05 Aralık 2019

,

Réforme Gazetesinin Fransa’daki Durumla İlgili Görüşleri


Paris’te çıkan Réforme gazetesindeki cumhuriyetçilerin de bağlı oldukları 1793 kaynaklı geleneklerden beslenen cumhuriyetçilerdeki yanılsamaları, Haziran ayaklanmasından bile önce, tekrar tekrar ifşa ettik. Haziran devriminin ve bu devrimin yükselmesini sağladığı hareketin etkisiyle ütopik cumhuriyetçilerimizin gözleri zaman içerisinde açıldı.

29 Ekim tarihli nüshasında yer alan bir makalede Réforme gazetesinin önemli bir yazarı, partinin eski yanılgıları ile yeni olgular arasındaki çelişkiye dair düşüncelerini aktarıyor.

Gazete şunları söylüyor:

“Ülkemizde iktidarı almak amacıyla verilen kavgalar, uzun zamandır sınıflar mücadelesi, burjuvazi ile halkın ilk cumhuriyetin meydana geldiği koşullarda asillere karşı verdiği mücadele olarak cereyan etti. Silâhlı insanlar dışarıdan fedakârlıklarda bulundu, burjuvazi ise imparatorluk döneminde içeride iktidarı aldı. Bourbon Hanedanı’na bağlı eski bir kolun sarayda olmasını öngören feodalizmin yeniden teşkil edilmesi için uğraşıldı. Nihayet 1830’da burjuvazi muzaffer oldu ve iktidarı aldı. Tarihimiz kısaca bu şekilde.”

Gazete iç çekerek, yazısına şu cümleyle devam ediyor:

“Ne yazık ki sınıflardan, o lanet ve menfur ayrışmalardan bahsetmek zorundayız, bu ayrışmalar var ve söz konusu gerçeği görmezden gelemeyiz.”

Yani aslında gazete şunu söylüyor: bugüne dek Réforme gazetesi, o cumhuriyetçi iyimserliği dâhilinde hayatın içerisinde sadece “yurttaşlar”ı görüyormuş ama tarihin uyguladığı o ağır baskı ile yurttaşlar burjuvalar ve proleterler olarak ayrışmış ve bu ayrışma hayal gücüyle aşılamayacak, görmezden gelinemeyecek bir olgu imiş.

Gazete, sözlerine şu şekilde devam ediyor:

“Şubat ayrında burjuvazinin uyguladığı despotizm kırıldı. Halk, herkes için adalet ve eşitlik talep etti. Halkın ana sloganı, temel arzusu buydu. Gözleri aniden açılmış olan burjuvazi de ilk başta halkın istediklerini istiyordu.”

Gazetenin Şubat devrimi ile ilgili görüşleri, hâlen daha o dönemki konuşmalara dayanıyor. Burjuvazinin despotizmi, Şubat devriminde kırılmak şöyle dursun, o devrim eliyle kemale erdirildi. Burjuvazinin mevcut iktidarını bir biçimde gizleyen son feodal hale olarak Kral, kenara çekildi. Sermayenin iktidarı tüm katıksız hâliyle tesis edildi. Burjuvazi ve proletarya, Şubat devriminde ortak düşmana karşı mücadele yürütmüştü. Ortak düşman ortadan kalkar kalkmaz iki düşman sınıf savaş alanına çıktı, böylece ikisi arasındaki süreci tayin edecek mücadele de başlamış oldu. İnsanlar, ‘madem Şubat Devrimi burjuva idaresini kemale erdirdi, o vakit burjuvazi, kralcılığın kanatları altına neden çekildi?’ diye sorabilir. Bunun basit bir izahı var. Burjuvazi, kendi idaresinin sorumluluğunu üstlenmeksizin, idareyi elinde tuttuğu, burjuvazi ile halk arasında duran kukla bir yönetimin burjuvazi için hareket edip bir tür perde işlevi gördüğü döneme geri dönmek isteyebilir. Bu dönemde iktidarda, eskiden olduğu gibi proletaryanın burjuvaziyi hedef aldığında yumruğunu salladığı, başında taç bulunan bir kral vardır. Günah keçisi olarak iş gören bu krala karşı burjuvazi, o günah keçisi başa bela olduğunda ve kendi başına iktidar olmaya çalıştığında güçlerini proletarya ile birleştirir. Burjuvazi, kralı kendisini halka karşı korusun diye bir tür paratoner olarak kullanabilir, aynı şekilde o, gene kendisini krala karşı korusun diye halkı bir tür paratoner olarak kullanabilir.

Bazıları ikiyüzlü, bazıları samimi olan ve Louis Philippe’in yenilmesinden hemen sonra yayılan yanılsamaları Réforme gazetesi birer gerçek olarak kabul ettiğinden, Şubat ayında yaşanan gelişmeleri bir dizi hata, tuhaf birer kaza, büyük adamların ihmal edebilecekleri, mevcut duruma ait ihtiyaçlar olarak görüyor. Gazete, sanki kabak fener olarak Lamartine mevcut durumda yaşamış gerçek bir kişi değilmiş gibi konuşuyor.

Réforme, gerçek insanların, büyük adamların henüz ortaya çıkmadığından şikâyet ediyor ve durumun her gün daha da kötüye gittiğini söylüyor.

“Bir yandan endüstrideki ve ticaretteki kriz daha da derinleşiyor, bir yandan da nefret çoğalıyor ve herkes, birbiriyle çelişen hedeflere ulaşmak için çabalıyor. 24 Şubat öncesinde baskı görmüş olanlar, bugün tümüyle yeni olan bir toplumun inşasına dair anlayışları dâhilinde mutluluk ve özgürlük ideali için uğraş veriyorlar. Krallık döneminde iktidarda olanların yegâne derdi ise ülkeyi daha da sert bir üslupla sömürebilmek için devleti tekrar ele geçirmek.”

Peki gazetenin bu uzlaşması mümkün olmayan sınıflara yönelik tavrı nedir? Gazete sınıfsal çatışmaların ve sınıflar mücadelesinin sınıfların yok olmasıyla ortadan kaybolacağının farkında mı?

Hayır. Gazete, bugün sınıfsal çelişkilerin varlığını kabul ediyor. Oysa sınıfsal çelişkiler ekonomik temellere, mevcut maddi üretim tarzına ve o tarzdan kaynaklanan ticaret koşullarına dayanır. Réforme gazetesinin bu çelişkileri değiştirme ve ortadan kaldırma konusunda tek bildiği yol ise bu çelişkilerin temel zeminini, yani çelişkilerin maddi koşullarını önemsememekten ve cumhuriyetçi ideolojinin puslu cennet hayaline çekilmekten ibaret. Başka bir ifadeyle gazete, Haziran olaylarının şiddetiyle ortaya çıkmış o şiirsel Şubat dönemine ricat ediyor. Gazete bu noktada şunları söylüyor:

“Ülke içerisinde yaşanan bu ihtilafların en üzücü yönü ise vatansever, milliyetçi duyguların, yani her iki sınıfın da yaşam koşullarını, birbirinden farklı çıkarlarını gizlemelerini mümkün kılan vatansever ve milliyetçi coşkunun kaybolmasıdır. Bu sınıflar, 1789’da bu şekilde davrandıklarında gerçek çelişkiler henüz gelişmemişti. O günlerde gerçek konumlarını yeterince ortaya koyarlarken bu tavır, bugün mevcut durumdan kaçmanın bir yolu hâline geldi. O gün bir öze sahip olan şey, bugün geçmişe ait basit bir kalıntıya dönüştü.”

Yazının sonunda gazete şu tespiti yapıyor:

“Şurası apaçık ki Fransa, içe işlemiş ağır bir illetin pençesinde ama bu hastalığın tedavi edilmesi mümkün. Hastalığın sebebi, esasen fikirlerdeki ve ahlaki değerlerdeki karışıklık, toplumsal ilişkilerde adaletin ve eşitliğin ihmal ediliyor oluşu ve bencil eğitimden kaynaklanan ahlaki bozukluk. Yeniden örgütlenme araçları tam da bu alanda aranmalı. Bunun yerine insanlar maddi araçları çare olarak görüyorlar.”

Gazete tek meselenin vicdan olduğunu söylüyor ve ahlakla alakalı onca zırva, esasen her sorunun çözümü için gerekli araç olarak takdim ediliyor. Bu tür fikirlerin türediği kaynak neresi? Toplumsal ilişkiler. Peki bu ilişkiler nereden türüyor? Düşman sınıfların hayatına ait maddi, ekonomik koşullardan. Réforme gazetesine göre iki sınıf da içinde yaşadıkları gerçek konuma ve gerçek çelişkilere dair bilinçten uzaklaşıp 1793’ün miras bıraktığı “vatansever” duyguların vücuda zerk ettiği afyonla ağulanırsa o vakit tüm güçlüklerden kurtulmak mümkün hâle gelecek. Acizlik bundan daha iyi itiraf edilemezdi!

Karl Marx
Neue Rheinische Zeitung
Köln, 2 Kasım 1848
Sayı 133
Kaynak

Dipnot:
[1] La Réforme: 1843-50 arası dönemde Paris’te küçük burjuva cumhuriyetçi demokratların ve küçük burjuva sosyalistlerin cumhuriyeti ve demokratik/toplumsal reformları desteklemek amacıyla çıkarttıkları gazete.

0 Yorum: