22 Şubat 2025

Muhalefet Bileşenleri



TÜSİAD’da çekilen halay, çözüm sürecinde iletilen Kavala’nın selamı, KESK’in kırmızı çizgisi ve arasına kırmızı çizgi çektikleri, mücadeleyi “işçi sınıfından kopuk, maceracı, anarşist” diye değerlendiren işçi sınıfının biricik partisi ve gazetesi, salgında emekçileri eve kapatıp zorla aşı yaptırmak isteyen TTB ve Eğitim Sen, balkonlarda kutlatılan 1 Mayıslar, sivil toplumcu grevler, konserlere saldıran ve konser yeri için yasak koyan radikal demokrasi hareketi ve onun peşine takılanlar... Hepsi de birer muhalefet bileşeni. Kendilerinin muhalefet olduklarını da Evrensel belirtiyor: “Muhalefete Yargı Kıskacı”.

Bugün Ümit Özdağ, HDK bileşenleri ve TÜSİAD yönetim kurulu üyeleri ifadeye çağrılıyor, tutuklanıyor ve kısıtlanıyorsa işçi ve emekçi sınıflar olarak sınıf mücadelesinin yürütülmediğini görmemiz gerekiyor. Hiçbiri de sınıf mücadelesi yürütmekten dolayı sorgulanmıyor. Muhalefet olduklarını kendileri söylüyor. Muhalefet olandan umut çıkmaz.

Muhalefet olmak, Evrensel’in sorunlu geçen olağan genel Eğitim Sen Kongresi sırasında attığı başlıkla ilgilidir ve tarifi de oradadır: “Eğitim Sen’de Koltuk Kavgası/Krizi”. Muhalefet olmak koltuk kapmaktır. Evrensel yazarının dolgu 1 Mayıs alanı Maltepe’den attığı danslı neşeli tvittir, o tvite gazetenin başyazarlarından birinin sahip çıkıp eleştirenlere “alan fetişisti” ve “çemkirenler” demesidir. Muhalefet olmak, TÜSİAD’da ve renkli tabutların başında halay çekmektir.

TTB’ye kayyum atandı, baroya soruşturma açıldı. Belediyelere kayyum atandı. Bir zamanlar KESK’e çökülecekken kurtaran bürokratlar vardı. KESK’e de kayyum atanırsa bu gelişme şaşırtıcı olmaz. KESK de muhalefet bileşenidir. Sendikaları sivil toplum kuruluşuna çevirip, haremlik selamlık etkinlik düzenleyip, sınıf karşıtı broşürü sendikanın fiili tüzüğü hâline kimler getiriyorsa muhalefet bileşenidir. Gezi’de otelini eylemcilere açan burjuva, aynı muhalefetin bileşenidir. OHAL döneminde direnenlere sahip çıkmayan sendika ve emek çevreleri, muhalefet bileşenleridir.

Tespihin taneleri dağılıyor. İşçi sınıfı içinde en yetkin biricik partiye ve gazeteye neden işçiler sahip çıkıp destek olmuyor? Olamaz, çünkü asıl maceracılığın, sivil toplumculuğun, anarşistliğin nasıl bir şey olduğunu bu muhalefet bileşenleri üzerinden işçi sınıfı biliyor, tanıyor.

Soruşturmalarda size şu sorular sorulmayacak:

Neden zincir marketleri boykot ettiniz?

Neden Filistin’e destek eylemlerine katıldınız?

Neden aşı karşıtlığını ördünüz?

Neden genel greve gittiniz?

Neden uyuşturucu, kumar-bahis, fuhuş gibi yozlaştırmaya karşı mücadele ettiniz?

Neden duvarlardan ırkçı yazıları sildiniz?

Neden konduları yıkılan halka destek oldunuz?

Barınma krizi karşısında mücadeleyi büyütürken neden bu eylemlere katıldınız?

Seçimden sonra deprem bölgesiyle dayanışmaya neden devam ettiniz?

Uyuşturucunun geldiği aşamayı neden haber yaptınız?

Bu sorular çoğaltılabilir ama siz hiçbirini yapmadınız. Yıllarca tüm ikna çabalarına ve çözüm önerilerine rağmen sivil toplumculukta ısrar ettiniz. “Bağımsız” bireyleri dışarıda tutarsak, bugün yaşanan süreçte muhalefet bileşenleri patronlar, reformistler, sınıfı alanda bırakıp kaçan sendikalar, sınıf mücadelesini maceracılık diye niteleyen gazeteler, emperyalizmi sevdirmeye çalışan radikal demokrasi hareketi, erkek düşmanlığı üzerinden kadın hakları mücadelesini çarpıtan feministler ve kimlik hareketleridir. Emekçilerin yargısında da karar muhalefet bileşenlerinden yana olmamaktır ki bugün bu desteği sınıftan alamıyorlar.

Solun yurtsuzlaşmasının ve sınıf mücadelesi yürütmemesinin yanlış olduğunu bugün bizatihi hayat, tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor.

Bizim muhalefet değil, kendi tarihimizi yazacak özne olmamız gerekiyor.

S. Adalı
22 Şubat 2025

0 Yorum: