
sadece birkaç saat sonra bozuluyor.”
21
Şubat 2014
Kan
dökülmesine rağmen müzakereler devam ediyor ve tüm taraflarca imzalanan
"Ukrayna'daki siyasi krizin çözümü anlaşması" ile sonuçlanıyor.
Anlaşma,
2014 sonuna kadar, yeni cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından, geçici bir
"Ulusal Birlik Hükümeti" kurulmasını gerekli kılıyor. Ayrıca, önceki
gün Maydan'da meydana gelen silâhlı saldırılarla ilgili bir soruşturma açılması
çağrısında da bulunuluyor.
Yanukoviç,
hükümetin olağanüstü hâl ilân etmeyeceğine veya orduyu aramayacağına ve
protestocuların tüm kamu binalarını ve yasadışı silâhları teslim etme
karşılığında tüm polisi protestoların yapıldığı yerden geri çekeceğine söz
veriyor.
Neo-Nazi
Sağ Sektör örgütünden Dmitriyo Yaroş da dâhil olmak üzere militan
protestocuların liderleri anlaşmayı reddediyorlar
ve Yanukoviç’in derhâl istifa etmemesi hâlinde Parlamento ve Başkanlık
Konutu'nu basmakla tehdit ediyorlar.
22
Şubat 2014
Polis,
anlaşmanın şartlarına uymak yerine, protestocuları geri çektiğinde hükümet
binalarını basıyor ve Kiev'in kontrolünü ele geçiriyor. Yanukoviç, Ukrayna'nın
doğusundaki Harkiv şehrine kaçıyor.
O
dönem Time dergisinde çıkan bir makalede şu habere yer veriliyor:
“Ukrayna'nın kuşatılmış
Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç, protestocuların Ukrayna'nın başkentinin
kontrolünü tamamen ele geçirdiği Cumartesi günü Kiev'den kaçtı. Eylemciler,
Avrupa Birliği destekli bir barış anlaşmasının imzalanmasından sadece birkaç
saat sonra üç aylık kriz bağlamında dramatik bir dönüş yaşanacağına dair işaret
vermiş oldular. [...] Polis, başkent genelindeki görev yerlerini terk ederken,
muhalefet kilit kavşaklar üzerinde kontrol kurdu ve Başkanlık sarayını ele
geçirerek Yanukoviç’in eski konutunun etrafını kuşattı.”
Şehrin
ele geçirilmesi sonrası parlamento, Yanukoviç’in görevden alınması ile ilgili
bir oylama gerçekleştiriyor. 120 vekilin katılmadığı oylamada 328 kişi görevden
alma kararına onay veriyor. Anayasaya aykırı olan bu oylama, aslında yasal
anlamda herhangi bir bağlayıcılığı olmayan bir azille neticeleniyor.
Doğudaki
Harkiv kentinde bulunan Yanukoviç televizyona çıkarak bir konuşma yapıyor ve
hâlen daha "Ukrayna'nın meşru seçilmiş cumhurbaşkanı" olduğunu,
ülkeden kaçmaya niyeti olmadığını söylüyor.
24
Şubat 2014
Parlamento,
Ukrayna Anayasa Mahkemesi'nin üçte birini görevden alıyor, Cumhurbaşkanı Yanukoviç hakkında
tutuklama emri çıkartıyor.
25
Şubat 2014
Yanukoviç’in
üyesi olduğu Bölgeler Partisi, parlamentoda onun başkanlığına onay vermiyor,
Yanukoviç hayatının tehlikede olduğunu iddia ederek Rusya'ya kaçıyor.
27
Şubat 2014
Arseniy Yatsenyuk,
başbakanlığı, Mayıs 2014'teki seçimler sonrası resmileşmesi kaydıyla, geçici
başbakan oluyor.
Vitaly
Klitçko Kiev Belediye Başkanlığı'nın bir alt kademesine çekilirken, Oleh Tyahnibok basit bir
milletvekili olarak görevine devam ediyor.
Ukrayna'nın
yeni hükümeti, Nuland'ın 28 Ocak'taki telefon görüşmesinde öngördüğü gibi
şekilleniyor.
Aynı
gün NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, basına Ukrayna'nın askeri bloğa
katılması için "kapının hâlâ açık olduğunu” söylüyor.
28
Şubat 2014
İngiltere'deki
güncel olayların aksettirildiği akşam programı Newsnight'ta "Yeni
Ukrayna'daki Neo-Nazi Tehdidi" başlıklı bir bölüme yer veriliyor.
MART
Kalabalığa
ateş eden keskin nişancıların Ukrayna hükümeti tarafından
görevlendirilmedikleri, kaos çıkarmak amacıyla her iki tarafa da ateş ettiği
ile ilgili kanıtlar ortaya çıkartılıyor.
Bu
kanıt, Estonya Dışişleri Bakanı Urmas Paet tarafından AB'nin Dış Politika Şefi
Catherine Ashton'a bir telefon görüşmesi esnasında iletiliyor.
Sonrasında basına sızdırılan bu görüşmenin doğru olduğunu Estonya hükümeti de
teyit ediyor.
Ne
AB ne de Ukrayna'nın yeni hükümeti, bu kanıtları araştırmak ya da katilleri
adalete teslim etmek için herhangi bir çaba ortaya koyuyor.
21
Mart'ta Ukrayna'nın geçici hükümeti, tartışmalara yol açmış olan, AB ile
birleşme anlaşmasıyla ilgili kanunu imzalıyor.
EKİM
2014 parlamento seçimlerinin ardından, beş partili koalisyon hükümeti NATO'ya
katılım meselesini resmen “ulusal öncelik”
hâline getiriyor.
* * *
Viktor
Yanukoviç’in düşüşüne yol açan önemli olayların kronolojisi bu şekilde. Ortada
gerçekten bir halk devrimi mi yoksa NATO destekli bir darbe mi var, siz karar
verin.
Kit Knightly
24 Şubat 2022
Kaynak
0 Yorum:
Yorum Gönder