Devlete semboller düzeyinde yöneltilen itiraz,
kendisine çoğunlukla halkın hayatı ve köylü kültürü üzerinden ifade kanalları
bulmuştur. Kurtuluş teolojisine ait fikirler ve Orta Amerika’daki askerî
diktatörlüklere yönelik dinî direniş, halkın sanat pratiğine de yansımıştır.
Belki de en fazla bilinen sanat eseri, altmışlarda ve
yetmişlerde Nikaragua Gölü üzerindeki otuz sekiz adadan oluşan Solentiname
Takımadası’nda üretilmiştir. Bu adalarda dokuz aileden oluşan bir Hristiyan
cemaati yaşamaktadır. Neredeyse tamamı köylü olan cemaat üyeleri, tümüyle
Nikaragua bağlamında ele aldıkları İsa’nın hayatına ait sahneleri, oymacılık
sanatı üzerinden ağaçlara kazıyıp bu eserlerini renklendirmişlerdir. Bu
eserlerde diktatör Somoza karşıtı mesajlara yer verilmiştir.
Örneğin bu çalışmalarda İsa’yı çarmıha gerenler,
Somozacılar ve Ulusal Muhafız askerleri olarak resmedilmişlerdir. İsa’nın
dirilişini anlatan resimlerde İsa, üzerinde kırmızı-siyah pelerin giymiş hâlde
görülmektedir. Bilindiği üzere kırmızı ve siyah, Sandinistlerin rengidir.
Üstelik pelerinin üzerinde FSLN, yani Sandinist Ulusal Kurtuluş Cephesi
yazmaktadır. Bu hâliyle diriliş, FSLN’nin elde etmek için uğraştığı politik ve
ekonomik zaferle sembolik ve edebi düzeyle ilişkilendirilmektedir.
Nikaragua’daki bu gelenek, Somoza’ya yönelik
muhalefetini dinî müzik üzerinden de dillendirir. Örneğin kendisi FSLN
destekçisi olan Carlos Mejia Godoy, ekmek şarap ayini için bir ilahi
bestelemiş, bu ilahi, sonrasında halk kiliselerinde söylenmiştir. “Misa
Campesina Nicaraguense” [Nikaragualı Köylülerin İlahisi] olarak bilinen bu
eser, halkın kilisesinin direnişini ve yoksulların muhalif dünya görüşlerini
yansıtmaktadır.[1]
Sen ki yoksulların Tanrısısın,
İnsanî ve alçakgönüllü bir Tanrı,
Sokaklarda ter döken,
Yüzü kirli bir Tanrı…
Sen emekçi Tanrısın, işçi Mesih’sin.
Halkımla el ele verirsin,
Kırda şehirde mücadele edersin,
Benimle birlikte maaş kuyruğuna girersin,
Yevmiyeni alıp gidersin.
Sokak ortasında
Eusébio, Pancho ve Juan Jose ile
Kuru ekmek kemirirsin.
Biraz bal koymadılar diye şerbete
Tepki gösterirsin.
Seni dün bakkalda görmüşler
Oradan çıkıp bir barakaya gittiğini söylediler.
Seni benzin istasyonunda görmüşler
Kamyonun tekerleklerini kontrol ediyormuşsun.
Hatta bir seferinde deri eldiven ve işçi tulumunla
Otobanda dolaşıyormuşsun.
Mesih, İsa Mesih, katıl bize.
Dayanışmamıza iştirak et.
Ezilenlerin boğazını sıkan, öldüren,
Ezen sınıfla değil,
Barışa aç halkımla birlik ol.
İşçi sınıfı
Ta başından beri
Ekmeğinin peşinde.
Sürdüğü topraklardan senin için
Şarkılar söylüyor.
Yapı iskelelerinden,
Traktörlerden insanlar,
Duvar ustaları, marangozlar,
Terziler, gündelikçiler,
Nalbantlar, tersane işçileri,
Ayakkabı boyacıları seni çağırıyor.
Yoldaş, ben inanıyorum sana.
Sen ki insan, sen ki işçi Mesih’sin.
Yukarıya kalkan her yumrukta
Dirilen sensin.
Muktedirlerin sömürüsüne karşı
Sen koruyacaksın halkımı.
Sen dirisin, her kulübede,
Her fabrikada, her okulda sen varsın.
Senin dirilişine,
Bitmek bilmeyen mücadelene inanıyorum.
El Salvador’daki halk kilisesinde müzik, aynı zamanda
muhafazakâr din adamlarına ve hükümete yönelik direnişin bir ifade aracıdır.
İlahiler, bir yandan da kendine saygı duyma meselesine ve örgütlenmenin
gerekliliğine vurgu yaparlar. Aşağıda, El Salvador’daki Hristiyan cemaatinin
gerçekleştirdiği toplantılarda sıkça söylenen bir şarkıya yer verilmiştir.[2]
Ne vakit yoksullar yoksullara inanır
O vakit şarkılarımız özgür olur.
Ne vakit yoksullar yoksullarla buluşur
Hep birlikte örgütlenir,
O vakit kurtuluruz.
Sharon Erickson Nepstad
[Kaynak: Disruptive Religion: The Force of
Faith in Social Movement Activism, Yayına Hazırlayan: Christian Smith,
Routledge, 1996, s. 111-113.]
Dipnotlar:
[1] D. Sölle, Thinking About God, Maryknoll, NY: Orbis Books, 1990, s.
114-15.
[2] Pablo Galdamez, Faith of a People: Life of a
Basic Christian Community in El Salvador, 1970-80, İspanyolcadan Çeviren:
Robert R. Barr, Maryknoll, NY: Orbis Books, 1986, s. 36.