23 Ağustos 2023

Richmond’ın Kuzeyindeki Zengin Adamlar


Donald Trump 2016 başkanlık seçiminde Hillary Clinton’ı mağlup ettikten sonra iki önemli şey yaşandı: ilki, seçimi kaybeden Demokratların seçimin çalındığını sürekli ve her yerde dile getirmesiydi.

İkinci şeyse Clinton’ın başkan adaylığı yarışında rakibi olan Senatör Bernie Sanders’ın Demokratları toplumsal eşitsizlikler ve sınıf bilinci yerine kimlik politikasına odaklanarak büyük bir yanlış yaptıkları konusunda uyarmasıydı.

2016 yılının Kasım ayının sonlarında Sanders şunu söylüyordu: “Ben kadınım, bana oy verin lafı kimse için yeterli değil. Bize Wall Street’in, sigorta şirketlerinin, ilâç şirketlerinin, fosil yakıt endüstrisinin karşısına dikilecek cüreti olan bir kadın lazım.”

Eskiden ilericiler şunu söylerdi: “Bize kadın ya da erkek, kendisini üstinsan zannedenlerin karşısına dikilecek biri lazım.”

Geçen hafta sonu “Rich Men North of Richmond” [“Richmond’ın Kuzeyindeki Zengin Adamlar”] dünya müzik listelerinde bir numaraya yükseldi. Daha önce adı hiç duyulmamış olan bir sanatçının seslendirdiği bu popülist baladda herkesi sömüren elitler hedefe konuluyor.

Şarkıcının adı Oliver Anthony. Şarkısında şunlar söyleniyor:

“Her gün çalışıyorum, ruhumu satıyorum.
Üç kuruşluk ücrete ömrümü fazla mesaide geçiriyorum.”
[…]
Tanrı biliyor ya
Şu Richmond’ın kuzeyindeki zengin adamlar
Cümlemizi kontrol etmek istiyor.
Ne düşündüğünüzü
Ne yaptığınızı bilmek istiyor.
Ama ben biliyorum ki cebinizdeki para pul olmuş
ve sizden sonsuza dek vergi alacaklar.”

Şarkıda Anthony kimleri hedef alıyor? Şirketler dünyasını. Merkezi hükümeti. Jeffrey Epstein ve ona yol verenleri. Vergileri.

Elitlerin kontrolünü.

Peki şarkıya elitler ne cevap veriyor? “Bu şarkı sağcı ya!”

Anthony’nin şarkısı, “cümlemizi kontrol etmek isteyen” zenginlere ve muktedirlere karşı dile dökülmüş bir figan. Solcu elitler de şarkıya hemen “sağcı bu ya!” diye tepki gösterdi. Oysa aslında şarkı, Demokratların kimlik politikası, trans ideolojisi ve sansürcülüğe karşı sınıf savaşına odaklanacağı farklı bir dönemde pekâlâ Bernie Sanders’ın kampanyası için kullanılabilirdi.

En azından bu süreçte bir Demokrat Parti senatörü, şarkıyı “sağcı” diye etiketlemedeki tuhaflığın farkına vardı.

Huffington Post’ta yazan bir yazar, daha da ileri giderek, bu Chris Murphy isimli Demokrat Parti senatörünün şarkıyı eskiden ilericilere ait olan konu başlıklarını ele aldığı için övdüğünü, ayrıca bu başlıkların artık “sağcı popülistler”in hâkimiyetine girdiklerini söylediğini dile getirdi.

Bazı isimlerse şarkıyı “sağcı” olarak nitelemenin saçma olduğu üzerinde durdular.

Bugün sol eğilimli elitlerin hedefi, bir vakitler yaptıkları gibi, orta sınıfı veya yoksulları savunmak değil, herkesin dilini kontrol altına almak ve halka aktarılan hikâyeleri ve sözleri kendilerince yönetmek. Elitlerin kontrolüne karşı koyma çabaları, kimlik politikasına, trans ideolojisine, sansüre vs. karşı geliştirilen direniş, bugün hemen “sağcı” olarak etiketleniyor.

Bu şarkıya yönelik tepkiler bunun son örneği.

Mesele, sağcıların otoriterliğe eğilimli olmaları değil ki birçoğu gerçekten de bu tür bir eğilim içerisinde. Mesele, bu otoriterlik eğiliminin tüm sağı tanımlamıyor olması. Esasında bugün Amerikan sağını, sahip olduğu söylenen otoriter dürtülerden çok saman altından su yürüten sol otoriterliğe karşı koyan pratik tanımlıyor.

Bugün Amerikan solunu herkesi kontrol altına almaya yönelik pratik tanımlıyor. Bu giderek güçlenen özgürlük düşmanlığına karşı koyanlara hemen “sağcı” yaftası vuruluyor.

Efendilere bekçilik yapanlar, Oliver Anthony’nin hakkından gelmek için hemen görev yerlerine dağıldılar. Çünkü o efendiler, “bizim ne düşündüğümüzü, ne yaptığımızı bilmek istiyor. Hepsi de cümlemizi kontrol etmek istiyor.”

Bernie Sanders’ın 2016’da dillendirdiği, solun kimlik politikasını sınıf bilincinin önüne koyduğuna dair eleştirisinin bugün solcu değil sağcı olarak nitelendirileceğiyle ilgili tespitimiz, hiç de abartılı değil. Sanders’ın o günden beri bu endişelerini dile dökmemiş olmasına kimse şaşmasın.

Samimiyetle ifade etmek gerekirse, “Richmond’ın Kuzeyindeki Zengin Adamlar” şarkısı ne sağcı ne de solcu. O, elitlere sıkılmış bir kurşun.

Elitler, şarkıdan hiç hoşlanmadılar. 2023 yılında bir şeyin sağcı olması için elitlerin o şeyden hoşlanmaması kâfi.

* * *

Richmond’ın Kuzeyindeki Zengin Adamlar


Şuracıkta oturabileyim, ömrümü tüketeyim
Evimde sürünüp dertlerimi başımdan defedebileyim diye
Tüm gün çalışarak ruhumu satıyordum,
Boktan bir ücrete mesai yapıyordum.

Benim ve sizin gibi insanlar için
Dünyanın hâli utanç verici.
Keşke uyansam uykumdan da gerçek olmadığını görsem
Ama ne yazık ki gerçek.

İhtiyarlamış ruhumuzla yaşıyoruz
Yeni dünyada.
Tanrı biliyor ya
Şu Richmond’ın kuzeyindeki zengin adamlar
Cümlemizi kontrol etmek istiyor.
Ne düşündüğünüzü
Ne yaptığınızı bilmek istiyor.
Bildiklerinizi dert etmiyor, bense yaptıklarınızı biliyorum.
Ben biliyorum,
O Richmond’ın kuzeyindeki zengin adamlar yüzünden
Cebinizdeki para pul olmuş
Ve sizden sonsuza dek vergi alacaklar.

Keşke siyasetçiler sadece o adada tutulan ufak çocuklara değil
Madencilere de sahip çıksalardı.
Tanrım, sokaklar yiyecek ekmeği olmayan insanlarla dolu.
Bir yandan bir obez, sosyal yardımları emiyor.

Boyun 1,60, kilon 150 ise ne âlâ
Vergiler o vakit akıyor çikolatalı kurabiye çantalarına.
Gençlerse yerin dibini boyluyor.
Çünkü şu lanet ülkenin tek yaptığı
Onları günbegün süründürmek.

Benim ve sizin gibi insanlar için
Dünyanın hâli utanç verici.
Keşke uyansam uykumdan da gerçek olmadığını görsem
Ama ne yazık ki gerçek.

İhtiyarlamış ruhumuzla yaşıyoruz
Yeni dünyada.
Tanrı biliyor ya
Şu Richmond’ın kuzeyindeki zengin adamlar
Cümlemizi kontrol etmek istiyor.
Ne düşündüğünüzü
Ne yaptığınızı bilmek istiyor.
Bildiklerinizi dert etmiyor, bense yaptıklarınızı biliyorum.
Ben biliyorum,
O Richmond’ın kuzeyindeki zengin adamlar yüzünden
Cebinizdeki para pul olmuş
Ve sizden sonsuza dek vergi alacaklar.

Tüm gün çalışarak ruhumu satıyordum,
Boktan bir ücrete mesai yapıyordum.

Söz-Müzik: Oliver Anthony


0 Yorum: